"المُشكلَة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorun
        
    • şu
        
    • problem
        
    Ama sorun şu, ben boks hakkında bir bok bilmiyorum. Open Subtitles لكنَ المُشكلَة أني لا أعرفُ شيئاً عَن المُلاكمَة
    Eyaletimizdeki sorun rehber köpek sayısından daha fazla görme engelli insan olması, ve onları yetiştirebilecek insandan daha fazla da köpek var. Open Subtitles المُشكلَة هي أنَ في ولايتنا هُناكَ أشخاص عُميان أكثَر من عدد الكِلاب المُرشِدَة لكن هُناكَ كلاب أكثَر من عدد الأشخاص الذينَ يُدربونهُم
    Bize asgari ücret ödemen sorun oluyor. Open Subtitles المُشكلَة هيَ تلقينا الحَد الأدنى منَ الأجور
    sorun şu ki, nüfus artmaya devam ederse müsait boş alan miktarı azalacak. Open Subtitles المُشكلَة أنهُ معَ تزايد السُكان يتضائَل المكان المُتاح
    En ciddi problem Devlet Etik Tıp Kurumu, ne yapacakları pek tahmin edilemeyen bir grup. Open Subtitles المُشكلَة الأخطَر هيَ معَ المجلِس الطبي لآداب المِهنَة في الولايَة و هوَ مجموعَة منَ الغير متوقَّع ما ستفعلُه
    sorun şu ki... seni Schillinger'ın bıçakladığını biliyoruz. Open Subtitles .... المُشكلَة هيَ نَعرفُ أن شيلينجَر هوَ مَن طَعَنَك
    sorun şu ki, bu ülkede yasal değil, ben de tanıdığım bir adamla bağlantıya geçtim... bu tarz yasa dışı ilaçların satışını yapıyor. Open Subtitles و المُشكلَة أنهُ ممنوع في هذا البلَد لِذا اتصلتُ بذلكَ الشخص الذي أعرفُه... إنهُ فقط...
    Kahrolası sorun bu! Open Subtitles هوَ، إنهُ المُشكلَة
    sorun ikinci dereceden önemli. Open Subtitles المُشكلَة دليلٌ ظرفي
    Bütün sorun bu. Open Subtitles تِلكَ هيَ المُشكلَة الأساسية
    Esasında O'Reily, sorun da bu... heyecanı bitti. Open Subtitles تعلَم يا (أورايلي)، تلكَ هيَ المُشكلَة لقد انتهَت الإثارَة
    Oz'daki rekabette sorun şu ki, burada çok günah keçisi var. Open Subtitles المُشكلَة في المنافسَة هنا في (أوز) بأننا غالباً ما نحصَل على أكباش الفِداء
    problem şu ki ufak, zavallı beynimiz ancak beşiyle başa çıkabiliyor. Open Subtitles المُشكلَة أنهُ خمسة حواس هيَ أكثَر ما يتحملهُ دماغُنا الصغير
    Derdim şu, yemekler berbat. Open Subtitles المُشكلَة أن الطعام سيء - لا تأكلَه -
    problem üründen değil zenci, kullanıcıdan. Open Subtitles المُشكلَة ليسَت في المُنتَج أيها الزنجي، إنها في المُستهلِك
    Havalandırmadaki problem tam olarak nedir? Open Subtitles ما هيَ المُشكلَة بالضَبط في قنوات الهواء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more