"المخلفات" - Translation from Arabic to Turkish

    • atık
        
    • atıkları
        
    • Geride
        
    • atıklar
        
    • atıkların
        
    • kalıntıyı
        
    • atığı
        
    • çöp
        
    • kalıntı
        
    • leşçiler
        
    ...nükleer atık saklama araştırmalarına 2.5 milyar dolar ayırmak yerine Open Subtitles وبدل منصرف مليارين ونص عالأبحاث عشان نتخلص من المخلفات النووية
    Graham Wiles bu sürece daha fazla bileşen ekleyerek atık süreç işlemlerini değer yaratan projelere çevirmiştir. TED ام مؤسسة جراهام ويلز استمرت في وضع عناصر الى تلك العملية لكي تحول المخلفات الى مواد ذات قيمة
    Yani beyin, aşırı derecede aktif bir organ olması nedeniyle etkili bir şekilde temizlenmesi gereken büyük miktarda atık üretir. TED أعني، المخ هذا العضو النشط للغاية ينتج في المقابل قدر كبير من المخلفات التي يجب التخلص منها تمامًا.
    Biraz oduna ihtiyacımız var. Çevrede bolca bulabilirsiniz. Dolaşırken atıkları toplamayı ihmal etmeyin. Open Subtitles نحتاج لبعض الحطب لإشعال النار, وعليكم إلتقاط المخلفات في اي مكان تذهبوا له
    Geride sadece artıklar kalıyor. Open Subtitles لا يتركون شيئا خلفهم عدا المخلفات
    Suyun içinde ilerledikçe besinler içeri girer ve böylece atık ürünler dışarı çıkar. TED يتحرك في الماء كي يدخل الطعام كما تخرج المخلفات.
    Okyanuslarımıza her yıl 8 milyon ton plastik atık giriyor, ekosistemleri yok ediyor. TED 8 ملايين طنّ من المخلفات البلاستيكية تدخل محيطاتنا سنويا. مدمرّة نظامنا البيئي
    Hayatınızda ne kadar tüketim yaptığınız ve arkanızda ne kadar atık bıraktığınız. TED كم من الأشياء تمر عبر حياتنا، كم من المخلفات تركناها خلفنا؟
    Çok yoksullar için plastik atık kullanarak her şeyin satın alınabileceği dünyanın en büyük mağaza zinciriyiz. TED نحن أكبر سلسلة متاجر في العالم تخدم الفقراء للغاية، حيث يمكن شراء أي شيء في المتجر مقابل المخلفات البلاستيكية.
    Sonunda bu domuzların çevreye nükleer atık dökmesini engelleyebileceğiz. Open Subtitles أخيراً سنتمكن من منع هؤلاء من رمي المخلفات النووية
    Otobüsü kimyasal atık için araştırmamız gerekiyor. Open Subtitles سيدي، نحتاج إلى الكشف عن المخلفات الكيميائية بالحافلة
    Arta kalan ne varsa, biyolojik atık servisine yolladık ve hepsi bu. Open Subtitles وقمنا بإرسال ما تبقى لمنشأة المخلفات الحيوية وكان هذا كل ما في الأمر
    Tüm dokümanlarım dosyamda tüm atıklarımız hemen şuradaki resmi lisanslı bir atık servisine götürüldü. Open Subtitles لدي جميع الأرواق في ملف جميع المخلفات تذهب إلى منظمة مرخص لها من قبل الإتحاد الفيدرالي في ناحية الشرق
    59.999 mil besin getiriyor ve atıkları taşıyor. TED وباقي الأميال ال 59999 تقوم بعملية التغذية ونقل المخلفات من و الى انحاء الجسم
    Bunların yarattığı tehlikeli atıkları hayal edin. TED تخيل حجم المخلفات الخطرة التي ستنتج عن ذلك.
    Ve lenf damarlarının olmaması vücudun geri kalanının atıkları temizlerken kullandığı yöntemin, beyinde işe yaramayacağı anlamına geliyor. TED لذلك، افتقاره للأوعية الليمفاوية، يعني أن النهج الذي ينتهجه بقية الجسم للتخلص من المخلفات لن يعمل في المخ.
    Adanın etrafındaki deniz yatağında yapılan son araştırmalar volkanik akıntının Geride bıraktığı çöküntülerin 30 kilometre uzağa kadar taşındığını ve kalınlığının da yer yer 80 metreye ulaştığını ortaya çıkardı. Open Subtitles التحقيقات الأخيرة التي تمت في قاع البحر حول الجزيرة كشفت المخلفات التي تسببت بها تدفقات الحمم البركانية ، أنها امتدت لنحو 20 ميلاً ووصلت إلى عمق 260 قدماً
    Üniversite laboratuvarlarının ürettiği biyolojik atıklar özel bir işlem için kilitli bidonlarda konulur. Open Subtitles المخلفات الحيوية التي تنتجها معامل الجامعة توضع جانباً في سلات مقفلة لأغراض خاصة
    Bilimadamları, bunun cevabını beyinde, atıkların birikmesine bağlıyor. TED يعتقد العلماء أن الإجابة تكمن في تراكم المخلفات السامة في الدماغ
    Jimnastik salonundaki yeşil kalıntıyı analiz ettim ve bilin bakalım ne çıktı? Open Subtitles لقد حللت المخلفات الخضراء التي على أرضية النادي، و احزروا ماذا
    ERVIS, okyanus yüzeyindeki atığı emen ve temizleyen akıllı bir gemi. TED إيرفيس هي سفينة ذكية تمتص المخلفات من على سطح المحيط وتنظفه.
    İnsanlar yerlere çöp atmamaya başladılar. TED توقف الناس عن إلقاء المخلفات في الشوارع.
    Karbonlaşan kalıntı gösteriyor ki son 12 saat içinde yanmış. Open Subtitles تفحم المخلفات يشير أنها أحترقت خلال 12 ساعة
    Çaresiz leşçiler. Geri dönüşüm çete savaşı çıkardı. Open Subtitles الذين يعملون في جمع المخلفات وبينهم رجال العصابات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more