Süper bir kötü olmazsa süper bir kurtarıcı da olmaz. | Open Subtitles | لن يمكنك أن تكون المنقذ إن لم يكن لديك شرير |
Şu an bulunması gereken en yakın hayat kurtarıcı AED'nin nerede olduğunu kimse bilmiyordu. | TED | لا أحد يعرف أين أقرب جهاز إيقاف الرجفان المنقذ للحياة كان من المقرر أن يتم الحصول عليها في الوقت الحالي. |
Lezzet önemsiz bir hal aldı, tat tamamen görmezden gelindi insanın ruhani zihni için bu ölüm yemeği kurtarıcı haline geldi. | Open Subtitles | أصبح نكهة عرضية , طعم تجاهلها تماما, للعقل الإنسان الروحية أصبح المنقذ في هذه الوجبة من الموت. |
Lisedeyken, cankurtaran olduğum zamanki kadar kötü. | Open Subtitles | يبدو ذلك سيئا كدرجة ان يكون دوري المنقذ في حفلات الثانوية |
Ve sen Preston direnişin kurtarıcısı ve yok edicisi. | Open Subtitles | و أنت يابريستون. المنقذ المفترض للمقاومة. الأن هو مدمرها. |
Bu kamyon kurtarıcımız olabilir ama suyun üzerinde gitmeyeceği kesin. | Open Subtitles | هذه الشاحنة قد تكون المنقذ لنا ولكنها لن تسير على الماء |
Senin o adam olduğunu hepimiz biliyoruz. Sen kurtarıcısın. Batıran benim. | Open Subtitles | كلنا نعرف أنك 'الرجل'، أنت هو المنقذ و أنا الفاشل |
Bazıları ona kurtarıcı diyor bazılarıysa Mesih. | Open Subtitles | البعض ينادية المنقذ,و البعض يناديه المسيح |
İnsanların onları kurtaran erkeklerden hoşlandığına dair bir fenomen vardır. | Open Subtitles | هناك ظواهر شائعة حيث الشخص المنقذ ينجذب إلى من ساعده |
Hayatımı kurtardın hem de top tüfek kullanmadan. | Open Subtitles | أنت المنقذ... ... حتىبدونالمدفعية. |
Bu şehrin ihtiyacı olan kurtarıcı mı, yoksa tehlikeli bir yasadışı örgüt üyesi mi? | Open Subtitles | هل تظنون أنه المنقذ التي تحتاجه هذه المدينة أو هو تظنون أنه مقتص خطير ؟ |
Sanki yeterince kurtarıcı olamadığı için onu suçluyorlar. | Open Subtitles | . . انه مثل كأنهم يحملونه مسؤولية لم يكون المنقذ بما فيه الكفاية |
Dünya sona yaklaştığında bir kurtarıcı gelir tüm acılara son verip hak edenleri cennete taşır. | Open Subtitles | حينما يموت العالم ويصل المنقذ لينهي المعاناة ويرسل كل الأخيار للنعيم. |
Kendini bir nevi babamın mirasını taşıması gereken bir kurtarıcı olarak görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد بأنك المنقذ الذي كان عليه أن يحمل تراث أبي |
Ama işin gerçeği, bu duvarların içinde ihtiyacın olan tek kurtarıcı benim. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي خلف هذه الجدران انا المنقذ الوحيد الذي تحتاجه |
Sana inanmak istiyorum ama o cankurtaran gördüğüm en tatlı çocuktu. | Open Subtitles | أريد أن أصدقك , لكن ذاك المنقذ هو ألطف فتى قد رأيته على الإطلاق |
Sana inanmak istiyorum ama o cankurtaran gördüğüm en tatlı çocuktu. | Open Subtitles | أريد أن أصدقك , لكن ذاك المنقذ هو ألطف فتى قد رأيته على الإطلاق |
İnsan ırkının kurtarıcısı olarak büyüyebilir ya da yıkım kraliçesi. | Open Subtitles | من الممكن ان تكبر لتكون المنقذ للجنس البشري أو ملكة الدمار. |
Daha sonra, geliştirilen aşıların patentlerinden sadece milyarlar kazanmayacaksın... uzay programının da kurtarıcısı sanılacaksın. | Open Subtitles | ثم، لن تجني فقط المليارات... من براءات اختراع تطوير اللقاحات... ولكن ستكون أيضا المنقذ المفترض لبرنامج الفضاء. |
Brick, BlueBell'in buna ihtiyacı var. kurtarıcımız olabilirsin. | Open Subtitles | بريك بلوبيل تحتاج هذا يمكن ان تكون انت المنقذ |
Sen de büyük kurtarıcısın! Öyle mi Caine? | Open Subtitles | إذاً أنت المنقذ الكبير، "كاين"؟ |
kurtarıcı Mesih gelmeden önce, yurdumuz kirletilmişti. | Open Subtitles | قبل أن يأتي المنقذ لقد كان هناك سم |
O kabile, hayat kurtaran kişinin, hayatını kurtardığı kişiden sorumlu olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | القبيلة أعتقدت أن المنقذ كان يجب عليه أن يرعى المنقَذون |
Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنت المنقذ. |
Eski kâhinler vasıtasıyla, bizi kurtaracak bir savaşçı vaat etmiştin. | Open Subtitles | ..من خلالالأنبياءالقدامى. لقد وعدتنا بمحارب المنقذ. |
Sen bir cankurtaransın. | Open Subtitles | رائع . انت المنقذ اراك قريبا ,. |
- Kurtarıcının ağır yük taşımaması gerekir. | Open Subtitles | المنقذ يجب أن يسافر خفيفا |