Bak en iyi şansın, Uyuyan güzelin ölüm uykusundan uyanmasını bekleyip sonra almak. | Open Subtitles | فرصتك الأفضل هي بإنتظار إستيقاظ الجميلة النائمة من قيلولتها ومن ثم تحصل عليه |
Millet geldik! Biri arkadaki Uyuyan güzeli uyandırsın artık. Gelmedik mi daha? | Open Subtitles | يا رفاق لقد وصلنا يوقظ أحدكم الأمير النائمة في الخلف هل وصلنا؟ |
Uyuyan insanlara ev sahipliği yapan tren, bütün rüyaları bir araya getiriyor ve hepsinden tek bir film yapıyor. | Open Subtitles | القطار مملوء بالناس النائمة أجمع جميع القطع بالأحلام وأعمل فلم واحد عنهم الفلم المُطلق |
- Pekala! Kalk ve ışılda Uyuyan güzel. | Open Subtitles | حسناً إرتفعي وأشرقي أيتها الجميلة النائمة |
'Sleeper cells'in yaptıkları bu büyük hazırlığa bakılırsa Mumbai şehri büyük bir felaketin eşiğinden dönmüş. | Open Subtitles | عند النظر إلى حجم الاستعدادات لهذه الخلايا النائمة شيء واحد مؤكد هو أن مومباي.. تم إنقاذها من كارثة كبرى |
Sizin için özel olan birisi ile aranızda, çok sayıda iğneli ve uykucu kirpileri besliyorsun. | TED | فأنت أيضًا لديك القليل من القنافذ النائمة الموجودة بينك وبين الشخص المُميَّز الذي تُحبه. |
Kül Kedisi'ndeki değil, Uyuyan Güzel'deki. | Open Subtitles | ليس أمير سندريلا وإنما أمير الجميلة النائمة |
Ancak rüyanda, Uyuyan Güzel. Sen gidip biraz kestir, çatlak. | Open Subtitles | في أحلامكِ أيتها الأميرة النائمة اذهب لتغفو أيها المسخ |
Uyuyan güzel merhaba. Hadi uyan artık. | Open Subtitles | أهلا, أيتها الحسناء النائمة, ارتفعي و أشرقي |
Annem ise "Şimdi ormanda Uyuyan Güzel gibi oldun." diyerek kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çalıştı. | Open Subtitles | حاولت والدتى أن تجعلنى أشعر بتحسن بقولها, الان انت الجميلة النائمة فى الغابة |
Devam et ve hızlı kılıcını kullan, ama orada Uyuyan kızı bu işe karıştırma. | Open Subtitles | إفعلي ذلك بواسطة سيفك الوامض لكن لا تجعلي تلك الفتاة النائمة تدخل في هذا الأمر |
İçeri girme. Uyuyan Güzel'i uyandırırsın. | Open Subtitles | لالا , لا تذهبي الى الداخل ربما توقظي الجميلة النائمة |
O haberlerde söyledikleri, Uyuyan hücrelerden biri, değil mi? | Open Subtitles | إنها إحدى الخلايا النائمة التي حذّرونا منها في الأخبار، أليس كذلك؟ |
Evet, her neyse. Her şey çok güzel de millet, şu Uyuyan güzeli ne yapacağız? | Open Subtitles | هذا أمر جميل، يا شباب لكن ماذا سنفعل بشأن الجميلة النائمة هنا؟ |
Dilerim Uyuyan Güzel asla uyanmaz. | Open Subtitles | أتمنى أن الجميلة النائمة لا تستيقظ أبداً |
Tanrım. Uyuyan güzeli odasına geri götüreceğim. | Open Subtitles | يا إلهى، سأعيد الأميرة النائمة إلى غرفتها |
Karargahlar arasında gidip gelip ABD'deki Uyuyan ajanları harekete geçiriyor. | Open Subtitles | إذهب إلى مختلف الأحياء العامة و قم بإيقاظ الخلايا النائمة في الولايات المتحدة |
Shizuko... Anlatması zor, sorun Uyuyan Güzel'in kendisi değil, fakat gördüğü rüyayla ilgili. | Open Subtitles | لست متأكداً كيف أقول هذا، لكن الحسناء النائمة ليست المشكلة |
Uyuyan Güzel'in kaderi uyanmaktır. | Open Subtitles | في النهاية، كان مقدراً للحسناء النائمة أن تستيقظ |
Şu anda dünyada en büyük tehdit 'Sleeper cells'dir. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أكبر تهديد على العالم هي الخلايا النائمة |
Bakın, teröristlerin dünyasında, bu 'Sleeper cells'ler en gizli örgütlerdir. | Open Subtitles | انظر، في عالم الإرهاب ..هذه الخلايا النائمة هي التي تكون أنشطتها الأكثر سرية |
Günaydın uykucu. Kahvaltı için hazır mısın? | Open Subtitles | مرحباً، أيتها النائمة هل مستعدٌ للإفطار؟ |