| Ve işte bakın ne oldu, 250,000 kişi... ...doğru günde, doğru zamanda, onun konuşmasını duymak için geldiler. | TED | وتبعاً لهذا، حضر 250،000 شخص في اليوم المناسب، والوقت المناسب لكي يستمعوا إلى خطابه. |
| Sanırım elveda demek için iyi bir zaman. | Open Subtitles | الأن ربما يكون الوقت المناسب لكي تقول وداعك |
| Eğer Ruslar gelirse, toplumdaki yeri için herkes yeniden savaş vermeli. | Open Subtitles | إذا وصل الروس على كلِّ منـَّا أن يجد الجانب المناسب لكي يحـارب معه. |
| Ayrıca bilmelisin ki, şu an sınırlarını göstermen için ne yer ne de zaman uygun değil. | Open Subtitles | فإنك إذن تعلم بأن هذا ليس الوقت أو المكان المناسب لكي تحدد منطقتك |
| Lenny, bence bizim için itiraf etme zamanı. | Open Subtitles | لينني ,آه , أ أنا أعتقدأنه الوقت المناسب لكي نعترف |
| O zaman umarım, onu sizden kurtarmak için zamanında gelmişimdir. | Open Subtitles | اذن أتمنى ان أكون قد حضرت في الوقت المناسب لكي أنقذها منك |
| Onları burada tut, umarım hepimizi hapise götürmek için tam zamanında dönerim. | Open Subtitles | ابقهم هنا وأتامل أن أعود في الوقت المناسب لكي أذهب بنا كلنا للسجن |
| Bence ailenin senin için iyi bir şey yapmasının zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | أنا اعتقد بأنه الوقت المناسب لكي تقوم عائلتك بعمل شيء جيد لك |
| - O da oturup, hamlemizi yapmamız için doğru zamanı bekler. | Open Subtitles | ـ إنه يخطط للأمر، في انتظار الوقت المناسب لكي نتحرك. |
| Bu arada, bu bana göstermen için bahaneydi. | Open Subtitles | هذا الوقت المناسب لكي تظهريه لي على أية حال |
| - Gizlice girmeniz için de harika olurdu değil mi? | Open Subtitles | وهذا سوف يكون الوقت لك المناسب لكي تتجسس علينا. |
| Dr. Lahiri, sizin için muhteşem bir kostüm aldım. | Open Subtitles | دكتورة.لاهيري .. لقد اشتريت لكي الزي المناسب لكي |
| Buzu bırakmak için vaktinde orada olacaksınız ama sorun şu ki kasırga da sizinle aynı zamanda geliyor. | Open Subtitles | ستصل في الوقت المناسب لكي تنزل الثلج. ولكن المشكلة في الاعصار سيصل في وقت واحد. |
| Astroiti zamanında yörüngesinden saptırmak için bir yerçekimi çekicisi gönderemiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكننا إطلاق جرار الجاذبية إلى الكويكب في الوقت المناسب لكي يُحرفه عن مساره |
| Bir süre ,yıllarca bu işi gerçekleştirecek olan balonu yapacak. doğru balon ekibini bulmak için uğraştım. | TED | لقد تطلب الامر مني وقتا .. اقصد لكي اجد الفريق المناسب لكي يقلع معي في المنطاد الفريق الذي يمكنه بناء المنطاد لهذه الغاية |
| Ve paramın devamlılığı siz farelerin işini iyi yapmasına bağlı olduğundan şimdi işinizin başına dönmeniz için iyi bir zaman ben de beni bu kadar neşeli tutan antidepresanlara para yetiştirebileyim. | Open Subtitles | وكما تعلمون، أموالي مرهونة على حسن أدائكم بالعمل أقول لكم الآن بأنه الوقت المناسب لكي تسرعوا بالعودة إلى العمل لكي أستطيع تحمّل معالج الإكتئاب لكي يبقيني مبتهج |
| O yüzden bu "Midilliler Harikadırlar" şarkısını bitirmek için en iyi zaman olmayabilir. | Open Subtitles | لذا , ربما هذا ليس الوقت المناسب لكي ننهي أغنيه "الخيول رائعة" *موسيقى لمسلسل كرتوني قديم |
| Bence...artık kendi yolumuza gitmek için birbirimizi bırakmalıyız. | Open Subtitles | اعتقدت انه... الوقت.. المناسب لكي ننفصِل |
| Bunu vermek için doğru zaman nedir bilemedim. | Open Subtitles | لم أعلم متى كان سيكون الوقت المناسب لكي أمنحكم تلك ولكنالأان... |
| Britta, senin için her çöküşün bir fırsat olduğunu açıklama zamanı değil mi? | Open Subtitles | بريتا) أليس هذا هو الوقت المناسب لكي تشرحي) بأن كل فشل هو أيضاً فرصه ؟ |