| Ama kendi vicdanımı rahatlatmazsam bunu yapmam imkansız olur. | Open Subtitles | إن هذا ببساطة سيكون من المستحيل أن أفعل هذا إذ أننى لا أخدم ضميرى الخاص |
| Buna ya da denizci bir kardeşime zarar verecek bir şey yapmam. | Open Subtitles | وأنا من المستحيل أن أفعل شيئا يضره أو يضر أحد أخوتي من جنود المارينز مستحيل يا سيدي |
| Bunu haftanın yedi günü kesinlikle yapmam. | Open Subtitles | من المستحيل أن أفعل ذلك سبع ليالٍ في الإسبوع |
| Ben sana böyle bir şeyi asla ama asla yapmam. | Open Subtitles | لأن من المستحيل أن أفعل ذلك بكِ أنا لم أفكر بشأن ذلك على الإطلاق |
| Arkadaşlığımızı tehlikeye sokacak bir şey yapmam. | Open Subtitles | من المستحيل أن أفعل شيئاً يعرض صداقتنا للخطر |
| Asla böyle bir şey yapmam, canım. | Open Subtitles | من المستحيل أن أفعل ذلك , عزيزتي |
| Hayatta yapmam. | Open Subtitles | من المستحيل أن أفعل هذا |
| Çünkü öyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | لأنني من المستحيل أن أفعل هذا |
| Asla bunu yapmam! | Open Subtitles | من المستحيل أن أفعل ذلك |
| Ken biliyorsun bunu asla yapmam. | Open Subtitles | (كين)، تعرف أنني من المستحيل أن أفعل ذلك. |
| Ben öyle şey yapmam. | Open Subtitles | -من المستحيل أن أفعل ذلك |
| - Hayır, ben öyle şey yapmam. | Open Subtitles | -لا، من المستحيل أن أفعل ذلك |