Her bir maymun, sütü olmadığı halde havlu kumaşıyla kaplı olanı seçmiş. | Open Subtitles | كل قرد فضَّلَ الأم المغطاة بالمناشف حتى لو لم يكن لديها حليب |
Hikayeye göre kış mevsiminde kurbağa kar kaplı bir dalda oturuyormuş. | Open Subtitles | يذهب قصة، كان فصل الشتاء والضفدع يجلس على فرع المغطاة بالثلوج. |
karla kaplı zirvesinden alüvyonla kaplı tabanına kadar bu Hawaii dağının yüksekliği yaklaşık olarak 10 bin metre, Everest'in küçücük zirvesini 1 kilometreden fazla yüksekliğiyle geçiyor. | TED | من قمته المغطاة بالثلج إلى أسفله المغطى بالطين، يبلغ ارتفاع هذا الجبل الهاوايي قرابة 10 آلاف متر، مما يجعله يقزم قمة إيفرست الصغيرة بأكثر من كيلومتر. |
Küçük dişlerle kaplı yüzgeçleri olan köpek balıkları. | TED | أسماك قرش ذات الزعانف المغطاة بأسنان صغيرة. |
Ve bu çakıl taşları ve bitki çökeltileri arasında ve buzla kaplı ve buzla kaplı olmayan sular arasında yaklaşık 35 değişim bulduk. | TED | ورأينا حوالي 35 من التناوبات بين المياه المفتوحة و المياه المغطاة بالجليد، بين الحصى وتلك الرواسب النباتية. |
Karşıdaki dağın karla kaplı olduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يرى الجبال المغطاة بالثلوج |
Sevgili, tatlı, şirin, çikolata kaplı Kimmy." dedi. | Open Subtitles | العزيزة, الحلوة, المحبوبة المغطاة بالشوكولاتة كيمي |
- Değil Ben şikayet ya da bir şey olduğunu, ama şampanya, çikolata kaplı çilek, istiridye siz böyle büyük çalışma yaptı, çünkü? | Open Subtitles | أعتذر ليس أنني أتذمر أو أي شيء لأنكما فعلتما عملاً جيداً لكن الشمبانيا ، الفراولة المغطاة بالشوكولا ، محار ؟ |
O halde ondan çikolata kaplı çilek kokulu gofret yapılacak. | Open Subtitles | وهو سيدخل في مكونات حلوي الفراولة المغطاة بالشوكولاتة |
Cevhersiz kayalar ve külle kaplı çöllerden yaşam dizginleri ele alır olgunlaştırmak ve çeşitlendirmek için iç kısımlara doğru yayılır. | Open Subtitles | من الصخرة القاحلة والصحاري المغطاة بالرماد الحياة تأخذ قبضة تزحف داخل البلاد للسكون والتنويع |
Bir araba dolusu çikolata kaplı ay çöreği? | Open Subtitles | أنت تريدين .. طبلية من المعجنات المغطاة بالشوكولاته؟ |
- Yalıtım malzemesinin dış yüzeyi yumuşak bir maddeyle kaplı. Ama iç kısımları temiz. | Open Subtitles | السطح الخارجي من العزل هو المغطاة السخام، ولكن السطح الداخلي نظيف. |
karla kaplı arazi o kadar parlak görünüyordu ki bakan gözleri bile acıtıyordu. | Open Subtitles | الأرض المغطاة بالثلج أضاءت بسطوع يعمي الأبصار |
Eğer yerimi tutarsan çikolata kaplı kuru üzümlerin kalanını veririm. | Open Subtitles | سأعطيك ما تبقى من هذه الشوكولاتة المغطاة بالزبيب لو أنك انقذت مقعدي |
Şu anda pozitif el baskıları ile kaplı bu büyük panel üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل حالياً على هذه اللوحة الكبيرة المغطاة ببصمات أصابع إيجابية |
Çikolata kaplı çileği denemelisiniz. | Open Subtitles | يا رفاق فلدي محاولة هذه الشوكولا المغطاة الفراولة. |
Arktik Okyanusu'nun kalıcı bir buz örtüsüyle kaplı olduğu günler geride kalmışa benziyor. | Open Subtitles | إذاً فإنّ أيام المحيط الشمالي المغطاة بصفيحةٍ متصلة من الجليد يبدو وأنها صارت من الماضي |
Gidip biraz çikolata kaplı çilek alırdım. | Open Subtitles | و تارة اذهب و احضر الفراوله المغطاة بالشوكولاطة |
Bozuk buzdolabımız ve çikolata kaplı şırıngalarımız da orada. | Open Subtitles | البراد المهجور خاصتنا و الابر تحت الجلد المغطاة بالشوكولا |
Üstü örtülü olan havuza düşmesinin nedeni bu. | Open Subtitles | لهذا السبب وقع في البركة المغطاة. |