"الناس كانت" - Translation from Arabic to Turkish

    • İnsanlar
        
    Bazı insanlar alternatifler hakkında düşünüyor ve düşüncelerinden birisi ise doğrudan demokrasi fikri. TED بعض الناس كانت تفكر ببدائل بالفعل، وأحد أفضل المقترحات هو مبدأ الديمقراطيّة المباشرة.
    Bu yüzden insanlar bana hep güldü ve isimler taktılar. Open Subtitles الكثير من الناس كانت تضحك عليّ .. وأطلقوا عليّ الأسماء
    İnsanlar, görünüşü yüzünden Kristin'in, burnu havada biri olduğunu düşünürler. Open Subtitles يعتقد الناس كانت كريستين جميع زغب بسبب الطريقة التي بدت.
    İnsanlar kayıt oluyorlardı ve kilolar toplanmaya başlanmıştı ve yapılması gerektiğini düşündüğüm çok önemli sohbetler yapılmaya başlandı. TED الناس كانت تسجل في الموقع، وهكذا بدأت الأرطال بالزيادة، وبدأ الحوار الذي اعتقدت أنه من مهم جداً أن يدور.
    O gerçekleşmedi çünkü insanlar politik sorunları tartışmakla meşguldü. TED هذا لم يحدث لأن الناس كانت لديهم هذه الحجج السياسية الكبيرة.
    İnsanlar bana bakıyordu, çok şaşırmışlardı. Open Subtitles ، الناس كانت تنظر إلىّ . وأنا مندهش أننى لم أسقط
    1845'de yazılmış. Belki insanlar o zamanlar daha kolay korkuyordu. Open Subtitles إن كانت كُتبت في 1845، فربما الناس كانت تسهل إخافتهم آنذاك
    Sen yolda yürürken insanlar durup bakardı. Open Subtitles الناس كانت تقف فقط لرؤيتك وأنت تعبرين الطريق
    Eski Melanesya'da suç işlediği düşünülen insanlar, timsahlara atılırmış. Open Subtitles قديما فى ميلنسيا، الناس كانت تشكوا من الجرائم فقرروا رمى الفعال إلى التماسيح.
    İnsanlar Apple II için çıldırıyordu. Hiçbir şeye yetişemiyordum. Open Subtitles الناس كانت تفقد عقولها أمام أبل2 لم أكن استطيع تلاحق أي شيء
    Her yerde insanlar zorunlu askerlikten konuşuyordu. Open Subtitles فى مكان مكان تذهب إليه الناس كانت تتكلم عن الأمر بسخرية
    Nereye gidersen git, insanlar seferberlikten konuşuyordu. Open Subtitles فى مكان مكان تذهب إليه الناس كانت تتكلم عن الأمر بسخرية
    "İnsanlar açlıktan, hastalıktan ve dayaktan ölüyordu." Open Subtitles الناس كانت تموت من المجاعة من الأمراض ، ومن الضرب
    İnsanlar bütün bunlar sona erdiğinde Seattle'ın nasıl olacağını merak ediyor. Open Subtitles الناس تتساءل كيف ستبدو سياتل عندما ينتهي كل هذا كم من الناس كانت ستفقد حياتها
    İnsanlar ziyarete gelirdi. Sadece kömür değildi. Open Subtitles تعرف، الناس كانت يأتون للزيارة لم يكْن الأمر يتمحور حول الفحم فقط
    İnsanlar kulüpte bütün gece ondan bahsediyordu. Open Subtitles الناس كانت تتحدث عنه في الملهى طوال الليل
    Asla kalabalık bir topluluk olamadık, ama insanlar çok kibarca dinlediler. Open Subtitles لم نكن نجلب حشداً هائلاً، لكن الناس كانت تصغي باحترام
    İnsanlar nasıl davranması gerektiğini ve onlardan ne beklenildiğini bilirdi. Open Subtitles الناس كانت تعرف كيفية التصرف وما يُترقب منهم
    İnsanlar bize yiyecek attılar ve dışarı atıldık. Open Subtitles الناس كانت تلقي علينا الطعام أثناء خروجنا
    - Hiçbir şey bilmiyorsun. Bu projeden kazanç sağlayan önemli insanlar var. Open Subtitles بعض الناس كانت لهم استفادة كبيرة من هذا المشروع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more