"الموحل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çamur
        
    • çamurlu
        
    Biliyor musun, Julie, bizi birlikte Büyük Çamur'da hayal ediyorum. Open Subtitles تعرفى، جولي، أنا يمكن فقط أَن أصوّر بعضنا سوية فى الخارج في الموحل الكبير
    Çünkü Büyük Çamur'u almaya çalıştığını biliyorum. Open Subtitles ولا أَشتكي هنا لأنني إعرف أنك تحاول أَن تشتري الموحل الكبير،
    Belki düşündüğünden zekiyimdir, baba. Unutma, Büyük Çamur ona ait. Open Subtitles َربما أَنا ذكى تعتقد، أبى لا تنس، هى تمتلك الموحل الكبير
    Bangkok büyükşehrinin gerçekleri, çamurlu bir nehir deltasında yaşayan, çalışan, işe gidip gelen 15 milyon insanın yaşadığı bir şehir olmasıdır. TED إن حقيقة بانكوك الحضرية إنها مدينة 15 مليون شخص يعيشون ويعملون ويتواصلون على قمة نهر الدلتا المتحول الموحل.
    Memeliler gelip geçici ama nehrin çamurlu tabanında her zaman salyangoz bulmak mümkün. Open Subtitles الثدييات تأتي وتذهب لكن القاع النهري الموحل هو دائما مكان جيد لنشاط القواقع على سبيل المثال
    İkisinden biri Büyük Çamur'un denetimini alırsa, olacakları düşünmekten korkuyorum. Open Subtitles إذا أما أحدهم كانت له السيطرة للحصول على الموحل الكبيرة، أَخشي التفكير بماذا سيحدث
    Büyük Çamur'u bana satar mısınız, Bayan Maragon? Open Subtitles هل تبتاعى الموحل الكبير لي، انسة مورجان؟
    Hemen evine dön ve babana öküzlerini Büyük Çamur'da son kez suladığını söyle. Open Subtitles أنت فقط أركض الى البيت وأخبر أباك هو يسقى عجله المخصيَّ الأخير في الموحل الكبير
    Büyük Çamur'u Başkan benimle gurur duysun diye almadım. Open Subtitles أنا لَم أَشتري الموحل الكبير لعمل الفخر الرئيسي مني
    Ama sen Henry Terrill'ın sığırlarımı Büyük Çamur'dan sürmesine izin verdiğin için 24 tanesi susuzluktan öldü. Open Subtitles لَكنك تركت هنري تيريل يدر أبقاري من الموحل الكبير و24 منهم ماتوا من العطشِ قبلما يمكنننى أَن آخذ نفس
    Ve Büyük Çamur'a ailecek sahip olabiliriz, hah? Open Subtitles وبعد ذلك يمكننا أَن نأخذ الموحل الكبير لكل في العائلة ,ها؟
    Büyük Çamur bana ait değil. O kağıdın bir değeri yok. Open Subtitles أنا لا أَمتلك الموحل الكبير تلك ورقة عديمة القيمة،
    Bu iğrenç Çamur yığınından kurtulmak için bana lazım o. Open Subtitles سوف أحتاجه للخروج من هذا المستنقع الموحل
    Bu korkunç görünümlü yaratık bir Çin timsahı nam-ı diğer Çamur ejderi. Open Subtitles هذا الوحش المفزع تمساح صيني، المعروف بالتنين الموحل.
    Çamur ejderi varlığını, çeyrek yüzyıl önce Xuancheng'deki bu çiftliğin oluşturulmasını sağlayan hükümet politikalarına borçlu. Open Subtitles التنين الموحل سبب بقائه إلى مبادرة حكومية قبل ربع قرن، اكسيانق هو الذي انشا مركز تربيه
    Kendi yerimizle Büyük Çamur'u birleştirseydik Terrill'lar şeytan elması gibi kururdu. Open Subtitles إذا نحن كنا نتجمع الى الموحل الكبير بمكاننا، - يجفف مثل عشب جيمسون الضار
    Julie, söz veriyorum bir daha Büyük Çamur'dan bahsetmeyeceğim. Open Subtitles جولي، أَعد، لَيس كلمة أخرى حول الموحل الكبير...
    "Ayakkabılarına yapışan çamurlu kar'ı temizlemeye eğilenleri bile vuruyorlardı." Open Subtitles إذا أي واحد تجاسر حتى وإنحنى ليزيل الثلج الموحل من حذائه فإنه يُضرب بالرصاص
    Bunu okulumda çamurlu ayakkabılarla dolaşmadan önce düşünmeliydin. Open Subtitles ربما يجب عليك التفكير بهذا قبل أن تسير داخل مدرستي بحذائك الموحل
    Yani bu yosunumsu, çamurlu, yapraklı, köklü kol tanımı Open Subtitles إذًا، هذا الوصف الموحل الورقي ذا الأذرع الجذرية
    En kötü kâbusunuzda bile göremeyeceğiniz kurtlu pirinç ve çamurlu suyla birlikte çektiği acılara rağmen haftalarca yaşayabilir. Open Subtitles يستطيع العيش على الأرز المُسوِّس والماء الموحل لأسابيع، ويتحمل شقاءاً لا يمكن أن تحلموا به في أسوأ كوابيسكم!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more