| mutfağı O'Reily'nin çalıştıracağını söyledim, en az Dino kadar başarılı. | Open Subtitles | أورايلي سيدير المطبخ ببراعة كما فعل دينو في ما مضى |
| Lütfen Amanda'ya mutfağı göster ben de Tom'la birkaç laf edeyim. | Open Subtitles | دعي أماندا تلقي نظرة على المطبخ بينما أتحدث أنا مع توم |
| Sokak gürültüsü yok, kilise çanı yok, ...mutfaktan gelen tabak tencere gürültüsü yok. | Open Subtitles | لا ضوضاء في الشارع، ولا أجراس كنيسة، ولا جلبة مقالي آتية من المطبخ. |
| Eğer dans edeceksiniz, ahçılar bilmek istiyorlar ona göre mutfaktan çıkacaklar. | Open Subtitles | إن رقصت، يريد الطهاة أن يعرفوا. حتى يستطيعون الخروج من المطبخ. |
| Hayır bayan. Bütün gece sadece mutfaktaki açıktı, o kadar. | Open Subtitles | لا يا سيدتى, فقط فى المطبخ طوال الليل , هذا كل ما فى الأمر |
| Kanepesinde uyuyan sarı şişman bir kedi, pencereye yağmur damlaları çarpıyor, ve Mutfağın havasında kahvenin izi bile yok. | TED | هناك قطّة صفراء سمينة نائمة على أريكته، حبّات مطر تتساقط على النافذة، ولا أثر لرائحة القهوة في هواء المطبخ. |
| Emin olmak için, neden tüm mutfağı baştan aşağı temizlemiyorsun? | Open Subtitles | فقط لتكون بأمان، لم لا تنظف المطبخ من أعلاه لأسفله؟ |
| Bu yeterli bir süre değil, mutfağı henüz şekle sokmaya başladı, ve bunu sana söylemek istemedim ama bahçe düzenlemesinin de lafı geçti. | Open Subtitles | هذا الوقت ليس كافي , لقد بدأت لقد بدأت تزخرف المطبخ , وأنا لم أرد أخبارك بهذا لكن هنالك حديث عن أعشاب الحديقة |
| Baştan söylemeliyim, mutfak gerçekten de son noktayı koyar. Eğer böyle bir mutfağı alabilseydim, karım beni asla terketmezdi. | Open Subtitles | لذا، كما كنت اقول في السابق، المطبخ صفقه مشجعه لو كنت استطيع تحمل تكاليف مطبخ كهذا، لما تركتني زوجتي |
| Bir iki gün daha Mumbai'de kalıp yeni Şef'e mutfağı göstermeliyim. | Open Subtitles | عليّ البقاء لعدة أيام في مومباي حتى أُري الطاهي الجديد المطبخ |
| Birlikte içeri girip mutfağı bulacağız ve alabildiğimiz kadar erzağı alacağız! | Open Subtitles | سندخل و نجد المطبخ و نحضر حاجيات على قدر إستطاعتنا سوياً |
| mutfağı geçtikten sonra sahnenin arkasında eşyalarını koyabileceğin bir oda bulacaksın. | Open Subtitles | خلف المسرح بعد المطبخ هناك تجدين غرفة الملابس، حيث تضعين حاجياتكِ |
| Hepsi aç, hepsi sarhoş, ve bu mutfaktan çıkan herşeye bayılıyorlar. | Open Subtitles | الناس جوعى ، يشربون ويحبون كل شيء يخرج من هذا المطبخ |
| Kavga etmiştik, o da mutfaktan çıkıyordu ben de... Aynen böyle. | Open Subtitles | لقد كنا نتشاجر ، خرجت من المطبخ وانا قمت بعمل هذا |
| Bana mutfaktan 10 paket kırılmış buz getirin, lütfen biraz da pervane. | Open Subtitles | احضروا لي 10أكياس من مكعبات الجليد المهروس من المطبخ , من فضلك |
| Masaya getirmek yerine, mutfaktan da servis edebilirsiniz. | TED | يمكنك أيضا أن تقوم بالإعداد من المطبخ ثم جلبهم للطاولة. |
| mutfaktan özgürce yiyecek-içecek almak istiyorlar. | TED | أو يشعرون بالحرية التي تجعلهم يذهبون إلى المطبخ ويجلبون شيئا ليأكلونه أو يشربونه |
| Merdivenleri ve mutfaktaki sarışını açıklayabilirim. | Open Subtitles | لأني أستطيع شرح كل شيء . السلم و خبز القرفة و الشقراء التي في المطبخ |
| mutfaktaki çocuklara söylerim. İşimiz memnun etmek. | Open Subtitles | ساخبر الصبيه فى المطبخ نحن نهدف الى اسعادك |
| İlk merdivenlerden sonra, hemen Mutfağın sağında salon yer alıyor. | Open Subtitles | تَتّجهُ درجاتُ سردابِ يميناً يعود إلى المطبخ إلى غرفةِ الجلوس. |
| Arka tarafta mutfak var. Aile arasında yemekleri burada yeriz. | Open Subtitles | لدينا المطبخ في الخلف هنا هنا نتناول وجباتنا الغير رسمية |
| Mutfakta rom kokteyli ve yemek odasında da Meksika salatası var. | Open Subtitles | هناك بعض شراب الروم في المطبخ وبعض السلطة في غرفة الطعام |
| Ya hepimizin mutfağında olan bir şeyi giysilerimizi boyamak için kullanabilseydik? | TED | ماذا لو استخدمنا شيء موجود لدينا جميعاً في خزانة المطبخ في صباغة ملابسنا؟ |
| Eğer sıradan mutfağını coşturmak için şık bir makine istiyorsan | Open Subtitles | أذا أردت جهاز ضئيل ليحضر بسرعة حاجات بسيطة في المطبخ |
| mutfağına girip, size ait olmayan şeyleri yer, ...haddinize olmayan kapıları açar mısınız? | Open Subtitles | أتدخل المطبخ و تأكل طعاماً لا يخصك و تفتح أبواباً لحجرات لا تخصك؟ |
| - Mutfakta daha bir sürü var. | Open Subtitles | ايدي ؟ لدي بعض الصحون الاضافية في المطبخ ؟ |
| Ve seni mutfağa doğru giderken görmek istiyorum yoksa kendini sokakta bulacaksın. | Open Subtitles | وأريد أن أراك متجهة إلى المطبخ أو سوف تكون مرمي في الشارع |
| Okulunun, mutfağının hatta ailenin kokuları. | Open Subtitles | رائحة المدرسة رائحة المطبخ رائحةالعائلة |