Sayın hâkim Chicagolu saygıdeğer rakibim, bu farazi sorularıyla konuyu dağıtıyor. | Open Subtitles | الذين يمكنك دعوتهم على العشاء ؟ يا سيادة القاضى ، إن معارضى المحترم من شيكاغو يقوم ببعثرة المسألة بأسئلة افتراضية |
Heyetin saygıdeğer bir baroneti klinikte kadın hastaları taciz etmez. | Open Subtitles | البارون المحترم من كلية هيرالدز لا يغوي النساء المرضى في العيادات |
Merhaba, LaTour. Bu beyefendi Londra'dan evi görmek için gelmiş. | Open Subtitles | هاى لاتور, هذا المحترم من لندن, ولديه أمر بمعاينة المنزل |
Daha fazla tantana etmeden sizi tekrar saygın Dr Albert S Meinheimer'la baş başa bırakıyorum. | Open Subtitles | بدون تعليق أقدملكم مرة تانية الدكتور مينهيمر الدكتور المحترم ألبرت مينهيمر |
Pekala Papaz efendi. Ağzını açık tutabilmem için bir şey verin. | Open Subtitles | حسن أيها المحترم ليأتني أحدكم بشيء لأفتح فكه بوساطته |
O bey işaretli desteyle oynanmayacağını... kardeşine öğretmeliydi. | Open Subtitles | كان يجب أن يعلم هذا الرجل المحترم أخاه ألا يغش فى لعب الورق |
İlk konuşmacımız çevre koruma ajansının saygıdeğer başkanına hoş geldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أرحب بشاهدنا الأول، المدير المحترم لوكالة حماية البيئة |
Ve sen... kendini saygıdeğer evliya Valmiki mi zannediyorsun? | Open Subtitles | وأنت؟ ؟ هل تعتقد بأنّك القدّيس المحترم فالميكى |
Eğer o öldürmediyse, ne kadar Rusça konuştuğunun ne önemi var saygıdeğer jüri üyeleri? | Open Subtitles | إذا لم يقم بقتله. فما الفرق كيف يتحدث الروسية يا عضو المحلفين المحترم ؟ |
Bu yolculuğu saygıdeğer arkadaşına yardım etmek için yaptım. | Open Subtitles | أنا سعيد أنني قمت بهذه الرحلة لأساعد زميلك المحترم |
Hannassey'ler gerçek bir beyefendi gördüklerinde anlar ve hayranlık duyar. | Open Subtitles | الهانسيس يعرفون ويحترمون الرجل المحترم الحقيقي عندما يرون واحد منهم |
Bu beyefendi bir videoyu kontrol etmek istediğinde, kartını alırsın. | Open Subtitles | عندما يود هذا المحترم مشاهدة مقطع فيديو ، خذي بطاقته |
saygın işverenimiz gibi konuşuyorsun. Biliyorsun, aslında o adamdan hoşlanmaya başladım. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن صاحب العمل المحترم تعرف, ربما حقاً أبدأ في حب هذا الشخص |
Biz haydutuz. Bu pek saygın bir iş değil. | Open Subtitles | نحن خارجون عن القانون ليس بالعمل المحترم |
Papaz için geldim. Benim orada, artık yapılabilecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن المحترم إنه في منزلي ولا أمل بشفائه |
Buradaki bey herkesin korktuğu İnsanımsı Tayfun Ezergeçer Vash! | Open Subtitles | المحترم هنا هو الإعصار الانساني فاش المخيف |
"Esquire" dergisi bir parti veriyordu geçen sene Esquire'da öne çıkmış birçok insana özel. | Open Subtitles | وكان المحترم يعطي الحزب لمختلف الناس الذين كان لهم دور مميز المحترم في تلك السنة. |
Ve bir centilmen her zaman söylemek istediği şeyi ifade edebilmelidir. | Open Subtitles | و الرجل المحترم يجب دائما ان يكون قادرا على تحديد ما يقول |
"Sayın Peter Northbrook, 11:15'te Bayan Marina'yı tiyatrodan alacaktır. " | Open Subtitles | المحترم بيتر نورثبروك سوف يصل إلى المسرح فى الحادية والربع لمرافقة أنسة مارينا إلى السفارة |
Düdük çalmam gerekmez, Muhterem Kaptan. | Open Subtitles | إنني لن أحتاج صفارة من أجلهم أيها الكابتن المحترم. |
Tamam, Buenos Aires'te kalan tek Dürüst polis sen olabilirsin. | Open Subtitles | حسنـًا، من الممكن أنك الشرطي الوحيد المحترم في بيونس آيرس |
Geçen hafta, senin saygı duyduğun asker karımı kaçırdı. | Open Subtitles | ألاسبوع الماضى , جنديك المحترم قام بأختطاف زوجتى. |
Uykusu, değerli yoldaş Erich Honecker'in emekliliğini görmesini engelledi, | Open Subtitles | لقد أخفى نومها تقاعد الرفيق المحترم إريش هونيكر لقد أخفى نومها تقاعد الرفيق المحترم إريش هونيكر |
onurlu Peru temsilcisinin bu tavırları neticesinde dehşete düştüm. | Open Subtitles | أنا مصدومة ومتفأجئة من قبل التصرف من النائب المحترم لدولة بيرو |
Hepsi akıllarını kaçırdıklarından sonra, Peder Davis şeytanın yok edilmesi gerektiğine karar verdi. | Open Subtitles | لاحقاً وبعد أن فقدوا عقولهم المحترم ديفيس قرر بأنه يريد أن يدمر الشيطان |
yargıç Fredrick Harkin. | Open Subtitles | القاضي المحترم فريدريك بوفورد هاركين يرأس الجلسة |