Testi bitirdiğinizde ise alarm kapanacak ve siz tekrar uykunuza döneceksiniz. | Open Subtitles | عندما تضغطون الزر عند نهاية الاختبار سيتوقف المنبه ويمكنكم العودة للنوم |
alarm! Her Saat başı çalacak şekilde ayarladım. | Open Subtitles | إنه المنبه ، ضبطته على كل ساعة حتى أقسم وقتى بدرجة أفضل |
alarmı kapatıp uyuyakalmışım. - Bebek yüzünden gece hiç uyuyamadım. | Open Subtitles | لم أستيقظ على صوت المنبه أبقاني الطفل مستيقظاً طوال الليل |
Saatin alarmı çalmadı. Sonra, saatlerce otobüs bekledim. | Open Subtitles | إن المنبه لم يعمل فكان على الإنتظار لساعات لكى أجد أوتوبيساً |
Serserinin kıyafetlerini ve çalar Saati çöpün üstüne koy ki açıkça görülebilsin. | Open Subtitles | ضعي ملابس المتشرد والساعة المنبه في اعلى النفايات حتى تكون ظاهرة للعيان |
Saat iyi ama bağlantı kolu kırılmış. | Open Subtitles | ان المنبه بحاله جيده ولكن ذراع الوصله تم كسره |
alarm çalmadan uyandım... ve makinenin sakinleşmesini bekledim. | Open Subtitles | لقد استيقظت بنفسي بدون المنبه وانتظرت الآلة لكي تهدأ تهدأ في نظري |
Geceyi onda geçirdin. alarm çalmadı. Belki de çaldı. | Open Subtitles | قضيت الليل عنده و لم يعمل المنبه أو ربما انطلق بالفعل |
Geceyi onda geçirdin. alarm çalmadı. Belki de çaldı. | Open Subtitles | قضيت الليل عنده ولم يرن المنبه أو ربما انطلق بالفعل |
Genelde kanepede yatıyordu, alarm kurup, sen uyanmadan yatağa dönüyordu. | Open Subtitles | , كان دائماً ينام على الأريكة , يضبط المنبه و يعود إلى السرير قبل أن تستيقظي |
Evet, çekmecenin içinde. alarm bizi uyandırmasın diye geçen gece atmıştım. | Open Subtitles | نعم, إنها في الدرج, رميتها ليلة الأمس هناك , ولهذا لم يوقظنا المنبه. |
Ama yine de Saat 6'da alarm çalmaya başlayınca, yataktan çıkmayı başarabilmiş. | Open Subtitles | و هم من السرير حينما دق جرس المنبه بالساعة السادسة صباحاً.. |
alarmı 7,30'a kurdum aslında. | Open Subtitles | في الواقع، لقد ضبطتُ المنبه على الساعة 7: |
Bugünün gübre günü olduğunu bilseydim, alarmı daha erkene kurardım. | Open Subtitles | لو علمت انه يوم الاسمده لظبط المنبه باكراً |
alarmı yarım Saat erkene kurar mısın? | Open Subtitles | هل يمكنك تأخير المنبه نصف ساعة لدي بعض الإتصالات سأجريها صباحاً |
alarmı düzenli gece vardiyaları yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | المنبه يشير إلى أنه يقوم بنوبات ليلية منتظمة |
Bu kafa bandı, çalar saatin bir parçası. | TED | هذه عصابة الرأس التي تعمل مع الجهاز المنبه. |
Elbiseleri ve çalar Saati çöpte buldum. | Open Subtitles | وجدت الملابس في سلة المهملات، وكذلك المنبه |
Alarmım çalmadan insanların beni uyandırmasından nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره عندما يتم ايقاظي قبل أن يتوقف المنبه |
O ahmak Paris'e gitmiş, alarmını da açık bırakmış. | Open Subtitles | تسافر تلك الحمقاء إلى باريس وتترك المنبه شغالاً. |