Anladığım kadarıyla, bu kitabın yazıldığı süre içinde yazarla editör arasındaki ilişkinin kutsal olması bu şirketin temel politikasıdır. | Open Subtitles | حسناً، من واقع معرفتي بسياسة هذه الشركة أثناء كتابة الكتاب يجب أن تكون العلاقة بين المحرر و الكاتب مقدسة |
editör yazarı hiçbir zaman satmaz, çıkarılması gereken kötü şakaları veya fazla uzun hikâyeleri toplumla paylaşmaz. | TED | المحرر لا يخون الكاتب أبدًا، لا يخبر العامة عن النكات السيئة التي تم محوها أو القصص التي أطال فيها جدًا. |
Çünkü bu sabah Theodore Banner'a... diğer editör arkadaşlarıma da bana davranıldığı gibi... davranılmasını istediğimi yoksa işi bırakacağımı söyleyeceğim.. | Open Subtitles | هَلْ تَعْرفُ لِماذا هو جيدُ؟ لأن هذا الصباحُ أُخبرُت ثيودور بنر زميلي المحرر الراشد أن يعاملني مثل المحررين الراشدين |
editörü. Oldukça meşgulmüş. Hakkında birçok bilgiye sahipmiş. | Open Subtitles | إنه المحرر من الواضح أنه كان مشغولاً جداً في جمع معلومات عنك |
Ben de yönetici Editörüm ve iznine ihtiyacım yok... | Open Subtitles | أنا المحرر المنتج ولستُ بحاجة إلى إذنك.. |
dedi. Peki biz ne yaptık? Makaleyi Editöre geri yolladık. | TED | لذا ما الذي فعلناه؟ أرسلناها مرة أخرى إلى المحرر. |
Kayıtlar içinde o sırada yanımda olan editörün irtibat numarası var. | Open Subtitles | في وقت إغتياله يتضمن السجل رقم هاتف المحرر الذي كان معي |
- Babamı nasıl kızdıracağını biliyor. editörden kısmını okumalısın. | Open Subtitles | يجب عليكِ قراءة مقالة المحرر إنها تجعل من مقالتي,عــار |
Evet. Yani editör çizimlerimi beğendi. | Open Subtitles | نعم , نعم , أعني أن المحرر أعجب برسوماتي |
Umarım partiye gelirsin ve editör arkadaşımla tanışabilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، اتمنى ان تستطيعي القدوم للحفله لكي تقابلي صديقي المحرر |
Geç de olsa burada olduğuna göre sana sözünü ettiğim editör arkadaşımla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | طالما انتِ موجودةٌ هنا اريدكِ ان تقابلي صديقي المحرر |
Satışlar yüzde 38 arttı. İşte editör. | Open Subtitles | إرتفعت نسبة التوزيع بنسبة 38 بالمائة، هكذا يكون المحرر |
- Üzgünüm ama editör mektubunu editörün yani Daniel'ın yazması gerekmez mi? | Open Subtitles | امم,اسفه لكن الا يجب على رسالة المحرر ان تكون من دانيل |
Yaptığın hiçbir değişikliği uygulamadı ve editör mektubunu kendi yazdı. | Open Subtitles | لم تقم بأي من تغيراتك وكتبت رسالة المحرر |
Hakaret etmeye kalkacaksanız, ACN Digital'in baş editörü olduğumu unutmadan yapın. | Open Subtitles | أنا المحرر الرئيسي لـ"أي سي إن" الرقمية، إن كنتم تريدون إهانتي. |
- Yeni editörü ayarlayıp geri dönerim. | Open Subtitles | سأساعد المحرر الجديد في العمل وأعود بعد ذلك |
Editörüm katıImıyor. Bu konu şehirde oldukça fazla konuşuluyor | Open Subtitles | المحرر يعارض هذا، هناك الكثير من الحديثّ في المدينة عن هذا الحدث. |
Editöre verdiniz onu, değil mi? | Open Subtitles | لقد قمتما بإعطائه الى المحرر, ألم تفعلا ذلك ؟ |
Kayıtlar içinde o sırada yanımda olan editörün irtibat numarası var. | Open Subtitles | في وقت إغتياله يتضمن السجل رقم هاتف المحرر الذي كان معي |
Ben... Şu editörden Mektup için bir türlü kafamı toplayamadım. | Open Subtitles | انا فقط لا استطيع ان انزع من رأسي موضوع الرسالة من المحرر |
Neyse, yardımcı editörle görüşürken ona Central Park'ta çektiğim fotoğrafları da gösterdim. | Open Subtitles | ، على أيةِ حال عندما كنتُ مع مساعدة المحرر أريتها صورًا حقيقة من الحديقة المركزية |
Hayır ben Kurtarıcı değilim adım ondan sonra verildi | Open Subtitles | لا، أنا لست المحرر أنا سٌميت من بعده |
Vali Seymour'a, New York Daily News'un editörüne mi? | Open Subtitles | الحاكم سيمور , المحرر لجريدة نيويورك دايلي نيوز ؟ |
Gazeteci Bandell'a Kızıl Şahin toplantısını söyleyen kişi Emery'nin ta kendisi. | Open Subtitles | هي كانت الشخص الذي أخبر المحرر (بانديل) عن اجتماع الصقور الحمر |
Tamam, Lowell. Birinci sayfa. Başyazar ilgilendi. | Open Subtitles | حسنا يا (لويل)، الصفحة الأولى المحرر مهتم.. |
Sonra Harry, ki kendisi editördür, kiminle devam edeceğimize karar verir. Sonra telefonlar edip olguları inceleriz. | Open Subtitles | هاري هو المحرر, هو الذي يقرر الشخصية ويحدد المهام |
Eve döndüğümde, kahrolası editörümü öldüreceğim. | Open Subtitles | سأقتل المحرر اللعين عندما أعود للبيت |
Düşündüm de öncü bir gazetenin siyasal editörünün daha hatırlanabilir bir ismi olması gerekir. | Open Subtitles | كنتُ أفكر المحرر السياسي القائد للصحيفة |
editörümüz, George Bates, muhabirlerimizden biri, Jackie. | Open Subtitles | لدينا المحرر ، جورج بيتس ، واحدة من مراسلينا ، وجاكي. |