| Çekiç köpek balıklarını görmek için 60 metre derinliğe indim. | TED | غصت الى عمق 60 مترا كي أشاهد أسماك قرش المطرقة. |
| Üzgünüm. Bu Çekiç şapkayı iade kabul ederek almadım ben. | Open Subtitles | آسف ، لم أحصل على قبعة المطرقة هذه بارجاع الأموال |
| Bir Çekiç alıp, beyin parçaları çekici kaplayana kadar kafasına vuracağım. | Open Subtitles | ثم سآخذ مطرقة و أضربه في رأسه حتى تتغطى المطرقة بدماغه |
| Bizim tek seçeneğimiz vardı ve arkadaşımız için çekici bozduk. | Open Subtitles | . للم يكن أمامنا أى فرصة لإنقاذة إلا بتحطيم المطرقة |
| çekici elinden bırakmanı ve ellerini görebileceğim gibi tutmanı istiyorum. | Open Subtitles | والدها كان صديقاَ فوافقت بامتنان سوف أطلب منك ترك المطرقة |
| Bulabildiğim tek Tokmak. | Open Subtitles | إنّها المطرقة الوحيدة التي استطعت إيجادها |
| Dekatlonda bronz madalya kazandım. hatırlamak istemeyeceğin ise Çekiç atmadır. | Open Subtitles | وفزتُ بالميدالية البرونزية بالمباراة، تلك التي لاتذكرها وهي رمية المطرقة. |
| ve aynı zamanda gri resif köpek balıkları ve uzakta Çekiç başlı köpek balıkları da var. Ve evet, biraz sinir bozucu. | TED | وهناك أيضاً قرش الشعاب المرجانية الرمادي ورأس المطرقة على مسافة. ونعم، إنه يوتر الأعصاب قليلاً. |
| Şöyle demişti: "Eger elinizdeki tek alet Çekiç ise, herşey çivi gibi görünmeye başlar" | TED | قال: ان كانت المطرقة هي كل ماتملك من ادوات فان كل شيئ سيبدو لك كمسمار |
| İki soyguncu, Wilshire Bulvarı'ndaki seçkin Gindel's mağazasında tezgâhları ve vitrinleri parçalamak için Çekiç kullandı. | Open Subtitles | عدد الجناة : اثنان واستخدما المطرقة لتحطّيم حاويات العرض |
| - Müttefiğimiz olabilirler. - Ben daha önce Çekiç işaretini gördüm. | Open Subtitles | قد يصبحوا حلفائنا - لقد رأيت اشارة المطرقة من قبل - |
| Göstericiler, Sovyet hakimiyetinin sembolü olan orak ve Çekiç figürünü parçalamıştı. | Open Subtitles | مزّق المتظاهرون رمز الهيمنة السوفيتية؛ المطرقة والمنجل |
| çekici biraz daha sert vurun, az geldi! | Open Subtitles | أتساءل هل بإمكانكم تخفيف صوت المطرقة قليلاً؟ |
| Bu insanlar alkışlayamıyor bile. Şu çekici versene. | Open Subtitles | يالهؤلاء الناس ، إنهم حتى لا يستطيعون التصفيق أعطني تلك المطرقة |
| Bayan Siyah Tokmak olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنّكِ ستصبحين زوجة المطرقة السوداء. |
| Hükümet, Hammer Down protokolü üzerinde düşünüyor, bu da demek oluyor ki tüm bu alanı yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | الحكومة ستنفذ نظام ضربة المطرقة مما يعني أنهم ينوون تدمير هذه المنطقة بأكملها |
| Ama eğer bizimle değilse hakim tokmağı indirmeden bizim için o reçeteleri elden çıkarsın. | Open Subtitles | لكن لو خارجة لا تدع المطرقة تسقط حتى تنقل لنا تلك الوصفات الطبية |
| Çok büyük, ağır. İtemiyorsunuz, çekiçle vurmaya başlıyorsunuz ve parçalara ayırıyorsunuz. | TED | وهو شيء كبير .. وثقيل .. ولا يمكن حمله قتقوم بطرقه بواسطة المطرقة .. لكي تحطمه الى اجزاء اصغر |
| Benim için iyi bir deneyimdi. çekicin nasıl kullanılacağını öğrendim. | Open Subtitles | كَانت تجربة جيّدة؛ لقد تعّلمت إستخدام المطرقة |
| Eğer Cleo Eller'n üzerinde kullanılmış balyoz oysa, Senatörü tutuklayacaklardır. | Open Subtitles | لا تقلق إن كانت هذه هي المطرقة التي استخدمت في قتل كليو إللر, فسوف يعتقلونه |
| Benim hayatımı kurtarmak için Thor'un çekicini bozduk. | Open Subtitles | ودمار آلة المطرقة التي كانت تحميهم . لكي نحمى حياتي هي مسئوليتي أنا |
| - En azından balyozu bulduk. - Evet, ama elimizdeki tek şey o. | Open Subtitles | على الأقل حصلنا على المطرقة نعم, و لكنها كل ما نملك |
| İster kelimelerle ister el kol hareketi veya çizimlerle söylesinler nesilden nesile aktarıldı, hatırlandı: çekice vurun ve hikâyesini dinleyin. | TED | وسواءً أخبروا هذه القصص بالكلمات أو الإيماءات أو الرسوم، لقد تم توارثها، وتم تذكّرها: اضرب المطرقة واسمع قصتها. |
| Yakın zamanda bu kolona bir balyozla vurulduysa rengi bozulur. | Open Subtitles | لو ان ضربة المطرقة الثقيلة لهذا العمود حدثت مؤخرا سيكون هناك دليل على تغبر اللون القسم المتضرر سيكون لونه أفتح |
| Yani "Kararlı Sledge'im" veya "Nişanlım Sledge" değil mi? | Open Subtitles | ليس... ..."مطرقتي الثابتة" أو "خطيبي المطرقة"? |
| Üstüne çıktım, Çekicimi havaya kaldırdım tam indirecekken bağırdı: | Open Subtitles | واقفاً فوقه، المطرقة باليد بينما أستعد لسحقه، |
| Kansas, burası Hammerhead. | Open Subtitles | كانسان" هنا " رأس المطرقة " ، هل تسمعنى؟" |