Okullara gidiyorum. Genç, Müslüman kızlarla konuşuyorum. Onlar da genç yaşta kendi isteklerinin dışında evlendirilmeye karşılar. | TED | انا اذهب الى المدارس لاتكلم مع الفتيات المسلمات الصغيرات حتى لا يقبلو بأن يزوّجو ضد رغبتهم في سن صغيرة |
Size başka bir örnek vermek istiyorum. Ya bazı ikna edici teknolojilerin Müslüman kadınları eşarp takmaya ikna etmesine ne dersiniz? | TED | أو لإعطائكم مثال آخر، ماذا عن نموذج من تكنولوجيا الإقناع التي تقوم بـإقناع النساء المسلمات على ارتداء الحجاب؟ |
Bu konuşma başörtüsü hakkında başka bir monolog olmayacak, çünkü Allah biliyor, Müslüman kadınlar başlarını örtmek için seçtikleri veya seçmedikleri bir parça bezden çok daha fazlası. | TED | هذا لن يكون حديثا آخر عن الحجاب لأن المسلمات لسن فقط قطعة قماش فهن يخترن أن يربطن رأسهن أو لا يردن ذلك. |
ben Müslüman bi ülkede yaşadım ve pekçok Müslüman kadınla konuştum. | TED | لقد عشت انا في العالم الاسلامي وقد تحدث لكثير من النسوة المسلمات |
Müslüman kadınlarımıza temizlik ve beslenme dersleri veriyor. | Open Subtitles | إنها تُدرس للنساء المسلمات علم الأغذية و الصحة |
Köylerde etnik temizlik yaparken çok çok genç Müslüman kızlara tecavüz etmeye ve uzuvlarını kesmeye çok düşkündü. | Open Subtitles | و الذى لديه ولع كبير باغتصاب و و تشويه البنات المسلمات الصغيرات عندما كانوا يطهرون سكان القرى عرقياً |
Genç Müslüman kadınlar yeni ve kendilerine özgü bir şekilde eski gelenekleri benimsiyorlar. | Open Subtitles | النساء المسلمات الأصغر يستخدمن التقاليد بطريقة خاصة |
Müslüman kadınların evlerine geri dönmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | النسـاء المسلمات يفترض بهن ان يسترجـعوا شققهن الـقديمة |
Ayrıca Müslüman kadınların camiye gitmeleri gerekmez. | Open Subtitles | ثانياً : النساء المسلمات ليس عليهن الذهاب إلى المساجد |
Ayrıca Müslüman kadınların camiye gitmeleri gerekmez. | Open Subtitles | ثانياً : النساء المسلمات ليس عليهن الذهاب إلى المساجد |
Avrupa'nın her yanından Müslüman kızlar abileri tarafından desteklenerek geliyorlar. | Open Subtitles | الفتيات المسلمات سيأتون من كل بقاع اوربا مؤيدين من طرف إخوتهم |
Larycia Hawkins kürsüsünde - Wheaton College'da ilk kadrolu Afrika-Amerikalı profesör olarak - her gün ayrımcılıkla yüzleşen Müslüman kadınlarla birlikte başörtüsü takmayı teşvik etti. | TED | لاريشا هوكينز رسمت على منصتها كأول أستاذة أفريفية أميريكية في كلية ويتون سوف أرتدي الحجاب تضامنًا مع النساء المسلمات لمواجهتهم التمييز كل يوم. |
Öyle görünmeyebilir ama İslam korkusu ve Müslüman karşıtı şiddet, Müslüman kadınların başörtülü görüntüsü göz önüne alındığında cinsiyete bağlı şiddetin bir türüdür. | TED | وقد لا يبدو الأمر هكذا، لكن الإسلاموفوبيا والعنف ضد المسلمين هو شكل من أشكال العنف الجنساني، متعلق ببروز النساء المسلمات بالحجاب. |
Bir çok Müslüman kadın iffet ve dindarlığın işareti olarak örtünür. | Open Subtitles | كثير من النساء المسلمات ترتدين الحجاب |
Müslüman kızlar evliliği beklerler. | Open Subtitles | كل اللفتيات المسلمات ينتظرن حتى الزواج |
Müslüman hanımlar ipek elbiseler giyebilsin diye. | Open Subtitles | حتى تتمكن النساء المسلمات من ارتداء الملابس الحريرية ... |
Müslüman kadınların başlarını açmadan kayak, tenis, ne isterlerse yapmalarını sağlıyor. | TED | وهي معدات رياضية للنساء المسلمات التي تمكنهم من التزلج، ولعب التنس -- وفعل ما يودون القيام به -- دون الحاجة إلى إلى كشف رؤسهم. |