| Artı not görevleri Laboratuar asistanlığı. Onun için hiçbiri yeterli olmadı. | Open Subtitles | واجبات لدرجات إضافيّة , مُساعدة في المُختبر , وهذا ليس كافياً بالنسبة لها |
| - Tüm veri tabanlarında... Laboratuar, takip edebileceğimiz hızda bilgi sağlıyor. | Open Subtitles | سيُحضر لنا المُختبر المعلومات بأسرع ما يُمكننا مُتابعتها. |
| Bu laboratuvar ile sanırım aylık sabit bir ücrette anlaşmışsınızdır. | Open Subtitles | هذا المُختبر الذى لديك انا افترض انك تذهب اليهم بصفة شهرية ؟ |
| laboratuvar sadece fenotipini çıkarabildi. | Open Subtitles | أفضل ما تمكّن المُختبر من القيام به كان النمط الظاهري للحمض النووي، |
| İlk deneğimiz kendini kaybedip lanet bir bombayla Laboratuvara daldı. | Open Subtitles | أول شخص خضع للتجربة فقد عقله ودخل المُختبر وبحوزته قنبلة |
| - Acaba önce onu laboratuara götüremez miyiz? | Open Subtitles | -أيّ فرصة لإصطحابها إلى المُختبر أوّلاً؟ |
| Bu iz zaten laboratuarda varmış. | Open Subtitles | تلك البصمة موجودة بالفعل في المُختبر ويتمّ فحصها. |
| Ben daha çok arazi adamıyım; üzerimde beyaz önlüğümle laboratuvarda saatlerimi geçirdiğim zaman, panik atak geçirip oradan kaçmaya çalışıyorum. | TED | في حين انني شخص ميداني أُصاب بنوبات هلع اذا امضيت ساعات كثيرة في المُختبر مرتديا الرداء الابيض-- أخرجوني من هنا |
| Evet ama sadece laboratuvarı yok etmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | حسنٌ، أجل، لكن لوقتٍ يكفيني لتدمير المُختبر. |
| Ve laboratuvarın kapılarını açmanın tek yolu üst katta. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لفتح أبواب المُختبر موجودة في الطابق العلوي |
| Laboratuar kullanıma kapatılmıştı,.. ...açtığınız için çok teşekkürler Dr. Fargo. | Open Subtitles | هذا المُختبر محدود، لذا شكراً على إدخالي، د. |
| Laboratuar fıstıkezmesi yağı olduğunu söyledi. Yüksek konsantrasyonlu M.S.G ile birlikte | Open Subtitles | حدّدها المُختبر بأنّه زيت الفول السوداني مع تركيزات عالية من غلوتومات أحاديّة الصوديوم. |
| Parmak izine bakılmasını istedim ama Laboratuar biraz sürer dedi. | Open Subtitles | قمتُ بأخذ بصمات الأصابع، لكن المُختبر يقول بأنّهُ سيأخذ بعض الوقت. |
| Biliyorsun laboratuvar bu günlerde oldukça yavaş. | Open Subtitles | أتعرف، لقد كان المُختبر بطيئاً بشدّة في الآونة الأخيرة. |
| laboratuvar, kurbanımızın kafasında bulunan camı tespit etmeyi başardı. | Open Subtitles | تمّكّن المُختبر أيضاً من تحديد شظايا الزجاج التي وجدناها في جُرح رأس ضحيّتنا. |
| laboratuvar üzerinde çalışıyor. Henüz değil, ama bulacaklar. | Open Subtitles | يعمل المُختبر على الأمر ليس بعد ، لكنهم سيفعلونها |
| En iyisi Laboratuvara bir meni örneği daha hazırlayayım. | Open Subtitles | اعتقد اننى سأذهب لأعداد عينة اخرى الى المُختبر |
| Cinayet silahını belirlemeye yardımcı olmak için Laboratuvara dönmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى المُختبر وأساعد في تحديد ما قد يكون السلاح. |
| - Ve eminim kurbanın üzerindeki şu yapışkan şeyi görmüşündür ve incelenmesi için laboratuara göndermişindir. | Open Subtitles | -ومُتأكّد أنّك رأيت الأشياء اللزجة على ساق الضحيّة، ولربّما أرسلته إلى المُختبر. |
| laboratuarda barut kalıntısı testi sonucu negatif çıktı. Bu da demek oluyor ki katil hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | عادت نتائج المُختبر سلبيّة لبقايا البارود، ممّا يعني أنّ القاتل لا يزال طليقاً. |
| Aslında modern fizikte, laboratuvarda hergün üretilen negatif enerjilerin olduğunu biliyoruz -- küçük miktarlardaki negatif enerjiler çoğunlukla geçicidir, ama ne var ki negatif enerjidir. | Open Subtitles | لكن فى الواقِع ، فى الفيزياء الحديثة لدينا أمثال عن الطاقة السلبيّة التى تُبتَكر فى المُختبر يوميّاً |
| Vasat bir müfettiş bile üreten laboratuvarı bulabilir bu şekilde. | Open Subtitles | مُحققٌ مُبتدئ قد يكتشف المُختبر الذي يصنعونه فيه |
| laboratuvarın yerini söylemeyecek misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك لا تريد إخبارنا بمكان المُختبر ؟ |
| Laboratuardan ayrıldığınız zaman ve ve dışarı çıkıp gerçek dünyaya çıktığınızda ne oluyor? | TED | مالذي يحدث عندما تُغادر المُختبر وتكون في الخارج في العالم الحقيقي؟ |
| Örnek alıp labaratuvara göndereceğim kemiklerdeki hasarla eşleşiyor mu diye baksınlar. | Open Subtitles | سآخذ عينات وأجعلهم يُرسلونها إلى المُختبر لمعرفة ما إذا كان الحامض يُطابق الأضرار التي لحقت بالعظام. |
| laboratuvardan DNA testi sonuçları gelen kadar çıkamam. | Open Subtitles | نتائج تحليل الحمض النووى من المُختبر |
| Parmak izi arastirmasi için laboratuvardaki arkadasima verdim. | Open Subtitles | لديّ صديق في المُختبر الجنائي جعلته يبحث عن البصمات. |