| Virüs ve bakterilerin bağışıklık sistemimizle olan bitmek bilemeyen savaşını düşünün. | TED | أعني، فكروا بتلك المعركة المفتوحة بين الفيروسات والبكتيريا، ونظام المناعة لدينا. |
| Vücuda girdikten sonra, HIV virüsü bağışıklık sistemindeki hücreleri etkiler. | TED | عندما يدخل الفيروس الجسم، فانه يصيب خلايا تابعة لجهاز المناعة. |
| bağışıklık sistemi uyanır, kurda saldırır, ve herşey şişmeye başlar. | Open Subtitles | يستيقظ جهاز المناعة و يهاجم الدودة و كل شئ يتورم |
| bağışıklığı arttıran RazzMatazz'ı hiç denedin mi? | Open Subtitles | . و بطاقة معايدة من عصائر جامبا هل سبق لك أن تناولت هذا الشراب مع تلك الجرعة من المناعة ؟ |
| bağışıklık sistemini güçlendirmek için hastayı yüksek basınçlı oksijen çadırına koymak nerede yazıyor? | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول أنه يجب وضع المريض أكسجين لعلاج مشاكل جهاز المناعة |
| Lupus, bağışıklık sistemini hiperaktif hâle getirir ve normal dokulara saldırır. | Open Subtitles | الذئبة الحمامي يزيد من نشاط جهاز المناعة بشدة فيهاجم النسيح العادي |
| bağışıklık sistemi çökmeden ameliyatı yapabilmesi için ona yeteri kadar zaman veremedim. | Open Subtitles | لم أعطها الوقت الكافي لإجراء العملية قبل أن ينهار نظام المناعة لدية |
| Evet, tüm o sıcak tavırlar bağışıklık sistemimi bastırmak içindi. | Open Subtitles | أجل، كل ذاك الهواء الساخن كان يقمع نظام المناعة لديّ |
| bağışıklık sistemi hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz sistem. | Open Subtitles | إن نظام المناعة هو أقل الأنظمة التي لدينا معرفة عنها. |
| Tam çözüm değil ama virüs bulaşmış birinin bağışıklık sistemini güçlendirebilir. | Open Subtitles | انه ليس علاج ، لكن بأمكانه تعزيز جهاز المناعة لشخص مصاب |
| Bu da demek oluyor ki bağışıklık aşısını bana vereceksin. | Open Subtitles | مما يعني أنك لن تقدر على منع جرعة المناعة خاصتي |
| bakteride insan insulini üretmemizi sağlayan teknolojiyle, sadece kendilerine karşı değil diğer viruslere karşı da bağışıklık geliştirmenizi sağlayacak virusler yapabiliriz. | TED | نفس التقنية التي أنتجت الإنسولين البشري في البكتيريا يمكنها إنتاج فيروسات لن تحميك فقط ضدها، لكنها تحرض المناعة ضد فيروسات أخرى. |
| Ayrıca, keşfedilen başka bir şey de bir çok araştırmacılar tarafından Emory ve Davis ve başka yerlerde, merhamet bağışıklık sistemimizi geliştirir. | TED | وهو شيء تم اكتشافه من قبل العديد من الباحثين في جامعة أموري في منطقة دافيس .. ان التعاطف يقوي جهاز المناعة |
| bağışıklık sisteminden bir hücreye böyle bakarsanız, aslında onlar bir yere hareket ediyorlar. | TED | فإذا نظرت إلى الخلية هكذا من جهاز المناعة فهم في الحقيقة يتحركون في كل اتجاه. |
| Cildinizdeki mikroplar bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardım eder. | TED | المايكروبات التي في الجلد تحسن نظام المناعة الذي لديكم. |
| ''Oh, aman tanrım. Bu içi dolu yazıyı okuyorsunuz, bağışıklık sistemi ile ilgili bir inceleme. | TED | أنت تقرأ عن هذه الاشياء الذكية، هذا التشريح الذكي لنظام المناعة. |
| Bu büyük, kan emici parazit arının bağışıklık sistemini tehlikeye atar ve virüsleri dolaşıma sokar. | TED | فهذا الطفيلي الضخم والماص للدماء يضر بجهاز المناعة لدى النحل ويقوم بنشر الفيروسات. |
| Veba geldiğinde, bağışıklığı olan sadece bendim. | Open Subtitles | عندما جاء الطاعون .كنت الوحيد ذو المناعة |
| Hemen reddetmeyi önleme ilaçlarına başlatacağız ki bunlar lenfoma, şeker hastalığı yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği yapma riski taşıyor. | Open Subtitles | سوف نستخدم مثبّطات المناعة بكثافة مما سيحمل خطر الإصابة باللمفوما، السكّري ارتفاع الضغط، أو القصور الكلوي |
| Kimi insanların oto immün hastalıkları vardır, bunlar bağışıklık sistemini kandırır ve vücudun kendi sağlıklı hücrelerine saldırmasına neden olur. | TED | يعاني بعض الناس من أمراض المناعة الذاتية، التي تخدع الجهاز المناعي لتجعله يهاجم خلايا الجسم نفسه السليمة تمامًا. |
| Doktorum stresin bağışıklık sistemine etkisinden bahsetti. | Open Subtitles | ذكر طبيبي بأن الإجهاد يؤثر على جهاز المناعة |
| Bu günlerde immünoloji konusunda uzmanlaştım sayılır. | Open Subtitles | في هذه الأيام، لعلي أتخصص في علم المناعة |
| Oh, pekâlâ, senin bir çeşit doğal bir bağışıklığın olabilir. | Open Subtitles | حسنا من المحتمل أن لديك نوع من المناعة الطبيعية |
| Eğer bağışıklığınız varsa, Araştırmamız için çok önemlisiniz. | Open Subtitles | ،إن كنتَ أحد أصحاب المناعة فأنت مهم للغاية في أبحاثنا |
| Bu durum, bağışıklığın yeniden yapılanmasını masadan kaldırır. | Open Subtitles | هذا يستبعد إعادة تشكيل المناعة |
| Hasta kalıyor. Hepatit serolojileri ve otoimmün panel talep edelim. | Open Subtitles | سيبقى، قوموا بالبحث عن مصول التهاب الكبد و المناعة الذاتية |