| Onu tekrar öpebiliyorum. Ve biliyorum bu yanlış ve bu şekilde hissetmemem gerek biliyorum ama hissediyorum. | Open Subtitles | بوسعي تقبيلها مُجدداً، أعلم أنّ هذا خطأٌ و أنّي لا يحري أن يكون شعوري على هذا النحوِ |
| Bu adil değil. O daha 16 yaşında. Bu şekilde yaşamak zorunda olmamalı. | Open Subtitles | وليس عادلاً، إنّه في الـ 16 فحسب لا يتعيّن أن تكون حياته على هذا النحوِ |
| Ama ben kolaylaşmasını istemiyorum. Bu şekilde yaşayamam. | Open Subtitles | لا أريد أن يهون الأمر لا يمكنني العيش على هذا النحوِ |
| Unutmayın... bu şekilde bitmesi gerekmiyordu. | Open Subtitles | تذكّر فحسب أنّ الأمر لم يتحتّم أن ينتهي على هذا النحوِ. |
| Bak, ailen hakkındaki gerçeği bu şekilde öğrenmek zorunda kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | انظر، آسف أنّك تبيّنت ما جرى لوالديك بهذا النحوِ. |
| Efendilik bağı bu şekilde işlemiyor. | Open Subtitles | رابطة الاستسياد لا تعمل على هذا النحوِ |
| Bir daha asla bu şekilde davranmayacaksın Rose, anladın mı? | Open Subtitles | لن تتصرّفي على ذاك النحوِ مُجدداً يا (روز)، إتّفقنا؟ |
| Bu şekilde asla başarılı olamaz. | Open Subtitles | "لن يفوز ابداً على هذا النحوِ" |
| O zaman ölürsün ve Tyler'da acı bir şekilde ders alır. | Open Subtitles | إذًا، فستموتي و(تايلر) سيُلقَّن الدرس على النحوِ القاسي |