"المجيء هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buraya gelip
        
    • buraya gelmek
        
    • buraya gelmeyi
        
    • buraya gelmemi
        
    • buraya gelebilir
        
    • buraya gelemezsin
        
    • Buraya gelmemeliydin
        
    buraya gelip bu işle ilgilenir misin diye sormak istedim. Open Subtitles ففكرت في المجيء هنا وارى هل انت لازلت مهتمة بذلك
    Fakat şunu bilmelisin ki, buraya gelip, benim için çalışmasını... Open Subtitles حسناً, ولكن عليك المعرفة بأنني لم أطلب منه المجيء هنا
    Yani yaşlandığında buraya gelmek isteyebilirdi. Open Subtitles اقصد أنه كان ربما كان سيود المجيء هنا عندما يكبر
    Cooper, buraya gelmek istedin, böylece Charlotte'a öpüşme meselesini anlatabilecektin. Open Subtitles كوبر . انت أردت المجيء هنا حتى تتمكن من أخبار شارلوت عن القبلة .. كنت خائف
    Belki büyüyünce buraya gelmeyi isteyebilirdi de. Open Subtitles اقصد أنه كان ربما كان سيود المجيء هنا عندما يكبر
    Violet buraya gelmemi ve seninle konuşmamı söyledi. Open Subtitles فايوليت تقول أن عليّ المجيء هنا والتحدث معك
    Belki o buraya gelebilir, burada oturur ve o nehre bakar. Open Subtitles ربما يمكنها المجيء هنا والجلوس والنظر إليه
    Boobie. Water Bug, kaskın olmadan buraya gelemezsin. Open Subtitles بوبي يا بعوضة الماء، لا تستطيع المجيء هنا بدون خوذة يا رجل
    Gecenin bu saatinde nasıl oluyor da, buraya gelip, bu insanları korkutuyorsunuz? Open Subtitles كيف تجرؤ على المجيء هنا في هذه الساعة من الليل وتخيف هؤلاء الناس.
    Herkes buraya gelip rahibenin bizi kulağımızdan tutup dışarı atacağından emin olurdu. Open Subtitles لا أحد كان يفكر في المجيء هنا بدون أنت تشدنا الراهبة من آذاننا مثل ذلك الأب أتتذكره؟
    Ne cüretle buraya gelip işimi engellersin! Open Subtitles كيف تجرؤ على المجيء هنا و تعطيل عملي؟ هل أعدت النظر؟
    Ama buraya gelip dostlar edindiğimden beri, bazı şeyler öğrendim. Open Subtitles لكن منذ المجيء هنا وتشكيلي للأصدقاء، تعلمت شيئا ما
    Çok üzgünüm... ne aradığımı tam olarak bilmeden buraya gelip ve sizi ve oğlunuzu üzdüm. Open Subtitles أنا آسفة للغاية عما حدث مسبقاً المجيء هنا وإغضابكِ وابنك عندما لم أكن أعلم ما أبحث عنه
    Büyük problemleriniz varmış gibi davranıyorsun ki buraya gelip, ne yani, kadın tavlayabilesin diye mi? Open Subtitles أنت تتصنع أن هناك مشاكل عويصة ليتسن لك المجيء هنا لمغازلة النساء؟
    buraya gelmek istediniz ve işte buradayız. Open Subtitles أنتم قلتم أنكم تريدون المجيء هنا , لذا نحن هنا.
    buraya gelmek seni biraz rahatlatır diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أن المجيء هنا ربما ستكون طريقة جيدة لتخفيف التوتر
    buraya gelmek onun fikriydi. Open Subtitles أها أعني أن فكرة المجيء هنا كانت فكرتها
    Çünkü buraya gelmek bile istemedim. Open Subtitles لأنني لم أرد المجيء هنا أصلاً.
    böylece ben de ona olan borcunu ödersem bu gece buraya gelmeyi kabul etti, ve geldi işte. Open Subtitles لذا وافقت على دفع دينك لو وافقت على المجيء هنا الليلة، و ها قد جاء
    Şimdi, buraya gelmeyi kararlaştırdık Bay Beene, ama onlar bize yeterli miktarda ödeme yapmadı. Open Subtitles الان نحن وافقنا على المجيء هنا سيد بين لكن إنهم لا يدفعون لنا كفاية
    buraya gelmemi isteyeceğini düşündüm. Open Subtitles خمنت أنك ستريدني المجيء هنا بدلاً من عندك
    Jem, canım buraya gelebilir misin? Open Subtitles جيم, عزيزتي, أيمكنك المجيء هنا?
    Şu an buraya gelemezsin. Open Subtitles لا يمكنك المجيء هنا ليس في الوقت الحالي،
    - Michael, Buraya gelmemeliydin. - Polis, buraya gelip seni sordu. Open Subtitles مايكل) ما كان عليك المجيء هنا) الشرطة ستأتي إلى هنا للاستجواب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more