On beşinci bölgenin tarihinde çok az memur, teğmen Nicholas Chen kadar bu büyük şehrin vatandaşlarını korumuş ve onlara hizmet etmiştir. | Open Subtitles | في التاريخ في الدائرة الخامسة عشر القليل من الضباط فعلوا الكثير من أجل خدمة وحماية جمهور هذه المدينة العظيمة |
Ve her bir yıldız, bu harika şehre ev diyen her insanın hayatını temsil ediyor. | Open Subtitles | وكل نجمة يمكن أن تكون حياة شخص الذي يدعو هذه المدينة العظيمة المنزل. |
Okyanusa batan büyük şehir. | Open Subtitles | أي المدينة العظيمة التي غرقت في المحيطِ. |
Bu güzel şehrin sokaklarındaki pisliği temizleme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت الذي سننظف فيه شوارع هذه المدينة العظيمة من الفُحش |
Bu harika şehrin, seçilmiş temsilcisi olarak seçmenlerimin bu kadar aleni biçimde ihanete uğramasına sessiz kalamam kalmayacağım da. | Open Subtitles | كممثل منتخب لهذه المدينة العظيمة فانا لا أستطيع ولن أبقى صامتاً في وجه مثل هذه الخيانة الوقحة لناخبيّ |
Uzun zaman önce kurucular, bu harika şehrimizi kurmadan önce bu kelime tamamen anlamsızdı, hayal kadar boş bir idealdi. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد. قبل أن يأسس المؤسسون لنا هذه المدينة العظيمة. هذه الكلمة كانت بدون معنى، نموذجًا لحلم بعيد المنال. |
Herhâlde bu muazzam şehrin başkanlığını yapmaya devam ederim. | Open Subtitles | أنا ربما فقط سأبقى العمدة لهذه المدينة العظيمة |
"diyorlardı ki, 'ağla, ağla, muhteşem şehir | Open Subtitles | "يقولون: وأسفاه، وأسفاه! على المدينة العظيمة" |
Tüm dünyaya bu büyük şehrin insanlarının teröristlere boyun eğmediğini göstereceğiz. | Open Subtitles | سنري العالم أنّ أهل هذه المدينة العظيمة لن يخضعوا للإرهاب |
Bu büyük şehrin geleceği onun kararlarına bağlı olacak. | Open Subtitles | ومستقبل هذه المدينة العظيمة سيعتمد على قراراتها |
Hep beraber ilerlerken prensiplerimizden ve coşkumuzdan ödün vermeyerek bu harika şehre olan sevgimizi gösterebiliriz. | Open Subtitles | كما أنّنا سنمضي قدماً، لنظهر جبّنا لهذه المدينة العظيمة بواسطة عدم تخلينا عن مبادئنا، حماسنا. |
Aslında Londra'ya, bu harika şehre her gelişimde hep samimi bir heyecan kaplıyor içimi çünkü siz... siz olağanüstü bir halk, çok güzel insanlarsınız. | Open Subtitles | كلما أتيت إلى (لندن) المدينة العظيمة تنتابني مشاعر صادقة لأنكم أناس طيبون، ورائعون |
Bu büyük şehir dünyanın finans merkezi. | Open Subtitles | هذه المدينة العظيمة هي المركز المالي للعالم |
Yunuslar yukarıdan aşağı insan kardeşlerine dönecek ... ve 11. kapı kapanmadan önce 2011'de... batı kıyısındaki büyük şehir sulara gömülecek. | Open Subtitles | ... قد تنقلب الدلافين على الإنسان البشرى و قبل أن تُغلق الـ 11 بوابة ... فى عام 2011 سوف تغرق المدينة العظيمة عند الساحل الغربى فى المحيط |
Selam, ben Andrew Dixon, ...ve ben bu güzel şehrin belediye başkanlığına adayım. | Open Subtitles | مرحبا فانا اندرو ديكسون, وساترشح لمنصب العمدة لهذه المدينة العظيمة |
Bu harika şehrin bana güvenip verdiği belediye başkanlığı görevini tüm kalbimle kabul ediyorum. | Open Subtitles | بقلب متواضع أوافق على الثقة التي أولتني إياها هذه المدينة العظيمة كي أصبح عمدتكم |
Bu harika şehrin bir vatandaşı olarak hepimizin bir seçeneği var tepki göstermek ya da barış ve kuvvetle birleşmek. | Open Subtitles | كمواطنين في هذه المدينة العظيمة ...لدينا جميعاً خيار في هذه اللحظة إما الغضب أو البقاء معاً في سلام وقوة |
Uzun zaman önce kurucular, bu harika şehrimizi kurmadan önce bu kelime tamamen anlamsızdı, hayal kadar boş bir idealdi. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة قبل أن ينشأ المؤسسون هذه المدينة العظيمة التي نقطن بها كان ذلك العالم كل شيء لكن بلا معنى عالم مثالي بعيد المنال كما الحلم |
Herhâlde bu muazzam şehrin başkanlığını yapmaya devam ederim. | Open Subtitles | أنا ربما فقط سأبقى العمدة لهذه المدينة العظيمة |
Bu muhteşem şehir ayakta kalacak. | Open Subtitles | هذه المدينة العظيمة... سوف تصمد |