"المجمع" - Translation from Arabic to Turkish

• Meclisi
• alışveriş
• merkezine
• merkezinde
• kompleksin
• merkezi
• meclis
• Derneği
• yerleşke
• merkezini
• tesise
• meclisin
• tesisten
• merkezinin
• merkezinden

Kardinaller Meclisi benimle görüşmeyi kabul ederse bunun değerini görmelerini sağlayabilirim.
إذا منحنى المجمع جمهور يمكننى جعلهم رؤيه قيمتها

Burada kesinlikle güvendesin. Dogu Meclisi kale gibidir.
من المؤكد انك أمنة هنا المجمع الشرقي بالقلعة

Neden ikiniz alacağınız ıvır zıvırlar tükenmeden alışveriş merkezine gitmiyorsunuz?
لذا لما لاتذهبان الى المجمع قبل أن ينفذ كل هرائهم

alışveriş merkezinde başını belaya sokmayı böyle tabir ediyorsan, evet öyle.
إن كان هذا ماتسميه البحث عن الصديقات في المجمع التجاري، أجل

Nöbetçileri alt edip bölgeyi ele geçirdik. İstihbarat sinyalin bu kompleksin içinden geldiğini gösteriyor. Tamam.
أطحنا بعدد من الحراس وقمنا بتأمين المنطقة الأقمار الصناعية تحدد الإشارة , بمكان ما داخل هذا المجمع

Spor merkezi kompleksinin açılmasına altı saatten daha az bir vakit kaldı.
علي الذهاب الى افتتاح المجمع الرياضي سيكون خلال اقل من ست ساعات

Sürüm, Dogu Meclisi'nin bölgesindeki açiklari arastirdi, hiç bulamadi.
قطيعي فحص المجمع الشرقي بحثاً عن نقاط الضعف ولم يجد شيء

Herhangi bir dogrudan bir saldiri Meclisi ele geçirilemez hale getirecek tecridi tetikleyecektir.
وأي اعتداء مباشر سيؤدي إلى تأمين المكان مما يجعل المجمع منيع

Melezin kanini ele geçirdigimizde, Dogu Meclisi'ne saldiriyi baslatacagiz.
عندما يكون لدينا دم الهجينة سنهاجم المجمع الشرقي

alışveriş merkezindeki garip çocuk bana çıkma teklifi etti havalarındaydım. Tanrı'm.
حسناً , رجل غريب في المجمع التجاري يطلب مني الخروج معه

1963 yazının içinde, Washington'daki alışveriş merkezine... ...Dr.King'in konuşmasını duymak için... ... 250,000 kişi geldi.
في صيف 1963، اجتمع 250،000 شخصا في المجمع التجاري في واشنطن للاستماع لخطاب الدكتور كنج.

Küçük oğlumla alışveriş merkezine her gidişimizde oyuncakçıya da uğrarız.
عندما أذهب الى المجمع التجارى مع ابنى الصغير نزور دائما متجر الالعاب

Şu yeni alış-veriş merkezinde soygun olmak üzereymiş, gördün mü?
هل رأيت ان هناك كانت محاولة للسرقة في المجمع الجديد؟

Alış veriş merkezinde ne oldu? Yaya geçidinde ne oldu?
ما حصل في المجمع التجاري ما حصل في تقاطع الشوارع

Adamlarım bu kompleksin içinde olduklarını söylediler.
رجالي اخبروني انهم في شقة داخل هذا المجمع

O alış veriş merkezi çalıştığın yere 35 km uzaklıkta Dale.
ذلك المجمع يبعد على الاقل 20 ميلا عن مكان عملك دايل

Annen tesrif etmeseydi bu meclis var olmazdi.
لم يكن لهاذا المجمع ليتواجد بدون مباركة أمك أتعرف والدتي؟

Şirketin, yan tarafında bulunan Turtle Bay Tarih Derneği ile sözleşmesi varmış.
هذه الشركة لديها عقد مع المجمع التاريخي لساحل السلحفاة الموجود بجانبنا.

Bu yerleşke Miranşah'ın iki kilometre dışında yer alıyor.
هذا المجمع يقبع على بعد 2 كيلومتر من ميرانشياه

Bay Redding'in alışveriş merkezini bombalamaya çalışması çok kötü bir olaydı.
حدث ذلك حينما حاول ذلك السيد البشع السيد ريدينغ تفجير المجمع التجاري

Bay Channing'in onayıyla yarın tesise döneceksin.
السيد تشانينغ صدر أمر بإرجاعك غداً إلى المجمع

Savas zamanlarinda bu meclisin kutlanacak anlara ihtiyaci olur.
في زمن الحرب المجمع يحتاج لحظات للاحتفال

Çıplak bir kız bu tesisten çıkıp gidemez.
أي بنت عارية لا تدعوها تخرج من هذا المجمع.

Sarah Jean'in, alış veriş merkezinin otoparkında bulduğu kurbanları kandırdığını öne sürüyor.
لقد زعم ان سارة جين كانت تستدرج الضحايا من مرآب المجمع التجاري

Her gün, alışveriş merkezinden iyisi yoktur.
لليلة أو لأسبوع، ليس هناك مكان مثل المجمع التجاري