Ama bu kadar kısa bir zamanın böyle keyifli olabileceğini hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لكني لم أعلم أبدأ بأن تلك المدة القصيرة قد تكون مليئة بالسعادة |
Bacaklarını kontrol etmeyi bu kadar kısa sürede başardı mı? | Open Subtitles | استطاعت السيطرة على تلك السيقان في هذه المدة القصيرة ؟ |
-Çok teşekkürler bunu bu kadar kısa süre organize ettiğiniz için. | Open Subtitles | أشكركم على إعداد هذا الإجتماع فى هذة المدة القصيرة |
Bunu bu kadar kısa sürede yaptığınız için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا ثانية على ما فعلتم في هذه المدة القصيرة |
Ne kadar çok silah sahibinin geldiğine inanamıyorum hem de bu kadar kısa sürede. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق عدد الأشخاص الذين سلموا أسلحتهم في هذه المدة القصيرة |
Hayır. Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | لا، شكرا على مقابلتي في غضون هذه المدة القصيرة |
Öncelikle bu kadar kısa zamanda toplandığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | أولا، شكرا على تخصيص هذا الوقت في هذه المدة القصيرة |
Bu kadar kısa sürede beni görmeye geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك على قبول رؤيتي في هذه المدة القصيرة. |
Bu kadar kısa zamanda beni kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لرؤيتي خلال هذه المدة القصيرة |
(Alkışlar) Bu kadar kısa bir sürede uygulayabildiğimiz önemli reformların farkına varılmasıyla, Kenya dünyada en üstte yer alan üç küresel reformcu ülke arasına girdi iki yıl peşpeşe. | TED | (تصفيق) وتقديرًا لأهمية الانجازات التي استطعنا تنفيذها في مثل هذه المدة القصيرة تم اختيار "كينيا" لتكون من بين المراكز الثلاثة الأولى على المستوى الدولي العالمي عامين على التوالي. |