"المساهمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • katkıda
        
    • katkı
        
    • katkısı
        
    • bulunmak
        
    Machine Learning ve katkıda bulunduğumuz zekâ için açık kaynak araçlarına sahibiz. TED لدينا ادوات مفتوحة المصدر للتعلم الآلي و الذكاء التي يمكننا المساهمة فيها.
    Seçim kampanyasına da katkıda bulunamıyorlar birkaç aptal balina kimin umurunda, değil mi? Open Subtitles ولا يمكنها المساهمة في الحملات الانتخابية لذا من يأبه لأمر بضعة حيتان سخيفة
    Sonra, dünyanın her yerindeki katkıda bulunanlar proje ziyaretleri sırasında, yeni makineler göstermeye, prototiplemeye başladı. TED المساهمة من جميع أنحاء العالم بدأت تظهر، ونماذج للات جديدة خلال زيارات مخصصة للمشروع.
    Aynı zamanda sürdürülebilir gelişime katkı sağlamaya devam edecek yeni nesil uygulamalar geliştireceğiz. TED وسنقوم أيضا بتطوير التقنيات المستقبلية والتي ستواصل المساهمة في الوصول إلى التنمية المستدامة.
    Bütün bu işlerden, arkamdan çevirdiğin bir düzine kasa soyma işinden sonra... davaya bir katkı sağlamayı düşünmedin hiç. Open Subtitles كل هذه الاعمال, الكثير من عمليات السرقة بدون علمي, ولم تفكر ابدا في تقديم جزية او المساهمة في القضية.
    Bugün kutladığımız araştırma başarısı her bir biliminsanının ve tıbbi öncülerin merakı, katkısı ve kararlılığıyla mümkün oldu. TED البحث الناجح الذي نحتفل به اليوم أصبح ممكنا بفضل حب المعرفة، المساهمة و الإلتزام من قبل علماء مستقلين و رواد الطب.
    Bu fikre göre dünyadaki herkes bilime bir katkıda bulunabilir. TED وهذه الفكرة قائمة على أن الجميع في العالم قادرون على المساهمة في العلم.
    Bu, içimdeki kimlikle ve her insanın topluma ve farklı bakışlara katkıda bulunma kapasitesiyle bir bağlantı kurdu. TED ولامست في داخلي شيئاً عن الهوية ، عن قدرة كل شخص في المساهمة في المجتمع ، بطريقةٍ تبعث بالأمل.
    Çünkü bu ortak alana herkesin katkıda bulunabileceğini TED لأننا نقول أن كل شخص يمكنه المساهمة بأشياء
    söylüyoruz. Herkes herhangi bir katkıda bulunabilir, TED لهذا التقاسم. يمكن لأي شخص المساهمة بأي شئ،
    Astronom olmamama rağmen mevcut projeye nasıl katkıda bulunduğumu size göstermek istiyorum. TED وبالرغم من أنني لست عالمة فلك، أود أن أعرض لكم اليوم كيف تمكنت من المساهمة في هذا المشروع المثير.
    Senghor'un tasvir ettiği o evrensel medeniyete katkıda bulunmak istedim. TED أردت المساهمة في تلك الحضارة العالمية التي وصفها سنغور.
    Bugün sizinle yeni solar teknolojisinin sürdürülebilir binaların geleceğine nasıl katkıda bulunabileceğini paylaşmak istiyorum. TED اليوم، أريد أن أعرض لكم كيف يمكن للتقنيات الشمسية الحديثة المساهمة في المباني المستدامة المستقبلية.
    Hava temizleyicisi için yeni filtre alarak katkıda bulunabilir misiniz? Open Subtitles اتريدون المساهمة لشراء فلتر هواء للمنقي؟
    O gülücük küresel ısınmaya katkıda bulunmadan tüm dünyayı aydınlatır. Open Subtitles الضحكة التي تجعل العالم كله مشمس بدون المساهمة في الاحتباس الحراري
    Bu birinin katkı sağlayabileceği en önemli yol, öyle değil mi? Open Subtitles إنها فعلًا أفضل طريقة يمكن للمرء المساهمة بازدهار المدينة، أليس كذلك؟
    Bu ipler, mahalleden çok daha büyük bir şeylere katkı koyabileceğimiz bir alan yaratıyorlardı. TED أحدثت هذه الحبال مساحة حيث كنا قادرين على المساهمة بشيء ما الذي كان أكبر بكثير من الحي والجيرة.
    Paranızla katkı koyabilirsiniz, kariyeriniz veya siyasi eğilimizle de. TED فبإمكانك المساهمة بمالك. أو بمهنتك أو بمشاركتك السياسيّة.
    Hapishaneler insanların anlamlı yaşamı öğrenebileceği, katılım ve katkı sağlayabileceği insancıl ortamlar olmalı. TED السجون بحاجة لأن تكون بيئة انسانية حيث باستطاعة الناس المشاركة، المساهمة وتعلم حياة ذات مغزى.
    Toplam katkı yaklaşık 300 milyon Amerikan Doları. TED المساهمة الكلية حوالي 300 مليون دولار أمريكي.
    Muhtemelen seninle sermaye katkısı hakkında konuşmamışlardır. Open Subtitles ربما لم يتكلما معكِ بشأن المساهمة برأس المال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more