"المقام الأول" - Translation from Arabic to Turkish

    • en başta
        
    • Öncelikle
        
    • İlk başta
        
    • zaten
        
    • ilk etapta
        
    • şeyden önce
        
    • asıl
        
    • en baştan
        
    • en başında
        
    • ilk olarak
        
    Ama bundan gerçekten sorumlu olan kişi en başta bilgisayarı satan kişi. Open Subtitles ولكنّ الشخص المسؤول حقًّا هو من باع الحاسوب المحمول في المقام الأول.
    Bir süper güç, önce ve Öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. Open Subtitles إن القوى العظمى يجب أن تعمل في المقام الأول على منافعها الخاصة
    Ama unutma ki, ilk başta bizi biraraya getiren şey de kızgınlıklarımız. Open Subtitles لكن عليك تذكر ان هذا جزء مما جمعنا معا في المقام الأول
    Seninle beraber olduğum için beni zar zor affetti zaten. Open Subtitles وهي بالكاد سامحتني لكوني أقمت علاقة معك في المقام الأول
    Çok uzun zamandır sokaklardayım ilk etapta neden kaçtığımı bile zar zor hatırlıyorum. Open Subtitles لقد عشت في الشوارع لفترة طويلة بالكاد أتذكر لم هربت في المقام الأول
    İyi mizah ve taşlamadan kastım ise, her şeyden önce, doğruluk ve dürüstlük ile yapılmış bir yapıt olmasıdır. TED بالعودة لما أعنيه بأفضل كوميديا وسخرية، أقصد أن أي عمل يصدر في المقام الأول وفي الغالب عن الصدق والنزاهة.
    Orada olmanızın asıl sebebi buydu yani beni korumaya çalışıyordunuz. Open Subtitles السبب الوحيد لذهابكم إلى هناك في المقام الأول كان لحمايتي
    Peki en başta mücevherleri satın alıyormuş gibi yapmasının sebebi ne? Open Subtitles ولكن لم تقوم بهده الالتفافة من بيع للمجوهرات في المقام الأول
    Aslında, ben hala ikinizin en başta nasıl bir araya geldiğinizi bile anlayamadım. Open Subtitles حسنا، لا أستطيع أن أصدق لك اثنين حتى حصلت معا في المقام الأول.
    Buraya geri döndüm çünkü biri beni öldürmeye çalışıyor, ve en başta beni gitmeye zorlayan olayla bir ilgisi var. Open Subtitles جئتُ إلى هنا لأن أحدهم يحاول قتلي و هذا متعلق بما حصل في السابق و أضطرني للمغادرة في المقام الأول.
    Öncelikle, kadınlar cinselliklerini ifade etmeye başlıyorlar. TED فى المقام الأول بدأن يعبرن عن حياتهن الجنسية
    dedi. Dürüst olalım ki sağlıkta Öncelikle sizi hasta eden koşullara bakmadan genellikle semptomları tedavi ederiz. TED الإجابة الصادقة هي أننا في العناية الصحية غالبًا ما نعالج الأعراض بدون مخاطبة الظروف التي تجعلك مريض في المقام الأول
    Bunun yanında, ilk başta sistemi hücreye sokmak ise başlı başına bir dert. TED وبالإضافة إلى ذلك، هناك مشكلة دمج النظام في الخلية في المقام الأول.
    Daha ilk başta denememiz gereken yöntem, kolay olanı. Open Subtitles الطريقة التي يمكن تنفيذها في المقام الأول وبطريقة سهلة
    Başta gelmeyi kabul etmekle büyük incelik gösterdin zaten. Open Subtitles انتي لطيفة لموافقتك الذهاب في المقام الأول
    Ben gelmek istemiyordum zaten! Open Subtitles لم أكن أريد أن آتي إلى هنا في المقام الأول.
    Bu arada yaygın enfeksiyonlar için aşı geliştirilmesi ilk etapta hastalığın önlenmesine yardımcı olabilir. TED تطوير لقاحات للعدوى الشائعة، في الوقت ذاته، يستطيع منع المرض في المقام الأول.
    Tanrılar adına, keşke asla ilk etapta kılıcı takip etmemiş olsaydım. Öyle olsun. Open Subtitles بحق الآلهة، أتمنى لو أنني لم أستخدم السيف في المقام الأول
    Her şeyden önce, yedi tane güvenilir samuray bulmak o kadar kolay değil. Open Subtitles في المقام الأول ليس من السهل أيجاد سبعة من الساموراي الممكن الأعتماد عليهم
    asıl önceliğimiz, toplumumuzdaki en korunmasız ailelerin her şeyden önce dağılmasını engellemek. TED تركيزنا الأساسي هو وقاية بعض الأسر الأكثر ضعفَا في مجتمعاتنا من الانفصال في المقام الأول.
    en baştan görevinizi yapsaydınız, bunların hepsi önlenebilirdi. Open Subtitles كان يمكن تفادى كل هذا لو كنتم أتممتم عملكم فى المقام الأول
    en başında bu oyunu yazabilmeni kim sağladı onu da düşün istersen. Open Subtitles ربما عليك ان تُفكر بمن جعلك تكتب هذه المسرحية في المقام الأول
    Her ne kadar ilk olarak fotoğrafları yayınlayanlar biz olmasak da. Open Subtitles رغم أننا لم نكن الجهة التي نشرت الصور في المقام الأول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more