| Daha da geriye gidebilirdi, ama Sorun şu ki, sadece 1970'den bu yana veri tutmaya başladık. | TED | وربما قبل ذلك، ولكن تكمن المشكلة أننا بدأنا في جمع البيانات منذ 1970. |
| Sorun şu ki bunu insanlarda test edemiyoruz, çünkü etik olarak çocuğa rastgele kötü koşullar ve zorluklar yaşatamayız. | TED | المشكلة أننا لا نستطيع أن نختبر ذلك على البشر، لأنه أخلاقيًا، لا يمكننا التحكم بمعاناة الأطفال بطريقةٍ عشوائية. |
| Sorun şu ki gitmesine izin vermek yerine, | Open Subtitles | و المشكلة أننا نحاول العودة إلى الحافلة بدلاً من أن نترك الأمر |
| Problem şu ki, bu kadar kısa zamanda nakil yapmamız çok zor. | Open Subtitles | المشكلة أننا لا نستطيع القيام بزراعة كبد في مثل هذه الفترة القصيرة |
| Problem ise, daha önce hiçbirimizin görmediği bir adamı arıyor olmamız. | Open Subtitles | المشكلة أننا كنا نطارد رجلاً لا أحد منا رآه من قبل. |
| Bir daha görmeyecek olmamız ne üzücü. | Open Subtitles | المشكلة أننا لن نراهم ثانية |
| Ama Sorun şu ki gerçek babamızın kim olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن المشكلة أننا لا نعلم من هو والدنا الحقيقي, هل نعلم؟ |
| Evet, Sorun şu ki bir şey için aylardır hazırlanıyoruz ama daha ne olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | أجل، المشكلة أننا نتدرب منذ شهور لشيء نجهل حتّى ماهيّته |
| Sorun şu ki, çok yalan söyledik. | Open Subtitles | المشكلة أننا رددنا الكثير من الأكاذيب |
| Evet ama Sorun şu ki tanıdığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | - أجل، المشكلة أننا نعلم أنكِ تعرفينه .. |
| Ama Sorun şu ki acil olmayan durumlar için elimizde yeterli sayıda ameliyathane yok. | Open Subtitles | ولكن المشكلة أننا لا نملك غرفة عمليات شاغرة -للحالات الغير طارئة |
| Sorun şu ki ilanı Brooks da hazırlamış olabilir. | Open Subtitles | المشكلة أننا لا نعلم إن كان " بروكس " صنع الإعلان |
| Sorun şu ki, biz büyük bir şirket değiliz, ...bu nedenle, bu yalnızca... | Open Subtitles | حسنا، إلى أن المشكلة أننا لسنا شركة كبيرة، لذلك هذا هو، هذا هو فقط... |
| Sorun şu ki, her ikisinden de en az iki düzineye ihtiyacımız var ama bu bize yılda 3 milyona mal olur. | Open Subtitles | لنرى إمكانية ضم شركاء في السنة الأولى وبعض المساعدين المشكلة أننا نحتاج عدداً كبير منهم للتعامل مع عبء العمل لكن ذلك سيكلفنا الكثير من المال |
| Sorun şu ki, biz de oyuna müdahale ediyoruz. | Open Subtitles | المشكلة أننا نتشبس بأرائنا |
| Eğer Problem UV ışınlarını görememiz ise belki dövmenin bunu bizim yerimize görmesini sağlayabiliriz. | TED | حسنًا، إذا كانت المشكلة أننا لا نستطيع رؤية الأشعة فوق البنفسجية، ربما بإمكاننا أن نصنع وشماً يكشفها لنا. |
| Problem şu ki sadece bir iblisi yok edemeyiz. | Open Subtitles | المشكلة أننا لا ننستطيع القضاء فقد على شيطان واحد |
| Problem yeteri kadar zamanın olmaması... | Open Subtitles | المشكلة أننا لا نملك ما يكفي من الوقت لإيقاف حقل فقاعة تبطيء الزمن |
| Evet. Problem ne yaptığımızı bilmememiz. | Open Subtitles | كلا، المشكلة أننا لا نعرف ما الذي نفعله. |
| Bir daha görmeyecek olmamız ne üzücü. | Open Subtitles | المشكلة أننا لن نراهم ثانية |