"المفتاح في" - Translation from Arabic to Turkish

    • Anahtar
        
    • anahtarı
        
    • anahtarın
        
    • Anahtarlar
        
    Buna rağmen, bilgisayar gücündeki hızlı artış bugün sahip olduğumuz bir çok Anahtar değişim metodunu tehlikeye atmaktadır. TED على أي حال، النمو السريع للقوة الحاسوبية يضع كثيرًا من الطرق التي نستعملها اليوم لتبادل المفتاح في خطر.
    Anahtar saksıda dedim. Open Subtitles اخبرتهم عن مكان المفتاح في الزهرية كلمتك ولكنك كنت غادرت العمل
    Bir problemimiz var. Anahtar kilidin içindeyken kırıldı ve içeri gelemiyorum. Open Subtitles لقد كسر المفتاح في القفل, ولا يمكنني الدخول.
    O anahtarı kiralık bir kasaya 6 ay boyunca bırak ve sonra gidip parayı al. Open Subtitles ضع المفتاح في صندوق الإيداعات الآمنية لستّة شهور ثمّ نذهب للحصلول على المال
    anahtarı kapıya sokacaktım ki, küçük bir aralık gördüm. Open Subtitles ذهبت لوضع المفتاح في الباب وأنا رأيت بأنه كان منفتح إلى حد ما.
    Ölmeden önce, valecross anahtarın göçebe olduğunu söyledi. Open Subtitles قبل وفاته، قال فالكروس المفتاح في البدو.
    Cebinde Anahtarlar varken rahat bir uyku çekemezsin. Open Subtitles أنك لاتستطيع أخذ قيلولة إذا كان المفتاح في جيبك
    Anahtar çantada. Çanta sandalda. Open Subtitles المفتاح في الحقيبة تنقلين الحقيبة الى القارب
    Açmak için özel bir Anahtar var. O Anahtar veznedarlardan birinin çekmecesinde. Open Subtitles أن لها مفتاح خاص هذا المفتاح في الدرج الأخر
    Anahtar sözcük "biraz". Yani komaya sebep olabilecek kadar yüksek değil. Open Subtitles المفتاح في كلمة "بسيط" أي ليس كبيراً بم يكفي ليسبب غيبوبة
    Ama Anahtar kontakta olsa yeter. Doğru. Open Subtitles حسنا ، نعم ، نحتاج إلى طيار وبإمكانك وضع المفتاح في المحرك سيكون كافيا
    Pişmiş aşa su katmak gibi olmasın ama kendimi aklamak adına avluda Anahtar arıyordum ve belki yan taraftadır diye düşündüm. Open Subtitles في كل الأحوال أريد أن أكون واضحاً جداً كنت أبحث عن المفتاح في المدخل
    Anahtar deliği kaybolmuş, içerden kapıyı kilitlemiş Open Subtitles المفتاح في ثقب الباب، لكنه لا يقفل الباب مطلقاً.
    anahtarı kaybettim. Kampta bir Anahtar bulduk. Open Subtitles لقد فقدت المفتاح لقد وجدنا المفتاح في المخيم
    Kapı içeriden kilitli ve Anahtar kapıda. Open Subtitles الباب كان مقفلا من الداخل. المفتاح في القفل.
    anahtarı cebimde taşıyorum ve dışarı her çıktığımda kamarayı kilitliyorum. Open Subtitles أنا أضع المفتاح في جيبي وأقفل المقصورة كلما خرجت
    anahtarı kutuya yerleştirin ve ışığı kırmızıya çevirin. Open Subtitles ضع المفتاح في الضوء واجعل الخفيفون يدورون أحمرا
    Herneyse,bu planın anahtarı olan dev lazer... Open Subtitles على أية حال, المفتاح في هذه الخطة هو الليزر الضخم
    anahtarı arabada bırak ve kapıyı da açık tut. Open Subtitles , دع المفتاح في المشغل واترك الباب مفتوح
    - Size anahtarı getireyim. - Aslında 714 değil, 514. Open Subtitles -انتظرا حتى أحضر المفتاح في الواقع، ليست 714، إنها 514
    Giderken anahtarı bırakırım. Open Subtitles لأنا سأترك المفتاح في الاستقبال قبل الذهاب
    Ruslar anahtarın bu köşkte olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الروس يعتقدون ان المفتاح في مكان ما في هذه الفيلا
    Giderken kapıyı kilitleyeceğim, yani, Anahtarlar olduğu yerde. Open Subtitles سوف أوصد الباب المفتاح في مكانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more