"المخبز" - Translation from Arabic to Turkish

    • fırına
        
    • fırın
        
    • fırının
        
    • pastane
        
    • Pastaneye
        
    • fırında
        
    • Pastanede
        
    • fırını
        
    • Fırından
        
    • pastaneci
        
    • pastanenin
        
    • pastaneyi
        
    • Pastacı
        
    • fırındaki
        
    • pastaneden
        
    Yerel fırına gittim ve bayatlamış ekmeklerini aldım. TED ذهبت إلى المخبز المحلي وأخذت خبزهم العفن.
    Kendimi savunmam gerekirse, en az 12 saat daha yaşayacak ve fırın saat beşte kapanıyor. Open Subtitles دفاعاً عن نفسي، سيعيش 12 ساعة أخرى على الأقل، أما المخبز فسيغلق في الـ5
    Neden fırının altındaki Vietnamlı mültecileri düşünmüyor sun? Open Subtitles لما لا تشاهد اللاجئين الفيتناميين الذين يعملوا في المخبز ؟
    Zaten bir yere gidemezsin, çünkü pastane henüz açılmadı. Open Subtitles انه لن يذهب لأي مكان لم يفتح المخبز لحد الأن
    Notlarım iyi olunca, babam ödüllendirmek için,beni Pastaneye götürüp... Open Subtitles لمكافئتي على درجاتي الممتازة :إصطحبني أبي إلى المخبز وقال
    Yan taraftaki ana evde yaşıyoruz, burada fırında çalışıyoruz, tüm kazançlar da Lancester'dan daha fazla arsa almaya gidiyor. Open Subtitles نعيش في المنزل الرئيسي المجاور نعمل هنا في المخبز و جميع الأرباح نشتري بها أراضي إضافيه في مدينة لانكاستير
    Pastanede konuşamama ihtimaline karşı yapacaklarımızı anlatacağım. Open Subtitles في حالة لم يسعنا الحديث في المخبز, هذا ما سنفعله.
    Buffalo'nun merkezinde bulunan Kowolski fırını 30 yıldır günahkar bir tatlılıktaki kremalı Polonya çörekleri ve çöreklerin neden olduğu şeker komasıyla tanır. Open Subtitles لثلاثين سنة مخبز الكوالسكى كان المخبز الاساسى فى مدينة بافالو المعروفين بمنتجاتهماللذيذه المليئه بالكريمه بشكل شرير
    Ekmek alsın diye fırına yollasan onu döner mi dönmez mi, asla emin olamazsın. Open Subtitles لو أنك أرسلته الى المخبز لكي يحضر الخبز فليس بامكانك أن تكون متأكدا من عودته
    Ama fırına ulaştığımda, orada olmadığını gördüm. Open Subtitles لكن حين عدت، وجدت أن المخبز لم يعد له وجود
    Ama çok geç. fırına gitmem lazım. Open Subtitles لكنّي تأخّرت جدا ويجب أن أذهب إلى المخبز
    Uyuşturucu parası olmadan fırın çalıştıramazsın. Open Subtitles من المستحيل إدارة المخبز بدون مال المخدرات
    Hediyeydi hayalini kurduğunuz fırın. Open Subtitles لقد كان هدية المخبز الذي كنتما تحلما به كلاكما
    fırın soygununu yapan adamı yakaladığımız onaylandı. Open Subtitles الامر مؤكد، لقد وجدنا الرجل الذي سرق المخبز.
    Eğer yardım istersen, eskiden bir fırının teslimat işini yönetirdim. Open Subtitles إن احتجت لأي شيء، فأنا الحمّال في المخبز.
    Fırından geliyorum ve fırının tüm camları paramparça olmuş. Open Subtitles لقد كنت أقود عبر المخبز وقد كان الزجاج كله محطماً خارج المخبز.
    Zaten bir yere gidemezsin, çünkü pastane henüz açılmadı. Open Subtitles انه لن يذهب لأي مكان لم يفتح المخبز لحد الأن
    pastane yanıyor. - Aman Allahım! Open Subtitles نانسي, معكي سانجاي المخبز تشتعل فيه النيران
    Benimle birlikte yemek şirketine, çiçekçiye ve Pastaneye geldi. Open Subtitles بل ذهبت معي إلى شركة الطبع بائع الزهور و المخبز
    Babam çok çalışan bir fırıncıydı, ama fırında işini bitirdiğinde bana ve kardeşime hikayeler anlatırdı. TED والدي كان خبازاً مثابراً ولكن عندما كان ينتهي من عمله في المخبز كان عادة يخبرني و يخبر أخي بعض القصص
    Hey Bart, Pastanede yangın çıktı, tüm çarşı kurabiye gibi kokuyor. Open Subtitles بارت، المخبز اشتعل ورائحة وسط المدينة مثل الكوكيز
    Buffalo'nun merkezinde bulunan Kowolski fırını 30 yıldır günahkar bir tatlılıktaki kremalı Polonya çörekleri ve çöreklerin neden olduğu şeker komasıyla tanır. Open Subtitles لثلاثين سنة مخبز الكوالسكى كان المخبز الاساسى فى مدينة بافالو المعروفين بمنتجاتهماللذيذه المليئه بالكريمه بشكل شرير
    Komşu Fırından korkuyor. Genç adam bir telefon görüşmesi yaptı. Open Subtitles خائف من صاحب المخبز المجاور من الممكن أن يتصل بالشرطه
    Ayrıca bu pasta börek alma olayı da pastaneci kızla aramda bir ritüel haline gelmişti. Open Subtitles إلى جانب ذلك، شرائي للمعجنات أصبح أحد طقوسي المتعارف عليها بيني وبين فتاة المخبز.
    Birkaç hafta önce eskiden gittiğimiz pastanenin önünden geçtim ve saçları örgülü sarışın bir kız gördüm. Open Subtitles قبل بضع اسابيع مررت قرب المخبز الذي اعتدنا الذهاب اليه و رأيت تلك الفتاة الصغيرة بشعر اشقر قصير مربوط
    Aradığı pastaneyi bulamıyordu. TED لم تستطع إيجاد المخبز التي كانت تبحث عنه.
    Pastacı yanlışlıkla pastaya fıstık koymuş ayrıca Katy Perry mi yoksa Taylor Swift mi iyi diye iki kere kavga çıktı. Open Subtitles لقد قام المخبز بالصدفة بوضع فول سوادني في الكعكة وهناك مشاجرتان حول من أيهما أفضل كايتي بيري أو تايلور سويفت
    Dur tahmin edeyim fırındaki kasiyer kız, bale çorabı giyiyordu. Open Subtitles دعني أخمن أمينة الصندوق في المخبز كانت ترتدي مدفئات للساق
    Görünüşe göre 40. yaş gününü kutlamak için bu pastaneden pasta siparişi.. Open Subtitles اتضح ان هذا المخبز قام بتوصيل 40 كعكعة عيد ميلاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more