"المكانس" - Translation from Arabic to Turkish

    • süpürge
        
    • süpürgesi
        
    • süpürgeler
        
    • Süpürgeleri
        
    • süpürgelerle
        
    • süpürgelerin
        
    - Will sandalye hasırı ve süpürge yapımından iyi kazanıyor. Merak etmeyin. Open Subtitles هو يكسب عيشه من تصفيح الكراسي و عمل المكانس, لذلك لا تقلقي
    Tesisat contası ya da elektrikli süpürge satmış olmayı ister miyim? Open Subtitles هل أتمنى لو كنت أبيع أدوات السباكة أو المكانس الكهربائية؟ كلا.
    İlk kayıt stüdyomuz buydu, süpürge dolabıydı. TED وكان ذلك اول استوديو لنا للتسجيل، والذي هو خزانة المكانس.
    Eminim hız elbiseleri ve hızlı elektrik süpürgesi de vardır. Open Subtitles حسناً ، أراهن أنّ هناك فساتين المخدرات ومخدّرات المكانس الكهربائية أيضاً
    Onlar, her bulduklarını çalan bir çeşit grup... çöp tenekeleri, süpürgeler... Open Subtitles راقصوها يطرقون على أى شىء يمكنهم ايجاده... صفائح القمامة, الحقائب, المكانس
    - Baykuş Sosyetesi'ndeki adamlara yepyeni elektrik Süpürgeleri aldı. Open Subtitles أرى ذلك الذي قد أشترى للتو لرجال مجتمع البومه المكانس الكهربائية الجديدة
    O Bay Thompson. Yıllardır süpürge sattığım adam. Open Subtitles هذا هو السيد تومسون, لقد بعتُ له المكانس لأعوام
    Burası malzeme odası. süpürge, faraş, böcek spreyleri burada. Open Subtitles هذه حجرة تجهيزي ستجدين هنا المكانس ، والمجارف، و رذاذ الحشرات
    Belki de kapıdan kapıya gezen süpürge satıcısıdır, ama sen değildin. Open Subtitles ربما مندوب مبيعات المكانس الكهربائية، لكن ليس أنت
    Birkaç süpürge bul, siyaha boyayıp buraya getir! Open Subtitles سنضع المكانس بدلاً من الرشاش ماذا تفعل بطائرتي؟
    Birkaç süpürge bul, siyaha boyayıp buraya getir! Open Subtitles الطائرة مازالت ثقيلة اذهب للمطبخ وأحضر بعض المكانس
    Şimdi onlar uyuduktan sonra ikisini de süpürge dolabına saklayıp birkaç tel saç koparın. Open Subtitles وبمجرد أن يناموا نخبئهم فى حجرة المكانس ثم نأخذ القليل من شعرهما وارتديا ملابسهما
    Silah satmak elektrikli süpürge satmaya benzer. Open Subtitles تجارة الاسلحة مثل تجارة المكانس الكهربائية
    Silah satmak süpürge satmak gibidir. Open Subtitles تجارة الأسلحة مثل تجارة المكانس الكهربية
    Kuzey Kutbuna bir bilet, lütfen. süpürge dolabı sınıfı olsun. Open Subtitles تذكرة واحدة إلي القطب الشمالي من فضلك في درجة غرفة حفظ المكانس
    süpürge sopasını alırlar ve ellerini parçalarlar. Open Subtitles يأخذون عصا المكانس وبقوة هكذا يحطمون أيديهم
    İnsanlar bıçak ve süpürge almayı bıraktıysa bunun sadece bir anlamı vardır, Deandra. Open Subtitles عندما يَتوقّف الناس عن شِراء المكانس و السكاكينَ من باب إلى البابِ، هو يُمْكِنُ أَنْ يَعْني فقط شيء واحد، دياندرا
    O yere sızmamızın tek yolu süpürge dolabında kilitli. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة في اقتحام هذا المكان موجودة في خزانة المكانس.
    Wal-Mart, elektrik süpürgesi ve kafeteryada bir sürü yemek buldum. TED لقد وجدت وول-مارت، المكانس الكهربائية، والكثير من المواد الغذائية في المقصف.
    Elektrikli süpürgeler iyi satıyor mu? Open Subtitles هل المكانس الكهربائية بضاعة رائجة؟
    Onunla ben konuşurum. Sen geriye dön. Süpürgeleri kontrol et. Open Subtitles سأتحدّث معها وأنت عد أدراجك وتفقّد المكانس
    Çirkin şapkalar ve uzun pelerinler giyip, uçan süpürgelerle dolaştığımızı sanırlar. Open Subtitles و أننا جميعا نرتدى تلك القبعات الكبيره القبيحه و نطير على المكانس
    Senin sivilceli, beyaz götün, süpürgelerin arasında yukarı aşağı sallanıyor o zavallı kızın içine doğru. Open Subtitles مؤخرتك البيضاء المليئة بالبثور ترتد من الأعلى إلى الأسفل بين المكانس والمماسح تصدم بتلك الفتاه المسكينه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more