Kurtlar bana mezar soyduğunu ve cesetleri ihlal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني المذؤوبون أنّك نشيط جدًّا بسرقة القبور وانتهاك حرمة الموتى. |
Gece boyunca Kurtlar ulurdu. Ve sabaha evlerimize dönerdik. | Open Subtitles | المذؤوبون كانوا يعوون طوال الليل، وبالصباح يعودون إلى بيوتهم. |
Kurtlar sürü ile takılırlar ve her sürünün bir Alfa'ya ihtiyacı vardır yoksa hakimiyet için birbirlerine meydan okuyup dururlar. | Open Subtitles | المذؤوبون يعيشون في قطعان، وكلّ قطيع له قائد |
Ne kadar süreliğine gideceğimi bilmiyorum dolayısıyla kurtların yeni bir lidere ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | لا أعلم كم سأتغيّب، المذؤوبون سيحتاجون قائدًا. |
İşte bu da kurtların yeni bir lidere niçin ihtiyacı olduğunun temel sebebi. | Open Subtitles | ولهذا تحديدًا يحتاج المذؤوبون لقائد جديد |
Mantıklı değildi ki, kurt adamlarla vampirler doğuştan düşmanlar birlik olup bir trene saldırmaları dünyada mümkün değil. | Open Subtitles | لم يكن ذلك منطقيّاً ايضاً، المذؤوبون ومصاصو الدماء أعداء طبيعيين ليس هناك مجال لأن يتحدوا لمهاجمة قطار |
Kurtadamlar ayaklanmış ve o dönemden beri düşmanlar. | Open Subtitles | أثناء حربِ Trajanic. المذؤوبون تَمرّدوا، وهم عِنْدَهُمْ أعداء هالكينَ مُنذُ ذلك الوقت. |
Kurtlar, bizim için en önemli olan şeyle birbirine bağlıdır sınırlarımızdaki topraklar ve sürümüzün kanıyla. | Open Subtitles | المذؤوبون مترابطون بأهم شيء إلينا أرض منطقتنا ودماء قطعاننا. |
Evine gelebilecek. Kurtlar bizim tarafımızda olacak. | Open Subtitles | يمكنها العودة للبيت، المذؤوبون سيكونون في صفّنا. |
Kurtlar söz sahibi olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | المذؤوبون يستحقّون صوتًا فامنحهم صوتًا |
Siz Kurtlar özgürlük istediğiniz için buradasınız. | Open Subtitles | جئتم أيّها المذؤوبون ابتغاء الحريّة. |
Eğer Finn'e sağdık olan Kurtlar buraya gelirse ciğerimizi sökerler. | Open Subtitles | وإن عاد المذؤوبون الموالون لـ (فين) إلى هنا، فسيمزقوننا إربًا. |
Kurtlar ne şimdi ne de gelecekte sana ait bir orduyu oluşturmayacak. | Open Subtitles | المذؤوبون لا ولن يكونوا جيشك أبدًا. |
Nöbetçi bekleyen Kurtlar neredeydi peki? | Open Subtitles | وأين المذؤوبون الذين كُلّفوا بالحراسة؟ |
Evlilik yapılıp da Kurtlar sonsuza dek değişikliğe gidince Jackson'ın kaderi bu kadar net olmayabilir. | Open Subtitles | حالما يتم العُرس ويغدو المذؤوبون فائقون للأبد فإن مصير (جاكسون) سيصبح أقل وضوحًا. |
Burası kurtların, sürüye sırtını dönenleri gömdüğü yer. | Open Subtitles | هنا يدفن المذؤوبون المنشقين عن القطيع |
Sonuçta kurtların amacı budur. | Open Subtitles | فهذا بالنهاية ما يفعله المذؤوبون. |
kurtların yeni bir lidere ihtiyacı var. | Open Subtitles | المذؤوبون بحاجة لقائد جديد. |
kurtların yeni bir lidere ihtiyacı var. | Open Subtitles | المذؤوبون بحاجة لقائد جديد. |
Bir zamanlar kurt adamlar kendilerini lanetli yerine kutsal görürlerdi. | Open Subtitles | مرّ وقت ارتأى فيه المذؤوبون أنفسهم غير ذوي لعنة، بل ذوو نعمه |
Yüce Klaus tarafından koruma altındayım. Yardıma ihtiyacı olan birileri varsa onlar da kurt adamlar. | Open Subtitles | إنّي أنعم بحماية (كلاوس) العظيم المذؤوبون هم من بحاجة للمساعدة |
Mitolojiye inanırsak, Kurtadamlar kan içmez vampirler içer. | Open Subtitles | a مصّاصدماء. إذا نَقْبلُ عِلْمَ الأساطير، المذؤوبون لا يَشْربونَ دمَّ، |