| Eğer ALTINGÖZ ü çalmak isterseniz, giriş için en mükemmel yol. | Open Subtitles | إذا كنت تريد سرقة العين الذهبية فهي الوسيلة المثالية لهذه المهمة |
| Kadın, otuz iki yaşında, sağlıklı, kan grubu uyuyor, mükemmel verici. | Open Subtitles | أنثى في الثانية والثلاثة بصحة جيدة فصيلة الدم المثالية المتبرع المثالي |
| Karını cezalandırmaya son vermen için mükemmel bir fırsat olabilir diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فقط فكرت ، فى أنها قد تكون المناسبة المثالية لتوقف عقابك لزوجتك |
| Hepimiz senin kusursuz bir hayat yaşadığını biliyoruz, o yüzden benimkine hükmetme. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأنكِ حظيتِ بالحياة المثالية لذا لا تصدري حكماً على حياتي |
| Bu adam hepinize birer örnek olmalı. İşte ideal bir Alman subayı. | Open Subtitles | ليبقى هذا الرجل كمثال لكلٍ منكم هنا إنه الصورة المثالية للضابط الألماني |
| Hararetli görüşmelerle... geçen bir günden sonra harika bakıcıyı buldum. | Open Subtitles | بعد يوم من اللقاءات الواسعة المجال وجدت لنا المربية المثالية |
| En mükemmel doktor olduğumu kimin neye ihtiyacı olursa bana gelmesini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنني الطبيبة المثالية التي لا تحتاج إلى مساعدة أحد بأي شيء |
| Fakat onu görmeyi reddettin çünkü mükemmel küçük resminde çerçeveli değildi. | Open Subtitles | لكنكِ رفضتِ الإلتفات لها لأنها لم تكن في إطار صورتكِ المثالية |
| Ya siz, Monsieur Haden, sizin mükemmel eş tasavvurunuz nedir? | Open Subtitles | ماذا عنك سيد هايدن من هي الزوجة المثالية برأيك ؟ |
| Hiç mükemmel kadını bulduğunuzda ne olacabileceğini hayal ettiniz mi? | Open Subtitles | هل تسائلتَ يوماً عمّا سيكون الأمر لإيجاد المرأة المثالية ؟ |
| Sırf mükemmel bir eş olabilmek için kişilikleri değiştirilmiş gençler. | Open Subtitles | أشخاصاً ما يغيرون شخصية الفتاة لكي يحولوها إلى المواعدة المثالية |
| "Yeni tanıştığın mükemmel güzellikteki bir kızla beni aldattığına inanmıyorum." | Open Subtitles | لا أصدق أنك كذبت على بشأن المرأة المثالية التى قابلت |
| Yaban domuzları, mükemmel yemek gibi görünüyor, küçük, lezzetli ve yakalaması kolay. | Open Subtitles | وهذه المأدبة تبدوا حاملة الوجبة المثالية شكل صغير, ومذاق جيد, وسهل الإصطياد |
| mükemmel kız olmak için çok uğraşıyorum. -Bana güvenmiyor gibisin. | Open Subtitles | أحاول جاهدة أن أكون الإبنة المثالية لكنّك لا تثقين بي. |
| Şu dar amcıklı, mükemmel memeli seksi genç kızlara lanet olsun! | Open Subtitles | اللعنة, أنهن تلك الساقطات الشابات المثيرات بفروجهن الضيقة و اثدائهن المثالية |
| Sen mükemmel cinayeti planlarsın ama insanlar kendi rollerini oynamaz. | Open Subtitles | تخطط للجريمة المثالية ثم الناس لا ينفذون ما خططت له |
| Kim bilir, içindeki deha sayesinde derinlerde yatan kusursuz şarkıyı bulabilirsin. | Open Subtitles | وفي أعماقك، تعلم أنّ بوسعك الإتيان الأغنية المثالية هنالك عبقريّ بداخلك |
| Sonunda, mesleğimin bitiminde, kusursuz bir caniye rastlamıştım - şey, neredeyse kusursuz. | Open Subtitles | أخيرا, وفى نهاية عملى, تصادفت مع المجرم المثالى حسنا.. القريب من المثالية |
| Bazılarına göre ise kusursuz bir dünya var ve orası esasında Cennet. | Open Subtitles | بعض الناس يعتقدون أن هناك أرض في غاية المثالية وهي ببساطة الجنة |
| O şey, ideal eşini bulmak için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | ذاك الشيء بإمكانه فعل أي شيئ ليحصل على رفيقته المثالية |
| Kornaya basmak,harika bir güvenlik önlemidir. | Open Subtitles | ربما تجدين مشكلة في الضغط على البوق يالا القيادة المثالية, يا انسه سكرمبشس. |
| Ve 48 saat içinde, öğrencilerden yaklaşık 100 bildirim aldık ve en iyi dört bunu mükemmel şekilde halletti. | TED | وخلال 48 ساعة، تلقينا نحو 100 مراسلة من الطلاب والأربعة الأوائل توصلوا إلى الطريقة المثالية |
| İlişkimize düzgünce başlayabilmek için en uygun zamanı beklemeliyiz belki de. | Open Subtitles | ربما علينا انتظار اللحظة المثالية لنتمكن من بدء علاقتنا بشكل صحيح. |
| İmkansız olan mükemmellik kapanından kurtulmalarına yardım etmek istiyorsak onları aynı sorundan kurtulmuş bir toplumda yetiştirmeliyiz. | TED | إن كنا نريد أن نساعد شبابنا تجنب فخ تدمير الذات ألا وهو المثالية المستحيلة سنربيهم في مجتمع تغلب على الوهم ذاته |
| Buna sistemsel olarak bakılırsa, tipik doku mühendisliği yaklaşımı olarak ne düşündüğümüzü ortaya koyuyor. | TED | إذا ألقينا نظرة على هذا التخطيط، الذي يظهر لك ما نعتقد أنه المقاربة الهندسية النسيجية المثالية. |
| İdealist konuşmalar yapmak, hiçbir zaman basılmayacak romanlar yazmak hariç elbette. | Open Subtitles | ما عدا، بالطبع، إعطاء الخطب المثالية وكتابة روايات لن تنشر |
| Bu bir şekilde isteğe bağlı ancak 10, 14 ve tam karelerden kaçınmak istediğini biliyorsun. Onlara daha sonra ihtiyacın olacak. | TED | إنه نوعاً ما عشوائي، ولكن عليك أن تجنب 10، 14، الأرباع المثالية. لأنك ستحتاج لهم لاحقاً. |
| "İdealizm dediklerinin çoğu, kılık değiştirmiş bir güç tutkusudur." Bertrand Russell | Open Subtitles | كثير من اوجه المثالية ماهي الا وجه من اوجه حب السلطة |