Bahsettigim restoran yolun birkaç yüz metre uzaginda. - Tamam. | Open Subtitles | المطعم الذي أخبرتك عنه يبعد بضعة أميال على هذا الطريق |
Mesela Hayalet Avcıları'nda, Rick Moranis'in Anahtar Ustası'na dönüştüğü restoran gibi mi? | Open Subtitles | كـ المطعم الذي في غوستبوسترس عندما تحول ريك مورانيس إلى كاي ماستر |
Bahsettiğim restoran yolun birkaç yüz metre uzağında. - Tamam. | Open Subtitles | المطعم الذي أخبرتك عنه يبعد بضعة أميال على هذا الطريق |
Beyaz adam ve siyah kızına hizmet veren bir lokanta. | Open Subtitles | المطعم الذي يخدم الرجل الأبيض وابنته السوداء |
Bizim orada, 4. Yol'daki bir lokanta da suşi veriyor. | Open Subtitles | ففي بلدتنا المطعم الذي في " الجادة الرابعة يقدم الـ " سوشي |
İkimizin sevdiği bir restoranda akşam yemeği için plan yaptık. | Open Subtitles | إتفقنا أن نتناول العشاء يوم الجمعة في المطعم الذي أحببناه |
Gerçi gelirken önünden geçtiğimiz restoranda "deniz böcekleri var" yazan bir tabela vardı. | Open Subtitles | بالإضافة الى ان المطعم الذي مررنا به لديه لوحة مًعلقة بالأمام بأن لديهم وجبة عقارب |
Mesele, restoran özelliklerini kaybetmeden ortamıyla, hitabıyla zevkle hazırlanmış bir mekân açmakta! | Open Subtitles | المطعم الذي يغير في المذاق وبدون ان يخسر محبيه |
Şu gitmeyi çok istediğin restoran. | Open Subtitles | أن المطعم الذي تريدين الذهاب اليه سيء حقاً |
Planladığım restoran küçük değil ve görülme imkanı çok. | Open Subtitles | المطعم الذي اخطط لأجله ليس صغيراً سيكون هنالك الكثير من الرؤية |
düşündüm. O an gördüklerim New York'ta yeni hayatıma başlamak için uçaktan indiğim, ilk akşam Tayland yemeği yediğim restoran, New York'ta olmanın yeni deneyimlerini düşünürken; kız arkadaşımla buluştuğum gün. | TED | ماذا سأرى هنا؟ حسناً، في المقابل، لبدء حياتي الجديدة في نيويورك المطعم الذي أكلت فيه أكل تايلندي أول ليلة أفكر في هذه التجربة الجديدة للتواجد في نيويورك اليوم الذي قابلت فيه حبيبتي |
- Birlikte restoran işletme olayı işte o kötü bir fikirdi. | Open Subtitles | وتعتقد أنها فكرة سيئة ؟ - المطعم الذي إشتريتموه معاً - هذا هو الفكرة السيئة |
Bu gece beni götüreceğin restoran burası. 20.00'da. | Open Subtitles | هذا هو المطعم الذي ستصطحبني إليه الليلة |
24 saat çalışan bir restoran gibi olacağım. | Open Subtitles | سأكون مثل المطعم الذي يعمل 24 ساعة |
Bir ara denememizi istediğim bir restoran var. | Open Subtitles | بذلك المطعم الذي يجب ان نجربه أحيانا |
"Kule'nin karşısındaki restoran" dedin. | Open Subtitles | بل قلت "المطعم الذي على الجانب الآخر من البرج" |
Ya Fisher'ın şehre giderken uğradığı benzinciyle lokanta? | Open Subtitles | -هذا جيد سيدي ماذا عن المطعم الذي مر به (فيشر) عندما كان بطريقه إلى خارج البلدة؟ |
Bu bizim kundakladığımız lokanta. | Open Subtitles | أنه المطعم الذي أحرقناه. |
Pekala, sanırım bu hikaye, benim, restoranda fazla pişirilmiş kılıçbalığı hikayemi ezip geçti. | Open Subtitles | حسناً، أظنّها تتفوّقُ على قصّتي عن المطعم الذي طهى سمكة السيف أكثرَ من اللازم. |
restoranda saldırıya uğradığınız zamanı düşünün. Bu adamı orada hiç gördünüz mü? | Open Subtitles | ربما رأيته في المطعم الذي تعرضت فيه إلى طلق النار |