Şöyle ki okula gidiyordu okuldan dödüğünde ben oradaydım bilirsin, etrafta olmama alışmıştı. | Open Subtitles | الأمر فقط لأنها كانت تذهب إلى المدرسة و تعود و أكون هناك بالاضافة |
Oğlum okula yeni kabul edildi. Şimdi yine mi gideceğiz? | Open Subtitles | ابني تم قبوله للتو في المدرسة و الآن نحن ننتقل |
Ben Dan Scott, iş adamıyım Okul yönetimi üyesi, ve bir katilim. | Open Subtitles | اسمي دان سكوت, رجل اعمال محلي عضو في مجلس المدرسة, و قاتــل |
Yeğenime veya bu Okuldaki başka bir çocuğa bir daha yan gözle bakarsan... ve ben de bunu duyarsam, gelip seni bulurum. | Open Subtitles | إذا ما تهجّمتي على أبنة اخي، أو على اي طفل آخر في المدرسة.. و سمعت بذلك، فأني سأبحث عنك. |
Okulu eken o salak evde mi diye bakmaya gittim, evde biri vardı. | Open Subtitles | ذهبت للمنزل لأتأكد ان هذا الغبى يتهرب من المدرسة و بينما ان هناك |
Ona güvenirdim, okulda ve her yerde. | Open Subtitles | كان يمكننى الاتكاء عليه فى المدرسة و خارجها |
Ama artık, bu Okulu seviyoruz ve okula yaptığın şeylere bayıldık. | Open Subtitles | نحن نحب هذه المدرسة و نحب ما تفعله بها ماذا ؟ |
Bir sorumlulukları olduğunu söylediler, çünkü okula gitmişlerdi, bir kazançları vardı. | TED | لقد أوضحوا أن لديهم مسؤولية لأنهم ذهبوا إلى المدرسة و كان لديهم ربح. |
Onları okula getirip diyoruz ki, bu çocuklara gerçekten neye inanıyorsanız onu öğretin. | TED | سنجلبهم الى المدرسة و سنقول لهم، علموا هؤلاء الأطفال أي كان ما تؤمنون به. |
okula geç kalmış olan Justin, sınıfa girince hocası "Habersiz Sınav!" | TED | إذ تأخر جستن على المدرسة و دخل الفصل مسرعاً ليسمع المدرس يقول أن هناك إمتحان مفاجىء |
okula başladıktan ve onlarla arkadaş olduktan sonra aniden hayatımdan çıktılar. | TED | و بعد عدة أسابيع من وجودي في تلك المدرسة و حصولي على تلك الصديقتين فجأة لم أعد صديقتهما |
okula gitmesini bekleyin. | Open Subtitles | انتظروا حتى يرسلوه إلى المدرسة و سوف يناله |
Ben Dan Scott, iş adamıyım Okul yönetimi üyesi ve bir babayım. | Open Subtitles | اسمي دان سكوت, رجل اعمال محلي عضو في مجلس المدرسة, و أب |
Okul gazetesinin editörü ve geçenlerde bir edebiyat dergisine başladım. | Open Subtitles | محرّر جريدة المدرسة و أنا حديثاً قد بدأت بالمجلة الأدبية |
Eğitimcileri, Okul duvarlarının dışına ulaşıp, toplumun gelişmesinde nasıl bir rol oynayacaklarını düşünmeye teşvik etti. | TED | سألتهم ليصلوا لخارج نطاق جدران المدرسة و يفكروا كيف يقدرون أن يلعبوا دورا في بناية المجتمع. |
Keşke Okuldaki 100 kadar bebeğim sinirlerimi tepeme çıkarıyor olmasaydı. | Open Subtitles | عدا انني كنت املك مسبقا حوالي 100 طفل في المدرسة و كلهم كانوا يثيرون اعصابي |
Okuldaki en karizmatik erkek. Ve o birinci sınıftan sonraki 3 sene ard arda seçildi. | Open Subtitles | إنه أكثر الفتيان إثارة في المدرسة و فاز 3 أعوام على التوالي |
Okuldaki bütün arkadaşlarını ara. Düşünebildiğin herkesi ara ve bir şey duyarsan hemen beni ara. | Open Subtitles | , اتصل بأصدقائها في المدرسة و كل من يمكنك التفكير به و عاود الاتصال بي بمجرد ان تسمع شيئاً |
Okulu aradın mı? Uyuşturucuyu ona kimin verdiğini biliyorlar mı? | Open Subtitles | هل تحدثت إلى المدرسة و عرفت من يعطيها المخدرات ؟ |
okuldan sonra benimle tren yolu köprüsü altında buluş, orada devam ederiz. | Open Subtitles | قابلني تحت جسر سكة الحديد بعد المدرسة و سنأخذ الكراسة من هناك |
Gittiğini görmek üzücü, ama hepimiz biliyoruz ki istediğin yerdesin ve evet ben hala okuldan sonra, ayrıca Hafta sonları seninle görüşeceğim, | Open Subtitles | أنا حزين لرؤيتك تغادر ولكن كلنا نعلم أن هذا شيء تريديه حقا وانا سوف أراك بعد المدرسة و في إجازة نهاية الأسبوع |
Ona güvenirdim, okulda ve her yerde. | Open Subtitles | كان يمكننى الاتكاء عليه فى المدرسة و خارجها |
Bir şeyleri iyi yapmak istedim, teniste iyi olmak istedim ve okulda ve notlarımda. | Open Subtitles | أردتُ أَنْ أُصبحَ جيّد في الأمور، أردتُ أُصبحَ جيّدا في التنس و المدرسة و الدَرجاتِ |