"المنطقة الخضراء" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeşil Bölge
• Yeşil Bölgeye
• Green Manors
• Yeşil Bölgede
• Green Zone

Bu sabah, intihar bombacısı Yeşil Bölge'nin kapılarından birini patlattı.
شخص أنتحاري فجر أحد البوابات في المنطقة الخضراء هذا الصباح

Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı.
لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء

Bağdat havaalanından Yeşil Bölge'ye giden yolun kod adıdır.
انها شفرة للطريق من مطار بغداد الى المنطقة الخضراء

Seni, Gracie'yi ve Hudson'u Yeşil Bölgeye aldırsın.
ليأخذك أنتِ وغرايسي وهدسون وتذهبوا إلى المنطقة الخضراء

Green Manors'ın başına bizzat Kazanova gelmiş gibi görünüyor.
يبدو كمـا لو أنّ لدينـا كـازانوفـا بنفسه على رأس المنطقة الخضراء

Sen Yeşil Bölgede yaşamıyorsun o yüzden...
أنتِ لا تعيشين في المنطقة الخضراء, أذن.. ؟

Ona, Frankie'lerin Yeşil Bölge'den çıkacaklarını, Tehlikeli Yol'da keklik gibi avlanabilecekleri bilgisini verdim.
لقد جعلته يصدق انهم سيغادرون المنطقة الخضراء و سيغلقون الطريق الايرلندى

Yeşil Bölge'ye yanımda götürdüm.
جلبت له المنزل مع لي إلى المنطقة الخضراء.

Yeşil Bölge'deki iyonlanmış alanlar yüzünden gerçek hava durumu sonuçlarına ulaşamıyoruz.
لا يمكننا الحصول على حالة الطقس بدقة قراءات في المنطقة الخضراء بسبب حقول المؤينة.

Bir gönüllü kapıyı açana kadar Yeşil Bölge'ye girme iznim yok.
انا غير مسموح لى بهذا حتى نصل الى المنطقة الخضراء و يفتح متطوع الباب

Yeşil Bölge'de cep telefonumla konuştum.
انا اخذت مكالمة هاتفية فى المنطقة الخضراء

Bu Yeşil Bölge saçmalığından bıktım.
أنا متعب من هذا كله القرف المنطقة الخضراء.

Sanat bilginizden faydalanıp bay Burgess'ın eşinin yanına geçene kadar Yeşil Bölge'de bir dizi önemsiz işte çalışmışsınız.
لقد شغلتي عدة وظائف وضيعة في المنطقة الخضراء إلى أن أستغليتي مهارتكِ في الفنون

Gracie'nin eğitimine neden Hudson ile birlikte Yeşil Bölge'de devam edemediğini anlayamıyorum?
لم أفهم لماذا لا تستطيع غرايسي أن تـُـكمل فروضها المدرسية مع هودسون في المنطقة الخضراء

Yeşil Bölge sınır çiti hemen tepenin üzerinde.
سياج حدود المنطقة الخضراء في التل الموجود هناك

Teyzen ve kuzeninle birlikte Yeşil Bölge'de biraz daha fazla zaman geçirmeye ne dersin?
ما رأيكِ حول قضاء بعض من الوقت في المنطقة الخضراء مع عمتـُـكِ وأبن عمتـُـكِ؟

Teyzen Maddie ve kuzeninle kalman için Yeşil Bölge'ye gitmen lazım.
سوف تذهبين إلى المنطقة الخضراء عند عمتـُـكِ مادي وأبن عمتـُـكِ

Burası Yeşil Bölge. Buraya öylece dalamazsın.
نحن في المنطقة الخضراء, لا تستطيع الدخول عنوة هكذا

Yeşil Bölgeye girip çıkan insanların fotoğrafları.
هذه صور لأشخاص يأتونَ ويذهبون من المنطقة الخضراء.

Normal bir insan evine C-4 düzeneği kurup gizlice Yeşil Bölgeye sızarak insanlara suikast düzenlemez.
المحاربين القدماء لا يلغمون منازلهم بالسي 4 ولا يتسللون إلى المنطقة الخضراء ويغتالون الناس

En azından güzel bir şey de oldu Green Manors'a geri döndünüz.
حسنـاً، على الأقـل يوجد شيئاً جيّداً سوف يغطّي على كلّ هذا عودتك إلى المنطقة الخضراء من جديد

- Yeşil Bölgede biri onu ve kocasını vurmuş.
أطلقَ أحدُهم النّار عليها وزوجها. في المنطقة الخضراء.

Bir buçuk yılımı Green Zone'da geçirdim.
لقد قضيت سنة ونصف في المنطقة الخضراء