Depolama odasındaki adamın beraber girdiğimizi görmesi... ama ayrıldığımızı görmemesi çok utanç verici. | Open Subtitles | من المحرج أن ناطور المخزن رآنا ندخل سوية لكنه لم يرنا نخرج سوية |
Ben utanç verici diyordu, bak eski erkek arkadaşı tutuklamak zorunda. | Open Subtitles | ما أقوله هو انه من المحرج أن اضطر لإعتقال خليلي السابق |
Yani bu sadece utanç verici sessizlikten kurtulmak için bir yol. | Open Subtitles | إذاً هو مجرد مَخرج من التوقف المحرج عن الحديث |
Bir amatör tarafından öldürülmek çok utandırıcı olurdu. | Open Subtitles | سيكون من المحرج للقتل على يد أحد الهواة. |
Arkadaşlara anlatırken bu biraz tuhaf kaçıyor. | Open Subtitles | كان من المحرج عندما جلسنا لأول مرة مع الأصدقاء |
Yetişkin insanların sorumluluklarından kaçtığını görmek utanç verici. | Open Subtitles | من المحرج رؤية رجال ناضجين يتهربون من مسؤولياتهم |
Madem Frasier hikâyenin en utanç verici yerini anlattı... | Open Subtitles | حَسناً، منذ فرايزر أخبرَ الأكثر الجزء المحرج للقصّةِ، |
Televizyon çaldın. Bunun neresi utanç verici? | Open Subtitles | لذا فقد سرقت تلفازاً ، ما هو المحرج بهذا ؟ |
Evet, bunu dünyayla paylaşmak utanç verici. | Open Subtitles | نعم, إنه لمن المحرج التشارك في هذا العالم |
Artık Sacksky gibi utanç verici bir isimle ortalıkta dolanmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | تهانينا، ستان، لم يعد لديك ليتجول بذلك اسمِ سوكسكي المحرج أكثر. |
Bunu kabul etmenin utanç verici olduğunu biliyorum anne ama bunu düşününce, açıkçası ben tanışmadım. | Open Subtitles | انا اعلم انه من المحرج الاعتراف بهذا يا امي ولكن عندما افكر في هذا بصراحة انا لا اتذكر |
Sanırım şu anki durumun bunu doğruluyor. Bu gerçekten utanç verici. | Open Subtitles | اعتقد أنّ تقبّل مثل هذه الأمور هو الشيء المحرج |
Bazen silah üstünde parmak izinin bulunması utanç verici olur. | Open Subtitles | احياناً يكون من المحرج ان تكون بصماته على الاسلحه |
utanç verici olan kısım randevu demek istedim. | Open Subtitles | الشيء المحرج من القصة أننيأردتأن أفعلهكموعد. |
Bütün insanların önünde seni burnundan beslemeleri çok utanç verici oluyor. | Open Subtitles | انه من المحرج ان يطعموكى بالقوة من انفك امام الناس . |
Uğruna kocanın canını riske attığı devletten para istemek utanç verici ama birlikten ayrılmak çözüm değil. | Open Subtitles | سامنثا على حق إنه من المحرج أن نضطر لطلب المساعده من الحكومه التي يخاطر زوجك بحياته من اجلها |
Onun utandırıcı veda partisi planladığını görebiliyorum, | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ فقط أَرى تخطيطها هذا الوداع المحرج مَع، مثل، |
Aslında daha da utandırıcı olan o oyun evine girip çocuğu yakalarsam herkesin bana, her zaman olmak istediğim kahramanmış gibi bakacağını düşünmemdi. | Open Subtitles | في الواقع، المحرج أكثر تفكيري أنني لو ركضت إلى بيت الألعاب ذلك وأحضرت ذلك الطفل، |
Son dört saniye tuhaf sessizlik. Ben üçte bitireyim. | Open Subtitles | .الصمت المحرج يدوم 4 ثوانٍ .لكنني سأنهي هذا خلال 3 ثوانٍ |
Benim karşıma çıkmaktan utanıyor olmalı. | Open Subtitles | سيكون من المحرج أن تظهر أمامي بذلك الشكل. |
Bunu söylemeye utanıyorum ama senden çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | من المحرج لي أن أخبرك لكنني أحبك كثيراً. |