Pekâlâ, sizi bilmem ama Burası gerçekten midemi bulandırmaya başladı. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ عنك، لكن أَنا مرضُت من هذا المكانِ |
Okuyucularım Burası hakkında bilgi sahibi olmaktan hoşlanacaklar. | Open Subtitles | قرّائي سَيَسْحرونَ للتَعَلّم حول هذا المكانِ. الآن، كُلّ الغُرَف الأحباء المشهورون المُسَمَّون على اسم؟ |
Burayı A'dan Z'ye dolaşsak iyi olur. | Open Subtitles | نحن من الأفضل أن نَمْرَّ بهذا المكانِ من الألفِ إلى اليَاءِ |
Burayı buldum ve terkedilmiş sandım. | Open Subtitles | أنا وَجدتُ هذا المكانِ و إعتقدتُ بانة مهجور لذا أنا فقط |
Sadece merak ediyorum acaba ayağını başka bir yere koyar mısın? | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَتسائلُ، يُمْكِنُ أَنْ ساقَكَ يَكُونُ في المكانِ الآخرِ؟ |
Çok ciddi bir polis işidir. Şimdi bu yeri kontrol ederken beni izlemeni istiyorum. | Open Subtitles | فقط راقبنى وانا اعالج اعمالى ودورية هذا المكانِ |
Günlerce bu yabancı yerde ne arıyorum ben? | Open Subtitles | ما الذي أبحث عنه في هذا المكانِ الغريبِ، يَومَاً بَعدَ يَومٍ؟ |
Buranın açıldığı ilk günden bu yana bu kadar zorlanmamıştım. | Open Subtitles | أنا لَمْ آخذْ على بشدّة منذ أن بَدأتُ بإدارة هذا المكانِ. |
Burası çok para eder gibi görünüyor değil mi? | Open Subtitles | الآن، هذا المكانِ بالتأكيد يحتاج الى ،الكثير من المال أليس كذلك؟ |
Burası şimdi ajan kaynıyor olmalı. | Open Subtitles | هذا المكانِ يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مليئ بالعملاء من الآن. |
Burası modern toplumun tüm zevklerini tattıracak şekilde dizayn edildi. | Open Subtitles | هذا المكانِ صُمّمَ بكُلّ مُتَع الحضارةِ الحديثةِ. |
Burası ekmeğini kazanmak zorunda olan, çalışan insanlar içindir. | Open Subtitles | هذا المكانِ للـكادحين, لآعـادة أصلاح سيارتهم. |
Ben gerçekten buraya ait değilim. Burası için hazır değilim... | Open Subtitles | أنا لا أعود حقاً الى هنا أنا لم أستعد لهذا المكانِ |
Burayı ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أَتذكّرُ المرة الأولى التي رَأيتُ فيها هذا المكانِ |
İşimi yaparken beni seyret ve Burayı kontrol et. | Open Subtitles | فقط راقبنى وانا اعالج اعمالى ودورية هذا المكانِ |
Burayı bir daha göreceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | الله، أنا لَمْ أُفكّرْ أنا أَرى هذا المكانِ أبداً ثانيةً. |
Ve bu yere bir bak! Burada epey soğukta tutuyorlar! | Open Subtitles | واَنْظرُ إلى هذا المكانِ يبقونة مجمد دامي هنا |
Kesin yanlış yere girdim. | Open Subtitles | أنا مُتَجَوّل متأكّد في المكانِ الخاطئِ. |
Şimdi tüm potansiyelinle bu yeri idare edebilirsin. | Open Subtitles | الآن أنت يُمْكِنُك أَنْ تُديرَ هذا المكانِ بكل إمكانيتِكَ الكاملةِ. |
Eğer bu harita doğruysa, üsse yakın bir yerde olmalıyız. | Open Subtitles | إذا كانت هذه الخريطةِ صحيحةُ نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ قُرْب المكانِ |
Umarım Buranın karamsar sahibi ile karşılaşmayız. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّنا لا نَمْرُّ من الكيسِ الحزينِ الذي يَمتلكُ هذا المكانِ. |
Olacağım, bu lanet yerden kurtulunca. | Open Subtitles | سَأكُونُ بخير عندما أَخرج من هذا المكانِ الدموي |
O yerin atmosferini asla kavrayamayacaksın, Ronny ne de senin şu saçma mahkemendeki insanlar. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَفْهم أبداً طبيعةَ ذلك المكانِ يا روني ولا أي شخص آخر في تلك المحمكة السخيفة |
Ok-Soo, seni buradan götüreceğim. | Open Subtitles | أيتها الأميرو رنس،سَاخرجك من هذا المكانِ |
Bilmeliyim, bilmeliyim bu bulduğum yer neresi | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَعْرفُ، يَجِبُ أَنْ أَعْرفُ ما هذا المكانِ الذي وَجدته |