| Büyük ihtimalle Kayıp parçada belirgin bir iz veya dövme var. | Open Subtitles | على الأرجح الجلد المفقود كان فيه علامات مثل وشم او ندب |
| Kayıp parmak, kurbanın sağ elindeydi. | Open Subtitles | الاصبع المفقود كان في اليد اليمنى للضحية |
| - Kayıp denizciniz buraya hafta sonu atılmış. | Open Subtitles | يبدو أن بحارك المفقود كان هنا لعطله الأسبوع |
| Kayıp kuşu aramak günümün üzerine tüy dikmek oldu. | Open Subtitles | البحث عن الطائر المفقود كان نِعم الخاتمة للقرف الذي كان يومي عليه |
| Kayıp kişide görme bozukluğu mu vardı yoksa düzeltici lens mi kullanıyordu? | Open Subtitles | هل الشخص المفقود كان يعاني من ضعف بصر أو يرتدي عدسات؟ |
| Kayıp kurban kaçak mı dedin? | Open Subtitles | قلتَ أن الضحية المفقود كان يصطاد بشكل غير شرعي |
| Polis soygun olduğunu reddediyor, çünkü Kayıp olan tek şey güvenlik kamerasının kasediymiş. | Open Subtitles | استبعدت الشرطة السرقة كسبب, لأن الشيء الوحيد المفقود كان هذا الشريط... من كاميرا المراقبة. |
| - Kayıp ikinci kişi, 36 numara ayakkabı giyiyordu. | Open Subtitles | - الطرف الثاني المفقود كان يرتدي حجم ستة الأحذية. |
| Şunu görüyor musunuz? Kayıp oğlanın şu gümüş renkli Chevy'de olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن الولد المفقود كان في هذه الـ"تشيفي" الرمادية هنا. |
| Kayıp kişi alüminyum içerikli deodorant mı kullanmış? | Open Subtitles | هل الشخص المفقود كان يستخدم مزيل عرق؟ |
| Hey, Appa'nın "Kayıp Aranıyor" posterlerini hazırlamanın benim görevim olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أن تصميم ملصق آبا ) المفقود " كان وظيفتي ) " |
| Yani belki de senin şu Kayıp kişi eskiden Elias'la iş yapmış olabilir. | Open Subtitles | إذن أنا أفكّر أنّه ربّما شخصك المفقود كان يقوم بعمل مع (إلايس). |