"المعاني" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlam
        
    • anlamda
        
    • anlamlar
        
    • anlamları
        
    Biz, Torajanlılar gibi, hayat hakkındaki kararlarımızı ölüme atfettiğimiz anlam ve tanımlara dayandırırız TED نحن، كالتوراجيين، نؤسس قراراتنا عن الحياة على المعاني والتعاريف التي ننسبها إلى الموت.
    Neyse, sadece bu kişi özel bir anlam kazanmakla kalmıyor, bir de o kişinin üzerine titremeye başlıyoruz. TED على أية حال ليس هذا الشخص وحده من أعتاد على المعاني الخاصة أنت تركز إنتباهك على هذه المعاني الخاصة
    Görerek anlam oluşturuyoruz, görsel sorgulama eylemi ile. TED نحن نصنع المعاني بالمشاهدة ومن خلال فعل الإستجواب البصري
    Ama gerçekten dikkat çekmek istediğim her anlamda, başarı, evet. TED ولكن أريد أن اشدد بكل المعاني على النجاح
    Gerçek bir beyefendi, her anlamda cömert bir insan. Open Subtitles الرجل المحترم حقا , الكريم بجميع المعاني
    bir anlamlar bütünü oluşturmaya başlarlar; ancak sosyal etkileşim alanında edinilmiş olan bir anlamlar bütünü. TED يبدأون ببناء هذا الجسم من المعاني, المعاني التي تم اكتسابها من خلال عالم التواصل الاجتماعي.
    Algısal filtrelerimiz devamlı olarak anlamları ve yorumları değiştirir. TED تقوم مرشحات الإدراك الحسي الخاصة بنا على تغيير المعاني والتفسيرات باستمرار.
    Yani bir makinenin yüksekliği gibi şeylere çok fazla anlam yüklüyoruz, kişiye değil ve bunu sistemi kullanan kişiye atfediyoruz. TED نحن نمنح الكثير من المعاني لأشياء مثل ارتفاع الآلة، لا طول الشخص، ونعزي هذا للشخص الذي يستخدم النظام.
    Çünkü eğer sen olsaydın mükemmel bir sebebin olurdu anlam ifade eden önemli bir nutuk. Open Subtitles أترين, أعلم فقط أنه لو كنتِ انا, سيكون لديكِ سبب رائع. خطاب ما مهم مليئ بهذه المعاني.
    Hiç de değil. Söylediklerin çok anlam ifade ediyor. Open Subtitles لا على الإطلاق ماقلته أنت يصنع الكثير من المعاني
    "Bu, bir kuyruklıyıldızdan fazlasıydı, çünkü onun hayatına yön vermiş, güzellik ve anlam katmıştı." Open Subtitles لقد كان أكثر من مذنب لما أحضره لحياته التوجيه، الجمال و المعاني
    Ve biz de tesadüfen gerçekleşen olaylardan anlam çıkarttığımız için sen de bir daha o kadar vurdumduymaz olmamaya karar verdin. Open Subtitles ولأنّنا معتادونَ على خلقِ المعاني للحوادث نصف العشوائيّة فقد قرّرتَ ألا تكونَ بهذا الإهمالِ ثانية
    Mutluluk, bir anlamda zihnin bir ürünü müdür? Open Subtitles أهي السعادة, بكُل المعاني والاحسايس؟ أو أن كل ذلِك من خلقِ العقل؟
    Aslında, son otuz yılda, ne zaman market düşüncesi ve market mantığı güçlerini birleştirip prestij kazansa, bu süre içinde ortak söylemimiz içi boş bir hale geldi, daha büyük bir ahlaki anlamda boş. TED في الحقيقة، خلال العقود الثلاث الماضية، حينما جمع منطق السوق وتفكيره قواهما وحصلوا على مكانة، فان خطابنا العام خلال هذا الوقت أصبح أجوفاً، خالي من المعاني الأخلاقية الأكبر.
    Bir anlamda, Britanya, istemeden, Hong Kong'ta yaptıkları sayesinde, dünyadaki yoksukluğu azaltmak için geçen yüzyıl içinde giriştiğimiz tüm yardım programlarından daha çok şey yaptı. TED وبمعنى من المعاني ، وبريطانيا ، عن غير قصد ، من خلال أعمالها في هونغ كونغ ، فعلت الكثير للحد من الفقر في العالم من جميع برامج المساعدات التي كانت لدينا والتي اضطلعنا بها في القرن الماضي.
    Fark ettiğiniz gibi, Darwin, bir anlamda bu fikri bulmuştıu, bu kavramı bulmuştu ancak bunu tam anlamı ile düşünme yetisinde değildi henüz. TED ولذلك ما تدركه هو أن داروين ، بمعنى من المعاني ، كانت لديه فكرة ، مفهوم ، لكنه لم يتمكن من التفكير فيها بشكل كامل حتى الآن.
    Olumlu anlamda. Open Subtitles بأفضل المعاني
    Genellikle bazı anlamlar çeviride kaybolur. Open Subtitles إنّه من الشائع ان تضيع المعاني في الترجمة
    Sen de kelimelere gizli anlamlar yükleyecek biri gibi görünmüyorsun. Open Subtitles أنتَ لا تدهشني كنوع لإخفاء المعاني فيّ المفردات.
    Eğer ilgilendiğin şey, yapısı... gizli anlamları, sembolizmi ve gücüyse... Open Subtitles الآن, إذا كان هذا التصميم يقلقك مع المعاني الرمزية المخفية وقوّة
    Ölüme yaklaşan insanlar bu yapılardaki anlamları ararlar. Open Subtitles لذا إن الذين سيموتون يجدون فيها المعاني الكثيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more