Dahili Sensörler devre dışı, ama gücün kesildiği yerin konumunu belirledim. | Open Subtitles | المجسات الداخلية لا تعمل لكننى حددت الموقع الذي انخفضت به الطاقة |
Karanlık, sis ve yağmurda Sensörler kullanılabilir. | TED | المجسات المستخدمه يمكنها الرؤيه في الظلام في الضباب وفي الأمطار. |
Alıcılar yüzeyin altında bir basınç bölgesi tespit ettiler. Fazla sürmez. | Open Subtitles | المجسات ترصد ضغط كبير تحت السطح، لذا لن يطول الأمر الآن. |
Alıcılar da yerleştirildi. Birileri gelirse haberiniz olur. | Open Subtitles | المجسات فى مكانها سوف تعلم لو اقترب أى شئ |
Bu Algılayıcılar huniden yukarı çıkıp... bütün bilgileri radyo dalgalarıyla yollayacak. | Open Subtitles | هذه المجسات تذهب الى المركز وتمدنا بعد ذلك بالمعلومات |
Plastik cetveller şeklinde ürettikleri kablosuz sensörleri çiftçiler tarlalarının değişik bölgelerine saplayıp toprağın kalitesi hakkında detaylı bilgi toplayabilecekler. | TED | هم يجعلون هذه المجسات اللاسلكية تصمم مثل المساطر البلاستيكية التي يستطيع المزارعون أن يلصقوها في أجزاء مختلفة من الحقل والبدء في جمع معلومات تفصيلية مثل ظروف التربة. |
Uzun menzilli tarayıcılar Çoğalıcı gezegeninden kalkan devasa boyutta gemi filosu saptadı. | Open Subtitles | المجسات بعيدة المدى اكتشفت أسطول ضخم من السفن انطلق من كوكب الربليكيتورز |
Ben Alıcıları yerleştirdim. Geri dönüyorum. Tamam. | Open Subtitles | المجسات فى أماكنها ، أنا عائد حسنا ، أراك قريبا |
Bu bizi umarım 9 saat içinde sensörlere ulaştırır. | Open Subtitles | الذي يجب أن يوصلنا لأحد المجسات خلال تسع ساعات |
Zayıftı. Neyse ki, ben o sırada algılayıcıları izliyordum. | Open Subtitles | كانت ضعيفة جدا, لحسن الحظ أني كنت أراقب المجسات |
Bu kaslar kasılıp esnediğinde kas tendonları içindeki biyolojik Sensörler sinirler aracılığıyla beyne bilgi aktarımı yapar. | TED | عندما تَنثني هذه العضلات وتتمدد، ترسل المجسات البيولوجية داخل الأوتار العضلية معلومات عبر الأعصاب إلى الدماغ. |
Bu Sensörler cildin yüzeyinden, ağız boşluğunun derinliklerinde bulunan bu dahili sinyalleri alır. | TED | هذه المجسات تلتقط تلك الإشارات الداخلية منبع عميق داخل تجويف الفم، مباشرة من سطح الجلد. |
Sensörler sustuğunda, oksijen seviyesi düşmeye başlamıştı. | Open Subtitles | مستويات الاكسجين كانت تتساقط عندما ماتت كل المجسات |
Sensörler gezegene yaklaşan bir Ha-tak tespit ettiler. | Open Subtitles | المجسات تلتقط هاتاك تقترب الآن من الكوكب |
Sensörler oksijen olduğunu, ve ölçülebilen zehir olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | تقول المجسات ان هناك أوكسجين،لا سموم قابلة للقياس. |
Alıcılar tek tük ısı noktaları gösteriyor. | Open Subtitles | المجسات تشير الى وجود بقع متقطعة من الحرارة. |
Alıcılar odada büyük bir patlama olduğunu gösteriyor, ama kapıyı açtığımızda yanmış artıklar yerine, seni bulduk. | Open Subtitles | تشير المجسات إلى حصول إنفجار هائل في الغرفة لكن عندما فتحنا الباب بدلا ً من أن نجد بقايا مفحمة وجدناكِ |
Alıcılar, değerlerde muazzam bir artış kaydetti. Güneşin tam merkezinde büyük bir girdap var. | Open Subtitles | المجسات إلتقطت إشارات بالغة القوّة، ثمة تضخم هائل بمركز الشمس تماماً. |
Algılayıcılar farklı olmalı. Belki onlar hareketi algılamıyor. | Open Subtitles | المجسات هناك مختلفة ربما لا تستشعر الحركة |
Bazı sistemleri devreye aldım, kısa menzil Algılayıcılar dahil. | Open Subtitles | لدي بعض الأنظمة تعمل، بما فيها بعض المجسات قصيرة المدى |
Kapatmam gereken üç tane su geçirmez kapı var ayrıca şu sensörleri de kapatmalıyım. | Open Subtitles | لدي ثلاث أبواب لمنع الماء يجب أن تغلق... وأريد أن أغلق.. هذه المجسات أيضاً. |
Benzer şekilde üretilen iletişim sinyallerini algılayabilmek için uzun menzilli tarayıcıları ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | نحن قد نستطيع ضبط المجسات ...لإلتقاته مثل الإرسال عبر الفضاء الفائق جيد |
Ve canlı bir kristal, bizim bu elde taşınabilen Alıcıları, onun enerji izlerini saptayacak şekilde ayarlamamızı sağlayacak. | Open Subtitles | وسيكون لدينا بلور نشيط تسمح لنا بمعايرة المجسات المحمولة يدويا لاكتشاف أثر الطاقة المترافق معها |
Isıtıcılarını devre dışı bırakacağım, böylelikle sensörlere yakalanmayacaksın. Tekrar nasıl çalıştıracağımı biliyorum. | Open Subtitles | سوف أغلق مصدر حرارتك حتى يمكنك العبور من المجسات أعرف كيف أعيد تشغيلهم بنفسي |
O gemi sadece algılayıcıları gelişmiş olduğu için saptayabildi. | Open Subtitles | تلك السفينة اكتشفتها فقط بسبب التحسين الذي أدخلوه على المجسات |
Çekirdeğin neden yapıldığını bulmak için geminin sensörlerini yeniden ayarlamalıyım. | Open Subtitles | أحتاج لإعادة تشكيل المجسات لأجد مما يتشكل الصميم |