şişmiş yüzümle daha çok pezoya satamazsın beni, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تجلب العديد من البيزوات بوجهي المنتفخ وأنت تعرف هذا |
Georgina'nın şişmiş karnıyla karşılaştığımda çözmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت في خضم محاولة معرفة ذلك حينما أعترضني ظهور بطن جورجينا المنتفخ |
Bir bal kabağı gibi şişmiş bir kafan ve kedi maması gibi kokan bir ağzın olduğu için şimdiye kadar hiçbir kadın tarafından dokunulmamış olmak koyuyordur. | Open Subtitles | لا بد أنه مضني عدم لمس امرأة في حياتك بسبب وجهك المنتفخ وأنفاسك الشبيهة بطعام القطط |
Özellikle kabarık pantalonundan. | Open Subtitles | . وبنطلونه المنتفخ |
Özellikle kabarık pantalonundan. | Open Subtitles | . وبنطلونه المنتفخ |
Sabah erken kalkıp onun makyajsız ve şişmiş yüzüne bak. | Open Subtitles | حاول ان تستيقظ من النوم صباحاً على وجهها المنتفخ |
Susuzluk yüzünden yüzü ve ayakları şişmiş açlık yüzünden her tarafı titreyen küçük bir kız. Bu yüzden mısır çalıyor. | Open Subtitles | بقدميه المتورّمتان, ووجهه المنتفخ وكأنه مليء بالماء |
şişmiş karnı ve sabitleşmiş gözleriyle benim yanımda uyudu. Nefes alıyordu. | Open Subtitles | نامت بجانبي ببطنها المنتفخ وعينيها الثابتتين, كانت تتأوّه |
Bart, biraz nazik ol. Beyzbol şapkan şişmiş kafanda hoş durmayacaktır. | Open Subtitles | والآن "بارت" كن متواضعاً فقبعتك لن تسع رأسك المنتفخ غروراً |
Zavallı Dave! Benim şişmiş bebeğim! | Open Subtitles | ديف المسكين حبيبــى المنتفخ |
Richard Nixon'un yalnızlıktan yıpranmış, şişmiş kendinden nefret eden, mağlubiyeti kabullenmiş yüzü. | Open Subtitles | ،(وجه (ريتشارد نيكسون المنتفخ والمنهك من جراء الوحدة والنفور الذاتي والهزيمة |
Sayın Yargıç, Bayan Hertzog'un sağlığı açısından Başkent Islahevi'nin, kendisinin şişmiş olduğu açıkça belli olan ve ağrı yapan karnı için... | Open Subtitles | حضرة القاضي، من الملح للآنسة (هيرتزوغ) أن يأمر مركز "ميتروبوليتان" للاعتقال بإجراء تصوير مقطعي لبطنها المنتفخ و الذي يؤلمها بشدة |