Eğer çok sayıda bu tür balık götürülürse mercanlar ölecek. | Open Subtitles | إذا الكثير من هذا النوع من السمك أزيل المرجان سيموت |
Arkadaşlar, mercanlar için ağlamak popülerdir. | TED | إن البكاء علي المرجان يحظي بلحظة شاعرية يا رفاق. |
Alçak gelgitler boyunca, sular geri çekilir ve normalde sualtında olması gereken tüm yaşayan mercan bölümü, meydana çıkar. | Open Subtitles | خلال أَدْنَى مد وجزر, يفر الماء, و قطاعات كاملة من المرجان الحي, الذي عَادَةً ما يكون مُعَرَّض, تحت الماء. |
Bu aslında mercan rengi ve ben içinde iyi göründüğümü düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنه أقرب إلى لون المرجان ويناسبني إلى حد ما |
Teknenin titizlikle temizlenmesi Mercanların üzerinde büyüme ihtimalini yükseltiyor ve denizin kirlenmesini önlüyor. | Open Subtitles | تنطيف المركب بالكامل يزيد من فرصة نموّ المرجان عليه وضمان عدم تلويثه للبحر. |
Sütun mercanları iki hafta önce tekrar üredi. Yumurtaları topladık ve laboratuara getirdik. | TED | تكاثر المرجان العمودي مرة أخرى منذ أسبوعين، جمعنا البيض وعدنا به إلى المختبر، |
Eğer mercanın nereden geldiğini, ne olduğunu ya da ne kadar eğlenceli ve ilginç veyahut güzel olduğunu anlamazlarsa, neden onları korumayı önemseyeceklerini düşünelim ki? | TED | إن لم يفهموا ماهية المرجان أو من أين يأتي، أو كم هو ظريف ومشوق وجميل فكيف نتوقع أن يهتموا بإنقاذه؟ |
Bayside'ta, ama ben Coral Sand Plajı'nda olanlarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | على جانب الخليج لكنني أكثر إهتماماً بما حدث في شاطئ رمال المرجان |
Bazı mercanlar 10 yılda yenilenir, bazıları çok daha uzun sürer. | TED | فبعض المرجان يمكنه النمو في عشرة أعوام والبعض الآخر يستغرق وقتاً أطول. |
Görebileceğiniz gibi bu mercanlar cidden kaba olabiliyorlar ve bunu kanıtlayacak sörf yaralarım var. | TED | المرجان قد يكون مزعجا الى حد ما كما تعرفون.. وفي جسمي جروح أحدثها كدليل على ذلك. |
Olan şeyse şu: mercanlar bir ortak yaşamdırlar ve içlerinde yaşayan şu küçük alg hücreleri vardır. | TED | وماذا حدث هو أن ذلك المرجان متكافل ولديها تلك الخلايا الطحلبية الصغيرة التي تعيش بداخلهم |
mercanlar olmasaydı bu canlıların hiçbiri burada olamazdı. | Open Subtitles | ولكن.. لم يكن ليبقى أي من هذه المخلوقات هنا إذا لم يكن المرجان موجودا |
Bir sonraki sahnede güzel bir mercan tabanı göreceksiniz. Ve böyle bir yerde bir ahtapotun | TED | في المشهد التالي سترون المرجان الجميل في القاع وترون أن الأخطبوب واضح بسهولة |
İşte bu yüzden, yani bütün yumurtalar yüzeyde eşleriyle karşılaştıklarından resifte çok sayıda mercan bulunması gerekiyor. | TED | لذا نحتاج الكثير من المرجان في الشعاب المرجانية، ليلتقي البيض مع قرائنه عند السطح. |
Çok az insan, Mozambik Kanalı'ndaki mercan zerresi olan Bassas da India'yı duymuştur. | TED | عدد قليل من الناس سمع عن باساس دا أنديا، بقعة صغيرة من المرجان في قناة موزمبيق. |
Şimdiye kadar, ne kadar eğitimli olursa olsun, görüştüğüm hemen herkes, Mercanların nereden geldiğinden veya tam olarak ne olduğundan emin değil. | TED | ورغم ذلك، فكل شخص ألقاه تقريبًا، وأيًا كان مستوى تعليمه، لا يعرف ما هو المرجان ولا من أين يأتي. |
Artık yavru Mercanların, yetişkinlerin uyum sağlayamadığı bazı zor şartlara uyum sağlayabildiğini düşünüyoruz. | TED | وبدأنا نفكر أن صغار المرجان قد يكون ليها القدرة على التكيّف مع بعض هذه الظروف على عكس البالغ منها. |
Mercanların geri dönmelerini sağlayacak şekilde bu materyalleri, renkleri ve dokuları kullanmayı seçebiliriz. | TED | يمكن أن نختار استخدام هذه المواد والألوان والأنسجة بما قد يجعل المنظومة تعود لتنحاز إلى شعاب المرجان. |
Buna ilaveten, yüzeylerde, mercanları resiflere çeken kimyasal ve mikrobiyal sinyaller olduğunu keşfettik. | TED | الآن، وبالإضافة لدراسة الأسطح يمكننا دراسة الإشارات الكيميائية والميكروبية التي تجذب المرجان إلى الشعاب. |
Yanlış giden şeylerin kullandığımız metodlar olup olmadığını ve bu mercanın resifteki döllenme sorunundan muzdarip tek tür olup olmadığını bilmiyoruz. | TED | لا ندري إن كنا قد أخطأنا في أساليبنا ونحن لا نعلم إذا كان المرجان في هذه الشعاب فقط هو الذي يعاني من قلة الخصوبة. |
Yıl Parkı'yla Coral Gables arasındaki Biscayne Koyu'na bakıyoruz. | Open Subtitles | " بين منتزه " بارسيتينيان " و شقوق المرجان |
Ama bu mercana birkaç yol sonra bakarsanız, tekrar sağlıklı olduğunu görürsünüz. | TED | ولكن إذا نظرت إلي جانب هذا المرجان بعد سنوات قليلة يعود هذا المرجان صحياً مرة أخري. |
Gerçek şu ki bu kadar çok mercanı kaybediyor olmamıza rağmen, Mercanların bu kitlesel yok oluşunu yaşıyor olmamıza rağmen, bazı resifler hayatta kalacak. | TED | والحقيقة هي أنه حتي ونحن نفقد العديد من المرجان، وتموت حتي ونحن نمضي خلال هذا المرجان الضخم وستنجوا بعض الشعاب. |
Bekle resifin tepesi geliyorum. | Open Subtitles | سأصبح غنياً ,غني قمة شعبة المرجان ها انا اتٍ |
mercanlarla birlikte onlara bağımlı tüm canlılar da yok olacak. | Open Subtitles | ومع فناء المرجان ستفنى شتى أنواع الحياة التي تعوّل عليه |
Yaralandığımızda doktorlar kırılan kemikleri iyileştirmek için mercanlardan kalsiyum karbonat elde ederler. | Open Subtitles | واحد قد يجرح يستعمل الأطباء كاربونات الكالسيوم من المرجان لتجبير عظامنا المكسورة |