"المعلومات التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilgi
        
    • bilgiyi
        
    • bilgileri
        
    • bilgiye
        
    • bilginin
        
    • bilgilere
        
    • bilgiler
        
    • istihbarat
        
    • bilgiyle
        
    • bilgilerle
        
    • bilgilerin
        
    • bilgilerden
        
    Bu bilgi, hastalarına bu tür tedavi yapanların bilmesi gereken bir bilgi. TED وهذا نوع المعلومات التي يتوجب على الشخص الذي يصف الدواء أن يعرفها.
    Çoğu insan, dikkatin odaklandığımız şeyle ilgili olduğunu düşünür, fakat ayrıca, beynimizin filtrelemeye çalıştığı bilgi ile de ilgilidir. TED يعتقد الكثير من الناس أن الانتباه يتمحور حول ما نركّز فيه، ولكنه أيضاً يشمل المعلومات التي يحاول دماغنا تصفيتها.
    Ancak bu kadar etkileyici bir burun yapısı, burnun topladığı yığınlarca bilgiyi işlemeye yarayan bir şeyler olmadan işe yaramazdı. TED ولكن كل مافي بنية الأنف الرائعة هو ليس بالفائدة الكبيرة بدون شيءٍ ما لمعالجة المعلومات التي تصل من فتحات الأنف
    Hackleyip gireceğim, istediğimiz bilgiyi alacağım bu odadan asla çıkmayacağız. Open Subtitles وأحصل على المعلومات التي نريدها لن نضطر لمغادرة هذه الغرفة
    Bir ürünün nerede nasıl üretildiği ve bulunduğu yere nasıl geldiği gibi doğruladığımız ve izlediğimiz bilgileri nasıl paylaşacağız? TED كيفية مشاركة المعلومات التي قمنا بالتحقق منها وتعقبها حول مصدر المنتج، وكيفية إنتاجه وكيف وصل إلى حيث هو الآن؟
    Ve ne kadar çok bilgiye baktığımızın, bu koleksiyonların veya resimlerin ne kadar büyük olduğunun bir önemi yok. TED ولا يهم كم المعلومات التي ننظر إليها ولا حجم هذه المجموعات أو حجم الصور
    Şimdiye kadar bu insanlarla ilgili toplanan bilgi akıllara durgunluk verir. TED كمية المعلومات التي تم جمعها عن هؤلاء الأشخاص شيء مُذهل تماماً.
    Kurbanımızın hayatını araştırmaya başlayınca ne kadar çok bilgi toplayacağımız... Open Subtitles كم من المعلومات التي نجدها لنبدأ التحقيق ومعرفة هوية منشودنا
    Onun yeriyle ilgili aldığınız her bilgi anında bize de ulaşmalı. Open Subtitles مهما كانت المعلومات التي لديكم عنه يجب عليكم مشاركتها معنا فوراً.
    Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها.
    Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها.
    Kardeşinizin size anlattığı bize yardımcı olabilecek bir bilgi istiyoruz. Open Subtitles أردنا جميع المعلومات التي أخبرك بها شقيقك والتي قد تساعدنا
    Benden aldıkları bilgiyi kullanarak yeni bir yapının temelini atıyorlar. TED إنهم يستخدمون المعلومات التي يستقبلونها. لصناعة بداية العبارة.
    Sadece size ihtiyacınız olan bilgiyi vermek isteyen biri etkin bir muhbir olabilir. TED فقط شخص يريد إعطاءك المعلومات التي تحتاجها هو مبلّغ فعال.
    Ya da gruptan olmayan birinin sahip olduğu bilgiyi sızdıracağını düşündüğün? TED أو يقومُ شخص من خارج المجموعة بنشر بعض المعلومات التي توصلوا إلى معرفتها؟
    İşimizi yapmak için gerekli olan bilgiyi elde etmek için soruları o şekilde sormayı öğrenmek hayati bir yaşam becerisidir. TED إن تعلّم صياغة السؤال بهذه الطريقة لاستنباط المعلومات التي نحتاجها للقيام بأعمالنا، يعتبر مهارة حياتية حاسمة.
    Sanırım bir karar verebilmek için gerekli tüm bilgileri edindim. Open Subtitles أعتقد أنّني حصلتُ على جميع المعلومات التي أحتاجها لاتخاذ قراري
    Neyin özel olduğuna kim karar verir ve insanlar hangi bilgileri bilmeliler? Open Subtitles من الذي يقرر ما السري وما المعلومات التي يجب أن يعرفها الناس؟
    Bu, istediğimiz her türlü bilgiye erişebileceğimiz anlamına geliyordu, ne zaman, nerede istersek. TED عنَا ذلك أنه كان بوسعنا الوصول إلى كل المعلومات التي أردنا وقتما أردناها، في أي وقت و أي مكان
    O çocuk elinde insanların hayatını kurtarabilecek bilginin anahtarını tutuyor. Open Subtitles هذا الفتي يمتلك مُفتاح لفتح المعلومات التي قد تنقذ الأرواح.
    Yine de hayatları yakacağınız bilgilere bağlı olan, ...İngiliz vatandaşları var. Open Subtitles إلا إن كانت حياة الشعب البريطاني تتوقف على المعلومات التي ستحرقها
    Bu tür arkaplan kontrollerinde topladığımız bilgiler çok gizli tutulmakta. Open Subtitles المعلومات التي نجمعها من هذا التحقيق ، هي سرية تماماً
    Tüm istihbarat gösteriyor ki kendisi güzellik, zeka ve tutkunun ölümcül bir karışımı. Open Subtitles جميع المعلومات التي لدينا تقول بأنها صابحةُ تركيبة قاتلة من الجمال، والعقل والطموح.
    Diğer üçü de şu an düşündüğün bilgiyle birlikte yollandı. Open Subtitles ‫السيقان الـ3 الأخرى ذهبت مع ‫المعلومات التي تفكر فيها الآن
    Baba, sana verdiğim bilgilerle bahis oynamıyorsun herhâlde, değil mi? Open Subtitles أنت لا تراهن مستنداً على المعلومات التي قدمتها لك صحيح؟
    Kusuru bulmak için gereken tüm bilgilerin olduğunu varsayın. TED وافترض أن جميع المعلومات التي ستحتاجها لاكتشاف الخلل متوفرة.
    Bu sırada, Sophie de ona sunulan bilgilerden şüphe etmeye başlamıştı. TED في ذات الوقت، بدأت صوفي أيضاً بالشّك في المعلومات التي تتلقنها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more