"المفترض أن يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olması gerekiyordu
        
    • olmalıydı
        
    • olmalı
        
    • olması gerekiyor
        
    • olması gereken
        
    • olması lazım
        
    • olması gerekmiyor
        
    • olması lazımdı
        
    • olacaktı
        
    • olmak zorunda
        
    • olması gerekirdi
        
    • olmaması gerekiyordu
        
    • olmamalıydı
        
    • olması gerek
        
    • olması gerektiği
        
    Keşke geri alabilsem, çünkü o kişinin sen olması gerekiyordu, yani biz, ama... Open Subtitles وأتمنى أذا كان بأمكانى أرجاع ذلك لأنة من المفترض , أن يكون انت
    Dinle bunun yapılacak son şey olması gerekiyordu, ilk değil. Open Subtitles انظر، كان من المفترض أن يكون ذلك بالأخير، لا الأول.
    Güya güçlü yanımız olmalıydı, değil mi? TED كان من المفترض أن يكون قوتنا، أليس كذلك؟
    Latince okuyacağım, gülmeyin. Yaklaşık olarak şöyle bir şey olmalı... Open Subtitles إنه باللاتيني فلا تضحكوا إنه من المفترض أن يكون كذلك
    Ama bunun gerçekten heyecanlı olması gerekiyor, değil mi? Open Subtitles أقصد أنه من المفترض أن يكون حقيقياً و تشعر بالقسوة الفعلية أليس كذلك ؟
    Deah, Yusor ve Razan güvenli olması gereken bir yerde katledildi: Yuvalarında. TED تم إعدام ضياء ويسر ورزان في مكان كان من المفترض أن يكون آمناً: منزلهم.
    Kullanışlı olması gerekiyordu, ama bana daha çok deli gömleği gibi geldi. TED ومن المفترض أن يكون عمليًّا، ولكنه بدا لي كسترة مجانين.
    Cumartesi günü, şu hemşirenin öldürüldüğü gece buralarda olması gerekiyordu. Open Subtitles يوم السبت عندما قُتلت الممرضة كان من المفترض أن يكون هنا ولكنه لم يظهر
    Karargahın boş olması gerekiyordu. Open Subtitles هذا المعسكر كان من المفترض أن يكون خالياً.
    Son seferde gelen Almanların da hoş olması gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن يكون هناك ألمان لطفاء في آخر مرة
    Evet. Bu binanın şu tarafta olması gerekiyordu! Open Subtitles نعم ، هذا المبنى كان من المفترض أن يكون هناك
    Pantolon bol olmalıydı. Bol diyorum! Open Subtitles المفترض أن يكون هذا هو الملبس الداخلي للبنطال
    Bak, bu aramızdaki özel, kişisel bir şey olmalıydı. Open Subtitles كان من المفترض أن يكون هذا شيئ شخصي خاص بيننا
    İşte bu kar tanesi sepetlerini bitirmek için yeterli olmalı. Open Subtitles من المفترض أن يكون هذا كافياً لإنهاء سلال حبات الثلج
    Yarış gişelerinde bu kadar olmalı. Open Subtitles من المفترض أن يكون هذا المبلغ فى المكاتب
    Alay ediyor. lşığın sıcak olması gerekiyor, değil mi? Open Subtitles إنها سخرية يا راؤول تعرف أن الضوء من المفترض أن يكون دافئاً، أليس كذلك؟
    olması gereken buydu! Sinirleniyor musun? Open Subtitles كان المفترض أن يكون الأمر هكذا هل غضبت يا حبيبى ؟
    Güzel olması lazım. Bu siyahların yemeklerindendir. Open Subtitles من المفترض أن يكون لذيذاً إنه طعام السود يا صديقي
    Her neyse, bunun 'insan bilgisayara karşı' olması gerekmiyor muydu? TED وعلى أي حال، أليس من المفترض أن يكون الرجل ضد الجهاز؟
    Adımın Elisa olması lazımdı ama 'i' yi unutmuşlar. Open Subtitles كان من المفترض أن يكون إليزا ولكنهم نسوا حرف الأي.
    Bu öğlen onunla bir görüşmem vardı. Şu dakikalarda burada olacaktı. Open Subtitles كان لدي موعد معه عند ظهيرة هذا اليوم كان من المفترض أن يكون هنا في أية لحظة
    - Çok sinirli. - olmak zorunda. Open Subtitles ـ أنه ينم عن غضب هائل ـ حسناً، من المفترض أن يكون
    Aracının paralarla burada olması gerekirdi. Open Subtitles من المفترض أن يكون الوكيل هنا ومعه المال
    - Cinayet olmaması gerekiyordu. Open Subtitles ما كان من المفترض أن يكون هناك أي قتل هل ماتت؟
    Mikrofon açık olmamalıydı. Beni duyduğunu fark etmedim. Open Subtitles من المفترض أن يكون المكبر مغلقاً لم ألاحظ أنها بامكانها سماعي
    Öyle olması gerek ama yine de aşırı istekli görünüyor. Open Subtitles من المفترض أن يكون مخطوب . ولكنه مازال يبدو لاذع كالخردل
    Şimdi benim için, bundan şaşırıyorum, çünkü internetin olması gerektiği gibi olmamasından. TED بالنسبة لي، أنا متفاجيء من أمر كهذا، لأنه لم يكن الوضع المفترض أن يكون الإنترنت عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more