"المواسير" - Translation from Arabic to Turkish

    • borular
        
    • Boru
        
    • boruları
        
    • borulardan
        
    • boruların
        
    • Borularda
        
    Eminim ki borular yalnız büyümüyor. Şu dizlerime baksana. Open Subtitles المواسير لا تنمو وحدها أنا أتأكد من هذا , أنظر لركبتىّ
    borular en az on metre derine iniyordur! Kendimizi bağlarsak bir şansımız olabilir! Open Subtitles هذه المواسير تنزل لمسافة 10 أمتار إن أمسكنا بها سننجو
    Billy ile ben, Güney Caddesinden Boru hattına kadar kontrolümüzü yapalım. Open Subtitles أنا و بيلي سنعبر من خلال شارع إنسايد إلى خط المواسير
    Pekala. Boru sisteminden bize bir yol aç. Open Subtitles أعطنا نبذة سريعة عن أنظمة المواسير العمودية
    Evinde lityum ararken su örneği alın ve boruları kontrol edin. Open Subtitles و أنت تبحث عن الليثيوم خذ عينة مياه و تفحص المواسير
    Evet, fark ettim. Geldi ve gitti. Eski borulardan olabilir. Open Subtitles أجل، شممت تلك الرائحة ربما بسبب المواسير القديمة
    Hücremden çıkmalıyım ve hapishanenin altından geçen eski boruların içine ulaşmalıyım. Open Subtitles في هذا الوقت نجحت في الخروج من زنزانتي و داخل خط المواسير في السجن
    Torpidolarda kaliteli borular var. Open Subtitles هناك بعض المواسير الممتازة في الطّوربيدات
    Füzelerin içinde yüksek kalitede dayanıklı borular var. Open Subtitles هناك بعض المواسير الممتازة في الطّوربيدات
    Burayı 1858'de inşa ettiklerinde, borular kurşundandı. Open Subtitles عندما بنوا هذا المكان عام 1858 م كانت المواسير من الرصاص
    Etrafındaki borular sesi yükseltip yönlendirmeye yarıyor cephaneyi uzaktan tetiklemek için. Open Subtitles هذا هو الأهم. إن المواسير المحيطة بها تعمل فقط على تضخيم وتوجيه الموجات الصوتية، لتفجير الذخائر عن مسافة بعيدة.
    borular yoluyla dışarı çıkmış olabileceğini anladık. Open Subtitles وعلمنا انك من المحتم قد خرجت عبر المواسير
    Boru ve diğer parçalarını taşımayı, tamir kutumu da seviyorum. Open Subtitles أحب بيع تلك المكانس، وأقوم بحمل تلك المواسير والألات والعدد والعينات
    - Bu hat kömür deposundaki kapaktan suradaki Boru hattina çikiyor. Open Subtitles هذا الخط يقود من باب بغرفة الفحم في نظام المواسير
    Belli bir tür metal, belli bir tür Boru, belli bir tür Boru kaplaması yani bu tür Boru kullanan bütün inşaatları arıyoruz. Open Subtitles إنه نوع معين من المعادن، نوع معين من المواسير، نوع معين من غطاء المواسير. لذا فنحن نتفقد كل مواقع البناء.
    Eğer kimyasallar demir boruları eritiyorsa, bu dişmacunu tüpünü nasıl oluyor da eritemiyor? Open Subtitles إن كانت المواد الكيميائية يمكنها أن تأكل المواسير الحديدية فلماذا لا تأكل الأنبوب الموضوعة به؟
    Eğer kimyasallar demir boruları eritiyorsa, bu dişmacunu tüpünü nasıl oluyor da eritemiyor? Open Subtitles إن كانت المواد الكيميائية يمكنها أن تأكل المواسير الحديدية فلماذا لا تأكل الأنبوب الموضوعة به؟
    Psikiyatri koğuşuna gidip, alttaki boruları iyice öğrenmeliyim, çıkabileceğimizden emin olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أذهب لعنبر المساجين و أتعرف على المواسير بالأسفل و أتأكد أنه يمكننا المرور
    Dün akşam çok soğuk olunca çatıdaki borulardan biri patlamış. Open Subtitles لقد كام الجو باردا جدا الليلة الماضية،. انفجرت واحد من المواسير في العلية
    Bu gemiyi terk etmeyeceğiz. borulardan işe yarayanları seçin. Open Subtitles لن نترك هذه الغواصة ابحث عن المواسير
    boruların içine hiçbir döküntü girmediğinden emin ol. Open Subtitles تأكّد الا يدخل الحطام المواسير
    Sorun Borularda. Tamamen paslanmışlar. Open Subtitles ذلك بسبب المواسير التى صدأت بأكملها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more