"المنافع" - Translation from Arabic to Turkish

    • faydalarından
        
    • fayda
        
    • faydalarını
        
    • yararları
        
    Organ bağışının psikolojik faydalarından ve böbreğimi kaybetmemin hayat kalitemi nasıl etkileyeceğinden bahsettiler. Open Subtitles لقد تحدثوا عن المنافع النفسية للتبرع و كيف لفقداني لكليتي كان ليؤثر على نوعية حياتي
    Olur mu canım? Çift kostümü giymek, bir ilişkinin ender faydalarından birisidir. Open Subtitles على النقيض، الأزياء الزوجية هى أحد المنافع القليلة لتكون في علاقة
    Gizli bir istihbarat teşkilatı olmanın faydalarından biri. Open Subtitles انها أحد المنافع أن تكون منظمة مخابرات سرية
    Bundan gelecek fayda toplumuza gelecek zararı karşılamaz, dediler. TED كما قالوا أنها ستولد ضرر أكبر لمجتمعنا والذي لايمكنه تبرير المنافع.
    ...insanların otomatikleştirilmiş inşaat işiyle ilgilenmesinin sebebi, birçok fayda sağlamasıdır. Open Subtitles آلياً بواسطة الجهاز فقط، في يوم واحد السبب الذي يجعل الناس مهتمين بالبناء آليا هو أنه يؤدي الى الكثير من المنافع
    Cahilliğe gömülmüş bu barbar halka Batı uygarlığının faydalarını getireceğiz. Open Subtitles شعب بربري غارق في الجهل إلى أولئك الذبن سيجلبون المنافع إلى الحضارة الغربية
    Ona sizinle birlikte çalışmanın tüm faydalarını söyleyin. Resmi yemekler... Open Subtitles أخبره عن كل المنافع التي ستعود علينا من عمل كهذا، عشـاء رسمـي
    Ve doktor der ki, 'A’nın şu yararları ve riskleri var ve B’nin şu yararları ve riskleri var. Ne yapmak isterdiniz?' TED فيجيب عليك الطبيب، لدى الخطة أ هذه المنافع وهذه المخاطر، ولدى الخطة ب هذه المنافع وهذه المخاطر. ماذا تريد أن تفعل؟
    Mobil mucizenin beklenmedik faydalarından biri Afrika'nın bir nesilde gördüğü belki de en büyük kültürel canlanmaya neden olmasıydı: Afrika popüler müziğinin yeniden doğuşu. TED إحدى المنافع غير المتوقعة لمعجزة المحمول هي أنه قادنا إلى ما يمكن اعتباره أكبر صحوة ثقافية رأتها أفريقيا على مدار جيل بأكمله: نهضة الموسيقى الأفريقية الشعبية من جديد.
    İşte hâkim olmanın faydalarından biri, Bay Rice. Open Subtitles هذه إحدى المنافع من كونك قاضياً، سيد (رايس)
    İşte hâkim olmanın faydalarından biri Bay Rice. Open Subtitles هذه إحدى المنافع من كونك قاضياً، سيد (رايس)
    Daha fazla sosyal fayda sağlamak veya bu bölgelerde çevre korumayı geliştirmek adına karşılaştığınız engeller nelerdir? Open Subtitles فما هي العقبات التي تواجه لتوفير المزيد من المنافع الاجتماعية أو تحسين حماية البيئة في هذه المناطق.
    Bu arkadaştan fayda sağlama işinin gerçekten yürüdüğünü sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أن أمر الأصدقاء ذو المنافع برمته سينجح
    Kapitalist sistemi kullanıyorsanız yapmanız gereken en önemli şey fayda yaratmak ve rakiplerden daha fazla kar etmektir. Open Subtitles لأنه إذا كنت تعمل في النظام الرأسمالي، أهم شيء يجب القيام به هو خلق المنافع وتحتاج إلى خلق المزيد من الأرباح من منافسيها.
    Ama faydalarını düşünün. Open Subtitles لكن فكر فى المنافع
    Düzüştüğün bütün kadınların aynı yararları sağlamamaları çok kötü. Open Subtitles من السيء جداً كل النساء التي تخدعهم لا يشاركونك نفس المنافع
    Düzüştüğün bütün kadınların aynı yararları sağlamamaları çok kötü. Open Subtitles من السيء جداً كل النساء التي تخدعهم لا يشاركونك نفس المنافع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more