"المحكمة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahkeme
        
    • mahkemede
        
    • mahkemeye
        
    • duruşma
        
    • mahkemenin
        
    mahkeme başladı, sıraya göre çağırın. Open Subtitles المحكمة في حالة إنعقاد , بناء على الطلب.
    Olay yerindeki hiçbir jüri üyesine veya mahkeme görevlisine ait değil. Open Subtitles لا تطابق لأي من محلفي المحكمة في مسرح الجريمة
    Işıkları sönüktü,ve geceleyin baktığınızda diğer tarafta neler olduğunu görebildiğinizi mahkemede kanıtladılar. Open Subtitles المصابيح كانت مطفأة وقد أثبتوا ذلك في المحكمة في الليل أنه يمكنك أن تنظر خلال النوافذ وترى ما يحدث على الجانب الآخرِ.
    Sanırım, bunları mahkemede konuşacağız, herhalde, altı ay sonra. Open Subtitles لا انا كنت اعتقد اننا سنناقش هذا في المحكمة في رأيي ، ستة أشهر
    Ve ben hamam böceklerini toplayacak, davalarımız için mahkemeye getirdiğimiz bu böcekleri bu afiş panosuna sıcak tutkalla yapıştıracaktım. TED أود أن اجمع الصراصير، و الصقهم بالصمغ على لوح كارتون و كنا نحضرها و نقدمها إلى المحكمة في القضايا.
    Cuma öğleden sonraydı, sanırım Paskalya Cuması'ydı o öğleden sonra mahkemeye dönmüştük ve bir bakıma neşeliydik çünkü beraat edeceğini düşünüyorduk. Open Subtitles صباح الجمعة ، كنت أعتقد أنها جمعةٌ جيدة رجعنا من قاعة المحكمة في وقت بعد الظهر وكنّا مبتهجين لأننا أعتقدنا
    Herkes duruşma salonunda tarihi kararı bekliyor. Open Subtitles لأن الجميع متواجدين داخل قاعة المحكمة في انتظار حكمًا تاريخيًا
    Lütfen mahkemenin zamanını teknik detaylarla harcamayın. Open Subtitles أرجوك لا تضيع وقت المحكمة في هذه الامور التقنية
    Şey bildiğin gibi tanıklık yapacağım.mahkeme tatilde. Open Subtitles حسن ، لن أذهب للشهادة إذا كان هذا ما تعنيه المحكمة في استراحة
    mahkeme 10'da bitecek. O çocuk olmadan, oy kullanamayacaklar ve her şey bitecek. Open Subtitles تنتهي مهلة المحكمة في العاشرة و إذا لم يأتي ذلك الفتى فكل شيء سيضيع
    Kurbanların davalarındaki mahkeme yazmanlarının isimlerine ihtiyacım var. Open Subtitles اريد اسم كاتب المحكمة في المحاكمات الاصلية للضحايا
    Bununla birlikte her şey anlam kazanıyor. mahkeme binası tam kasabanın merkezinde. Open Subtitles لكن مع ذلك منطقي المحكمة في ميدان البلدة تماما
    Zaman ilerliyor. Saat 10'da mahkemede olmak zorunda. Nereye gittiğini biliyoruz. Open Subtitles حسناً أسمعوا إن الوقت يمضي مسرعاً نحن نعرف أنه يجب أن يكون في المحكمة في الساعة العاشرة
    20 dakika içerisinde mahkemede olmamız gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نصل إلى المحكمة في أقل من عشرين دقيقة
    Unutma,Shane bütün sabah Bergman davası için mahkemede olacak. Open Subtitles تذكري بأن شاين في المحكمة في قضية رجل الثلج طوال فترة الصباح
    Bu konuda mahkemede karşında olmam gerekirse, olurum. Open Subtitles إذا توجب عليّ الوقوف ضدكِ في المحكمة في هذا الأمر, سأفعل.
    Ben de maça giderken mahkemeye uğradım. Open Subtitles لذا , ذهبتُ إلى قاعة المحكمة في الطريق إلى المباراة
    Ömrüm boyunca 33 kez mahkemeye çıktım. Open Subtitles الأفضل يا سيدي لقد ترافعت 33 مرة في المحكمة في حياتي
    Herkes duruşma salonunda tarihi kararı bekliyor. Open Subtitles لأن الجميع متواجدين داخل قاعة المحكمة في انتظار حكمًا تاريخيًا
    Kraliçe, danışmanlarından aldığı tavsiyelerle bu mahkemenin ehliyetini tartışıyor. Open Subtitles من خلال مستشاريها بالتشكيك بقدرة المحكمة في حل قضيتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more