"الناس أنني" - Translation from Arabic to Turkish

    • İnsanlara
        
    • İnsanlar
        
    İnsanlara, Bruiser Stone gibi bir adam için çalıştığımı söylemekten daha utanç verici bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في شيء أكثر إحراجاً من إخبار الناس أنني أعمل عند شخص مثل بروزر ستون
    Eğer kendisine yardım etmezsem, insanlara Scott Ross'u öldürdüğümü söyleyeceğini ima etti. Open Subtitles ألمَحَ أني لو لم أُساعدُه سيُخبرُ الناس أنني قتلتُ سكوت روس
    İnsanlara hazır gübre kullandığımı söylemişsin. Open Subtitles لقد أخبرت الناس أنني استخدم مخزن لبيع السماد
    O dans sahnesine adım attığım saniye, insanlar sahte olduğumu anlayacak. Open Subtitles في اللحظة التي أخطو فيها أرض الرقص سيعرف الناس أنني مزيفة
    Bunu söylediğim zaman, insanlar kanseri tedavi etmek için çalıştığımızı zannediyor. TED عندما أقول ذلك الآن، يسمعُ أغلب الناس أنني أقول أننا نعمل على علاج السرطان.
    Bu gerçekten tartışmalıydı ve bazı insanlar benim deli olduğumu düşündü. Araştırma için fon bulmakta çok zorlandım TED ولكن، كان ذلك مثيرًا للجدل حقًا، واعتقد بعض الناس أنني مجنونة، وواجهتُ أوقاتًا صعبة في الحصول على تمويل للأبحاث.
    İnsanlara evleneceğimi söylediğimde, hiç kimse beni tebrik etmedi. Open Subtitles أتعرف أنني عندما أخبرت الناس أنني .. سوف أتزوج لم يهنئني أحد
    İnsanlara polisin belli bir ücret karşılığında sorunlarını halledeceğini söylüyor. Open Subtitles ويخبر الناس أنني سأجعل دائرة الشرطة تتكفل بحلّ مشكلاتهم، مقابل مبلغ من المال ليس الأمر كذلك.
    Ben de insanlara Kate Beckinsale olmadığımı söylerim, ama yine de havaalanında fotoğrafımı çekmek isterler. Open Subtitles أنا أخبر الناس أنني لست كيت بكينسل ممثلة مشهورة لكنهم يصٍرون على إلتقاط الصور لي في المطار
    İnsanlara neden seni hâlâ destekleme ihtimalim olduğunu söyledin? Open Subtitles لم أخبرت الناس أنني لا زلت أفكر في تأييدك ؟
    Ama, ben bu insanlara bir söz verdim, onlara daha güzel bir yaşam vaad ettim ve buna, güvenlikleri de dahil. Open Subtitles ولكن أنا قدمت وعد هؤلاء الناس أنني سوف تؤدي بهم إلى وجود أفضل وهذا يشمل حمايتهم.
    Bu seni iyi hissettirecekse, insanlara siyah olduğumu söylerim. Open Subtitles إن كان يشعرك بالرضى، سأخبر الناس أنني سوداء.
    Ama galeri daha da ilgi çeksin diye insanlara 22 yaşındayım diyeceğim. Open Subtitles لكن قبل الحشد والإنجذاب للمعرض سوف أخبر الناس أنني 22
    İnsanlar kemik iliği çıkarma hasatını çektiğim için cesur olduğumu söylediler ama ben öyle düşünmüyorum. TED قال الناس أنني كنتُ شجاعة للخضوع لحصاد النخاع الشوكي، لكنني لا أعتقد ذلك.
    İnsanlar zaman yönetimi hakkında yazdığımı öğrenince, iki şey farzediyorlar. TED عندما يعرفُ الناس أنني أكتب عن تنظيم الوقت، فإنهم يفترضون أمرين.
    İnsanlar o şeyleri yaptığıma inanmasaydı, kitaplarım yarısı kadar bile satmazdı. Open Subtitles لما حققت كتبي هذا النجاح لو أعتقد الناس أنني لم أفعل هذه الأشياء
    Bak koç insanlar sadece yıIda birkez verdiğimi düşünüyorsa... Open Subtitles اسمع يابطل، لو ظن الناس أنني اعطي مرّة واحدة في العام
    -Bu mu? Evet, o. o benim ve sen kullanırsan insanlar seni çalıştırdığımı düşünecek. Open Subtitles هذا الكيس لي,وأذا بقيت تلكمينه سوف يظن الناس أنني أدربك
    İnsanlar bazı şeyleri hatırlamadığımı düşünüyor. Open Subtitles يعتقد الناس أنني لا أتذكر الأشياء و هناك الكثير ما لا أتذكره
    Daha gergin oldukça, insanlar daha rahat olduğumu düşünüyor. Open Subtitles كلما كنت متوترة كلما اعتقد الناس أنني مرتاحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more