"المُشتبه به" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şüpheli
        
    • şüphelimiz
        
    • Zanlı
        
    • Şüphelinin
        
    • Şüpheliyi
        
    • şüphelimizin
        
    • şüpheliden
        
    Şüpheli ya da şüphelilerin oraya yatıp beklediklerini düşünmüştük. Open Subtitles نَعتبرُ المُشتبه به ' المُشتبه بِهم, كَانَ يَنتظرُ هناك'.
    SUV sürücüsü Şüpheli gibi görünmüyor. Open Subtitles لا يبدو أنّ قائد السيّارة هو المُشتبه به
    Herkes kaçışır. Şüpheli kalabalığın arasına karışırken sürücü kaldırıma düşer. Open Subtitles يجري السائق إلى رصيف المُشاة بينما يتّجه المُشتبه به إلى الحشد
    şüphelimiz Houdini numarası yaptı o yüzden karakol kilitlendi. Open Subtitles ليس عن طريق الاختيار. لقد نفذ المُشتبه به سحراً، لذا فإنّهم قاموا بإغلاق المركز بأكمله.
    Zanlı erkek, beyaz, yaklaşık otuz dört yaşında. Open Subtitles المُشتبه به ذكر ، أبيض يبلغ من العمر تقريباً 34 عام
    - Şüphelinin ne anlama geldiğini bilmediği sembol var ya? Open Subtitles المُشتبه به عندما قال أنه لا يعلم شئ عن هذا الشعار
    Şüpheliyi gördüğünü size neden söylemediğini merak ediyorum da. Open Subtitles أنا أتسائل فقط لماذا لم يُخبِركَ. بأنهُ شَاهد المُشتبه به
    şüphelimizin mazereti bu. Open Subtitles عُذر غياب المُشتبه به يعتمد على هذا.
    - Şüpheli küçük kızla beraber içeride. Open Subtitles ماذا لديك؟ المُشتبه به بالداخل مع الفتاة الصغيرة
    Şüpheli kesin suçlu ama izin olmadan DNA'sını alamıyoruz. Open Subtitles المُشتبه به مُذنب تمامًا، لكن لا يُمكننا التحصّل على حمضه النووي من دون أمر قضائي.
    Kendisi elimdeki vakada Şüpheli durumunda. Anlayışınız için teşekkürler. Open Subtitles هو المُشتبه به في قضيّتي أُقدّر تفهُمكِ.
    Kurban, Şüpheliyi silahla yaraladıktan sonra Şüpheli kaçtı. Open Subtitles الضحيّة أطلقَ النار على المشتبه به وبعد ذلك هرب المُشتبه به..
    Evet, baş Şüpheli kocasıydı ama elimizde kanıt yoktu. Open Subtitles بدت القضيّة كجريمة سرقة. أجل، كان زوجها المُشتبه به الأساسي، لكن لمْ تكن لدينا أيّ أدلّة حقيقيّة.
    Savcı anlaşma önerecek ama inan bana Şüpheli eski ordu mensubu olduğundan... Open Subtitles اسمع، المُدعي العام سيلتمس الإعتراف، لكن ثق بي، المُشتبه به هذا عسكريّ سابق.
    Soruşturma hâlâ devam ediyor, ancak polis kaynaklarına göre Şüpheli muhtemelen evin yakınlarında saklanıyor. Open Subtitles .. التحقيقات مازالت جارية, ولكن مصادر عسكرية تؤكد بأن المُشتبه به وأعوانه يختبئون بالقرب من المنزل
    Metronun güvenlik kayıtlarında, şüphelimiz metro kartını geçiriyor. Open Subtitles في فيديو الكاميرا الأمنيّة بالمترو، رأيتُ المُشتبه به يُمرّر بطاقة المترو.
    Eğer şüphelimiz hala dışarıdaysa tehdit oluşturmaya devam ediyor demek. Open Subtitles ولو كان ما زال المُشتبه به في الخارج، فإنّه لا يزال يُشكّل تهديداً.
    Zanlı görüş alanımızda. Open Subtitles المُشتبه به سهل التعامل معه
    Zanlı vuruldu! Open Subtitles المُشتبه به اُصيب
    Bu soruşturmadaki baş Şüphelinin baban olduğuna mı karar verdin? Open Subtitles هل قررت أن المُشتبه به الرئيسي في ذلك التحقيق قد يكون أبيك ؟
    Muhtemelen, ama ölü Şüphelinin parasını ödediği bir depoda duruyoruz, tüm yataklarda zincir var. Open Subtitles من المُمكن ، لكننا الآن نقف في مُستودع قام المُشتبه به الميت بالدفع مُقابل الحصول عليه وجميع الأسرة تتواجد عليها سلاسل
    Hiçbir şüphelimizin sosyal medyada hesabı yok. Open Subtitles حسناً ، لا يوجد أحد من المُشتبه به على وسائل الإعلام الإجتماعية لإنه ... بالتأكيد
    Bu bizim baş şüpheliden daha mantıklı. Open Subtitles حسناً، ذلك أكثر منطقيّة مِن المُشتبه به الحالي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more