"المحيط المتجمد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Buz Denizi
        
    • Donmuş okyanustan
        
    • donmuş okyanus
        
    • donmuş okyanusta
        
    • donmuş okyanusun
        
    Kasım'ın sonlarında Kuzey Buz Denizi bir kere daha buzla kaplanır. Open Subtitles بحلول أواخر شهر نوفمبر .يعود المحيط المتجمد الشمالي للإغلاق مرة أخرى
    Her ilkbaharda Kuzey Buz Denizi olağanüstü bir değişim geçirir. Open Subtitles ،في كل ربيع يمرّ المحيط المتجمد الشمالي بتحول استثنائي
    Her ilkbaharda Kuzey Buz Denizi olağanüstü bir değişim geçirir. Open Subtitles ،في كل ربيع يمرّ المحيط المتجمد الشمالي بتحول استثنائي
    Donmuş okyanustan, onu çevreleyen karalara. Open Subtitles ابتداءً من المحيط المتجمد نزولاً عبر الأراضي التي تُحيط به
    Donmuş okyanustan, onu çevreleyen karalara. Open Subtitles ابتداءً من المحيط المتجمد نزولاً عبر الأراضي التي تُحيط به
    Motorlu kızaklara bindik ve önümüzde kilometrelerce donmuş okyanus. Open Subtitles شرعنا في اكتسحا الجليد، وكان أمامنا أميال وأميال من المحيط المتجمد.
    Kolonileri, donmuş okyanusta hapsolan buzdağlarıyla çevrili. Open Subtitles تقبع مستعمرتهم في كنف الجبال الثلجية يُحاصرها المحيط المتجمد
    Gerçi biz deniz seviyesinden değil de donmuş okyanusun Antarktika kıtasıyla birleştiği yer olan Herkül girişinden yola çıktık. TED ان رحلتنا في الواقع لم تبدأ من خليج هيركيوليس حيث تلتقي مياه المحيط المتجمد مع ارض قارة انتاركتيكا
    Kuzey Buz Denizi'nin kıyısında, Alaska, Drew Point'teyiz. Open Subtitles نحنُ في نقطة درو في ألاسكا على حافة المحيط المتجمد الشمالي.
    Kuzey Buz Denizi artan bir hızla ısınıyor. Open Subtitles المحيط المتجمد الشمالي يسخُن. و بمُعدل متسارع.
    Kuzey Buz Denizi'nin kıyısında, şu tepenin ardında bir kulübe var. Open Subtitles وراء تلك التلة يوجد كوخ قرب المحيط المتجمد
    Ön kapımdan en çok uzaklaşmayı başardığım zaman 2004'ün baharıydı. Hala tam olarak neden yaptığımı bilmiyorum ama planım Kuzey Buz Denizi'ni tek başına ve hiçbir destek olmadan geçmekti. TED أبعد ما ذهبت إليه من باب منزلي كان في ربيع عام 2004. لا أزال لا أعلم بالتحديد ماذا جرى لي، ولكن خطتي كانت هو أن أقوم برحلة فردية و غير مدعومة لأقطع المحيط المتجمد الشمالي.
    Ancak bu seyahat hakkında mucizevi şeylerden biri, denizin üzerinde, Kuzey Buz Denizi'nin üzerinde dolanan bu yüzen, kayan, yer değiştiren buz kalıbının üzerinde yürüdüğümden dolayı çevrem sürekli değişkendi. TED واحد من الأشياء السحرية عن هذه الرحلة، عمومًا، هو أنني أمشي على البحر، مع هذا الطفو والتزحلق وتحرك قطع الثلج التي تطفو على المحيط المتجمد الشمالي البيئة تكون في تدفق دائم.
    Böyle bir sorun olmasının sebebi ise; ısınma sebebiyle Kuzey Buz Denizi etrafındaki donmuş arazilerde var olan geniş karbon yataklarının çözülmesi ve bu çözeltinin mikroplar tarafından metan gazına dönüştürülmesidir. TED هذه المشكلة بسبب الدفء يسخّن الأرض المتجمدة حول المحيط المتجمد حيث يوجد كمية هائلة من الكربون المتجمد الذي ، عندما يذوب ، يتحول إلى غاز الميثان بواسطة الميكروبات.
    KUZEY BUZ DENİZİ YAKINLARI, 1953 Open Subtitles SAID00 سعيد عبد الجليل مكان ما قرب المحيط المتجمد الشمالي سنة 1953
    Sonraki yolculuğumuz bizi donmuş okyanus üzerinde 85 km. götürdü. Open Subtitles وللإحاطة فرحلتنا القادمة هي 85 كيلومتر فوق المحيط المتجمد
    donmuş okyanusta bir ay geçirmek için ihtiyaçları olan her şeyi uçakla getirdiler. Open Subtitles سيضطرون لحزم جميع أغراضهم التي سيحتاجونها لشهرٍ للعيش في المحيط المتجمد
    Erkek kutup ayısı kışı donmuş okyanusun üzerinde geçirir. Open Subtitles يقضي ذكر الدب القطبي شتاءه في عراء المحيط المتجمد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more