"الناضج" - Translation from Arabic to Turkish

• olgun
• yetişkin
• yetişkine
• taze
• büyük adam
• olgunlaşmamış

Kız öğrenciler birayı altı saniyede fondip yapan olgun erkeklere bayıIır.
الفتيات تحب الرجل الناضج الذي يستطيع شراب الجعه في 6 ثوان

Bir kadın, bir aile, bir ev. olgun bir erkek sorumluluk ister.
زوجه , عائله , منزل الرجل الناضج يريد هذه المسؤوليات

Böyle dürüst olmak? Böyle olgun davranmak? Gelişmesi önlenmiş bir adam olabilir.
ليكون هذا الصادق ، ليكون هذا الناضج أنه رجل واهن

Ve yetişkin bir adam buna bastığında nasıl ses çıkarır bilir misin?
هل تعرف يكون صوت الرجل الناضج حين يقع في احدى الفخاخ ؟

"Tek yetişkin" aptalca bir şey yüzünden bütün gecemizin mahvolmasına göz yummazdı.
تعتقد أنك الناضج الوحيد الذي لن يدع أمرًا تافهًا يخرب الليلة بأكملها

Bu tam bir yetişkine göre olurdu
حسنا , سيكون ذلك الخيار الناضج

olgun kavun gibi görünüyor olmalılar.
لا بد أنهم أشبة بالبطيخ الناضج

Ne istedigini bilen olgun erkeklerden hoslanirim.
أحب الرجل الناضج, الذي يعرف ما يريد

Şu anda olgun nar kırmızısı.
انه الآن لونه يشبه الرمان الناضج

Kadınların daha olgun görüntüden hoşlandığını duydum.
سمعت أن النساء يحبون المظهر الناضج, لذا...

Tartışmalarda olgun bir kadın sesi.
الصوت الأنثوي الناضج في الحوار

Bu durumda Freud'un olgun orgazmının, başka bir klitoral orgazm olduğu kabul edilebilir.
أقلّه يمكن تصور أنّ أورغازم فرويد الناضج... إنّه أورغازم بظري آخر فحسب.

Evet, kendimize yapabileceğimiz en olgun ve düzgün hamle o olur, katılıyorum.
صحيح، هذا هو الناضج والشيء الموثوق به لنفعله... لبعضنا و...

Yoksa yetişkin bir klonun yetişmesi bir ömür sürerdi.
والإ سيستغرق المستنسخ الناضج دهراً ليكبر

Evet, sen her zaman yetişkin ve sorumluluk sahibi biri oldun. İspiyoncu.
نعم، لطالما كنت الناضج اتبع التصرف المسئول، أيها الواشي

Onun için de siz güzel otelinizi yönetin, yetişkin işi polisliği de bana bırakın.
اذن, داوم على ادارتك لفندقك الصغير اللطيف. واترك البوليس الناضج يعمل معى,

Almayacağım çünkü yetişkin erkekler sikişmedikleri sürece öteki yetişkin erkeklere hediye almamalılar.
-بتاتاً الرجل الناضج لا يقدّم هدية لرجل آخر ما لم يكونا يتضاجعان

Bir yetişkin olmanın ne demek olduğunu bilmiyorum.
أنا لا أعرف ما يفترض لمعنى أن تكون الناضج.

O yetişkine çok yazık olur.
هذا سيكون سيىء للشخص الناضج

Hava yoluyla gelen Jackson dulkuşları da taze çimenlerin peşindedir.
الواصلين بجناحهم طائر الأرملة جاكسون أيضا يريد العشب الناضج

Haklısın. Haklısın. Daha büyük adam olabilirim.
أنتي محقه ، أنتي محقه بإمكاني أن أصبح الرجل الناضج

Bu yüzden olgunlaşmamış beyin ile alışmanın ortak etkisi daha fazla yıkıcı etki yaratan mükemmel bir fırtına gibi.
إنه مركّب من عقل المراهق غير الناضج ومن أثر عملية الاعتياد يشبه عاصفة هائجة من شأنها أن تُخلّـف آثار دمارٍ هائلةٍ.