| Bombayı imha etmeden önce ona olacak herhangi bir şeyde, ...Bütün şehir gidebilir. | Open Subtitles | كل شيء يحدث لتلك قنبلة قبل نزع سلاحها، المدينة كلها يمكن أن تذهب. |
| Hatta bir keresinde gerçek bir Papa bile görmüş. Bütün şehir ve katedral altındanmış. | Open Subtitles | ذات مرة ,رأى البابا الحقيقى و ذهب فى المدينة كلها والكاتدرائية. |
| Düşünsene, Tüm şehir uykuda. | Open Subtitles | .فكري فقط .المدينة كلها نائمة .إنهم لا يعرفون شيئاً |
| Tüm şehir onu uğurlamaya gelmiş. Herkes şarkı söyleyip dans etmiş. | Open Subtitles | المدينة كلها أتت لتودعه الناس كانوا يرقصون ويغنون |
| Tüm şehri görmeli aşağıda Yonkers 'tan, bir günde Bay'e kadar | Open Subtitles | سنري المدينة كلها أعلي من يونكرز حتى أسفل من باي |
| Şuraya bir bak, bütün şehri kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | البحث عنه، أنهم يسيطرون على المدينة كلها. |
| Elbette ait. Bütün kasaba Halicorp'un malı. | Open Subtitles | بل إنه يتبعها بالطبع هذه المدينة كلها هاليكورب |
| Bak, Boof, ne yapayım tüm kasaba kurt delisi. | Open Subtitles | انا لا املك خيار اذ كانت المدينة كلها مصابة بحمى الذئب |
| Sadece bu şirket değil, bu Bütün şehir. | Open Subtitles | إنها ليست هذه الشركة, إنها المدينة كلها. |
| Bütün şehir karısını öldürüp örtbas etmeye çalışmadı. | Open Subtitles | المدينة كلها لم تقتل زوجته ثم حاولت التنصل من الجريمة و تغطية الأمر |
| Beş yıl içinde Bütün şehir kaybolacaktı. | Open Subtitles | بعد سنة تقريبا, ستغوص المدينة كلها في الماء و تختفي |
| Bütün şehir, aynı yerde aynı vakitte yıldönümünde. | Open Subtitles | المدينة كلها, وفي نفس المكان في نفس الوقت في الذكرى السنوية |
| Bütün şehir halkı bizi uğurlamak için sokaklara dökülecek. | Open Subtitles | المدينة كلها ستخرج لترانا و تودعنا |
| " Bu dokunmuş kolyeyi taktığında, Tüm şehir avucunun içinde olur." | Open Subtitles | عندما ترتدي هذه القلادة فأنت تملك المدينة كلها بين يديك |
| " Bu dokunmuş kolyeyi taktığında, Tüm şehir avucunun içinde olur." | Open Subtitles | عندما ترتدي هذه القلادة فأنت تملك المدينة كلها بين يديك |
| Fairfax ve Carter. Tüm şehir onların. | Open Subtitles | فيرفاكس، وكارتر، يسيطران على المدينة كلها. |
| Tüm şehri dekore etmen gerekecek. Neden başlamıyorsun? | Open Subtitles | عليك أن تعيد ترتيب المدينة كلها لِمَ لا تبدأ؟ |
| Ama sekiz replik yeter, ve bütün şehri anlatır. | Open Subtitles | لكن الـ 8 مجموعة تجعل المدينة كلها تتأخر |
| Üzgünüm, George, kızı öldürmek istemedim, şimdi Bütün kasaba beni ipte sallandıracak. | Open Subtitles | اسف جورج لم اقصد ان اقتل الفتاة, والان المدينة كلها سوف تعلقني من حبل |
| Bruno tarih olduysa tüm kasaba değişmek üzeredir. | Open Subtitles | " حسنآ,بالنسبه لتاريخ "برونو المدينة كلها على وشك التغير |
| Tüm kasabayı tanırsın | Open Subtitles | ستعرفين المدينة كلها |
| Kendini tüm şehrin sahibi sanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتصرف كما لو أنه صاحب المدينة كلها |
| Tüm şehirde acı suyun doğal olarak çıktığı tek bir nokta var. | Open Subtitles | وهناك مكان واحد فى المدينة كلها حيث تتواجد المياه المالحة بشكل طبيعي |
| birkaç Batı Afrika ve Etiyopya ev lokantası haricinde, Koca şehirde Afrika mutfağı yapan yer yok gibiydi. | TED | باستثناء القليل من المأكولات الأفريقية الغربية والأثيوبية، فإنه لا يوجد ما يسمى بالمطبخ الأفريقي في المدينة كلها. |
| Ve ertesi sabah askersiz bir buharlının geldiği haberi tüm kasabaya yayılacak. | Open Subtitles | منخفضا و ستكون الانباء فى المدينة كلها عند الصباح أن السفينة البخارية وصلت بدون جيشا |
| O öldü. Bütün kasabaya söylemeliyim. | Open Subtitles | لقد ماتت يجب أن أخبر المدينة كلها |
| Evet, uyanırsa bütün kasabayı ve sakinlerini esir alacak. | Open Subtitles | أجل , سوف يستيقظ و يدمر المدينة كلها و كل ما فيها |